estağfurullah denilesidir... ülkelerin demokrat olabilmesi için önce beyinlerin demokrat olması gerekir! eleştirmek kolay olup zor olan doğrusunu uygulayabilmektir. Eğer beğenmiyorsa okumasındır, geviş getirenin hangi zihniyet olduğu açıkça bellidir!
edit: bu entry kesinlikle kişisel olmayıp sadece düşünce yapısına getirilen eleştiridir
aman efenim ona gelene kadar discoveryli olun national geograficli olun ne biliim kanaltürk veya samanyolucu olun yok iplemem diyosanız ne bilgiyi ne popülist siyaseti entelim ama eğlenceme de bakarımdaysanız cnbc ci olun, ama d ci olmayın efenim! bişi olmamakla aynı şeydir d ci olmak veya atvci show cu starcı olmak! farketmez hepsi aynı bokun soyudur gereksizdir kurutulasıcadır
bakın bi provokatif entry daha!! gereksizdir efenim direk geçilesidir gerçi ama doğruyu belirtmeden durulamayasıdır:
efenim, olay 2 boyutludur, eğer hükümetler arası ele alıyorsak dostluk veya düşmanlık değil sadece çıkar çatışması ve had safhada pragmatizm yok kişisel bağlamda alıyorsak göreceli bi yaşadıklarıma bağlı olarak değişirlik vardır. Kaldı ki Atatürk'ün Trikopies(ismi buna benzer bişiydi sanarım) adlı komutanın önünde düşen bayrağı kaldırması devletler açıdından ele alırsak pragmatist yok halklar açısından ele alırsak bu bayrak devletin değil halklarındır anlamına gelen duygusal bir harekettir ki bu da dediklerimi destekler niteliktedir nokta
tam olarak karşılamamakla beraber (bkz: yemin etmek)
aralarındaki temel etimolojik fark birinin daha dünyevi yekininse uhrevi içerik muhteva etmesidir, biri olması halinde ve olan şey neticesinde o eyleme mukabil başına gelecek, üzerine yemin ettiği hedeyi bünyesinde barındırırken yekinde böyle bir korku bulunmumaktadır. Misal ulusun bağımsızlığı üzerine ant içilirken(genel bi hede) bunun üzerine yamin edilemez edilse de bi anlam ifade etmez diğer yandan insan hüdenin ölüsü üzerine yemin edebilir ancak ant içemez, içse de boğazından gelir! yani mideye inmez!
Yanlış bi çeviridir efenim!! ve üstte girilen bir ikisi hariç bunca entryde bu yanlıştan bahsedilmemiