Sadece adanada görebilecek hadise.
Yolun ortasında bir elde teker diğer elde kara yılanla birlikte lastik değiştirmeye giden yurdum insanıdır.
(bkz: başka ülkede yaşayamam) dedirtir.
Bir sorudur, Cevabı belli değildir.
Kişiden kişiye göre değişir.
Bence öldürmesinler, bazıları işe girip çalışmaya başlamış ülkeye ayak uydurmuş durumdalar.
Tek canımı sıkan nokta sokaklara yüz binlerce yeni dilenci gelmesi ve kabataş bağcılar tramwayını rezil etmeleridir. Çiş kokanı mı dersin başka kötü şekilde kokanı dersin, tramwayın metrobüsten daha sıkışık hale gelmesi falan cidden hayattan bezdirmişlerdir.
Tam bir heyvandır. Nasıl kıyarsınız narin erkek tenine. O tokatların tırnakların izi aylarca çıkmıyor sonra.
Zalım karıdır. Evlenip başımıza tac edelim diyen erkekleri tokat manyağı yapan sırtına binen temizlik yaptıran yan gelip götü devirip yatan kadındır.
Ayrıca yatakta kendi işini görünce kıçını dönüp yatar, erkeğinin ihtiyaçlarını düşünmez.
Erkek sığınma evlerinin dolaylı yaratıcıları. Allahınızdan bulun.
Bir dinsizin tepkisi.
Davulu ayrı dert ağız kokusu ayrı dert..
Yahu şurda hepimiz birbirimizin yüzene bakıyoruz. pis kokan nefesinizle insan içine çıkmayın.
ayrıca gidipte oruç tutmayanlara, tutmadığı için su içenlere yemek yiyenlere ve ya ramazanda gece gündüz yemek servisi olan restoranlara saldırmayın, buraları fişlemeye kalkmayın. Yobaz olmayın insan olun.
Uyarımızı yapalım da biz şimiden..
tutmayın demiyoruz sonuçta siz yine tutun ama bizleri de germeyin. Haydi "allahınız" kabul etsin.
Sistemi hackleyen bir günahkarın cehennem korkusuyla tanrıyı sistemden silmesidir.
600 lerde hz. Muhammed in cehennem tasvirlerinden çok korkan bir ebu x her nasılsa bulup exe dosyasını sürücüyle beraber formatlamıştır. Bu yüzden gecen 1400 yılda halen yeni bir elçi ve ya mehdi gelmemiştir.
bugün eve dönerken karton toplayıcısının ağzından esnafa olan siteminin şiddetini gösteren ve düşündüren soru.
yaz sıcağında saatlerce çöplerin karıştırarak buldukları kartonlarla hayatlarını idame ettirmeye calışıyorlar,
kimseye zarar vermiyorlar,
çalıp çırpmıyorlar,
onu bunu taciz veya tecavüz etmiyorlar,
malımız da gözleri yok,
aza tamah eden insanlar bunlar.
ne istiyorsunuz birader siz bu insanlardan?
tuzunuz kuru, aşınız sıcak, başınızı sokabileceğiniz sıcak bir yuvanız var.
bu adamların yağmurda su alan barakaları, kuru ekmekleri, belki bir ihtimal sağdan soldan gelen bir tas sıcak çorbaları var. ona rağmen sisteme gelip de itiraz etmiyorlar, senin zenginliğinden, hayata bir sıfır öne başlamandan gocunmuyorlar.
yükselme arzusuyla değil daha cok kazanayım diye değil o günlük masraflarını çıkarmak için çalışıyorlar. ne bir sosyal güvenceleri ne de emelilik durumları var..
son adımlarına kadar bu işi yapacaklar, ya da bir köşe başında soğuk betona serilmiş ince bir kartonun üzerinde uyurken ve ya soğuktan can verecekler..
belkide bizler önünden geçerken dileniyor sanacağız ve gecip gideceğiz, yaşıyor mu yaşamıyor mu diye kontrol etmeden...
söyleyin beyler neyin peşindesiniz?
ne yapmaya calışıyorsunuz bu güzel, garip insanlara ha?
Uludağ sözlükte bu alışkanlıklarını kullanmamaları gereken yazarlardır.
iyi hoş burda kaynatıyoruz ama bu kadar cıvıklıkta fazla.
Sözlüğün formatına aykırı diye biliyordum ama sözlükte format namına ne kaldıki bu yasak olsun. Galiba alt taraftan bir 15cm eksiklik olunca sözlüğün kapıları ardına kadar açılıyor.
(#32281576) https://galeri.uludagsozluk.com/r/1074438/+
Bir taleptir.
abnin bize vereceği 3 milyar avroya ihtiyacımız yok. ülkemizde tüm suriyelilerin barınması yıllardan beri süre gelen çeşitli istatiksel ve eğitimsel araştırmaları yok etmiştir.
Bizim yapamamız gereken sadece yetenekli bilgili olanları istihdam edip ülke yararına kullanmak, kalanları ise afrika kıtasında bir ülkeye nakletmektir. 3milyar avro üzerine 2 milyar avro da biz koyup afrikadaki ülkelere gönderelim.
Yazık etmeyelim şu canım türkiyeme. Her ne kadar savaştanda kaçmış olsalar ben bir türk vatandaşı olarak ülkemde suriyeli görmek istemiyorum. Vicdansız falan demeye girek yok bu ülkenin geleceği bu ülkenin vatandaşı olmayan 5 milyon suriyeliden daha önemlidir.
Benim gireceğim işe bir suriyelinin girmesi, benim oturacağım koltuğa suriyelinin oturması, benim satın alacağım/kiralayacağım evi suriyelinin satın alması/kiralaması, vs gibi bu ülkeye hiçbir katkısı olmayan bir anda ortaya çıkan bir suriyeliler yüzünden tehlikeye düşmesimi asla kabul etmeyeceğim. Yakında bu mülteciler ülkede hak bile iddaa etmeye başlayacaklardır. Daha şimdiden arapça tabela istiyoruz diyenler başladı. Sikerim böyle işi. Arap isteyseydim arabistana giderdim siktir olup gitsinler ülkelerinde gebersinler yada afrikaya gitsinler. istemiyoruz amk.
Su götürmez bir gercektir.
Ülkesinde nitelikleriyle değer görmeyen birçok solcu, atatürkçü, aydın kesim yurt dışında kendilerini gösterirken, liyakat yürümeyen ülkesinde beceriksiz, eğitimsiz, diploması olsa bile işe yaramayan dandik sağcılar onun bunun hatrına bu insanların yerinde calışmaktadır. Solcular amerikada kanseri tedavi ederken sağcı bilim adamları(!) ülkelerinde kuran okununca hızlı büyüyen fasülyeyi keşfetmekte. Öğrencileri papaz eriğini imam eriğine çevirmekte, türbanlılar için el sıkışma aleti üretmekte. Kısaca saçmalamaktadır. Boşa nefes almaktadır. Farkı görün.
erdoğanın başkanlık sistemi için yaptığı benzetme. başkanlığın tek kurtuluş olduğunu söylüyor ama filmde o cismin bir son olduğunu fark edememiş.
bilmeyerek muhteşem ironi yapmış sayın cb. alkışlıyoruz kendisini. başkanlık sistemi çöküşün başlangıcıdır sadece.
Yatak harici her yerde kestirmek, şekerleme yapmak.
Okulda otobüste metroda işte toplantıda neresi olursa olsun orada kısacık kestirmek.
Japonyada yatak uyumak tembellik olarak hoş görülmeyip bir kimsenin derste ve ya toplantıda inemuri yapmasına saygı gösteriliyormuş.
Önemli olan kişinin uyuyup uyumaması değil o anda bulunması gereken yerde bulunması olduğu için saygı gösterilirmiş.
Prostat mı protestan mı türkçü mü kralcı mı yalaka mı işsiz mi bordo klavyeli mi yoksa başka herhangi bir şey mi olduğu bilinmeyen ama sürekli yazan yazardır.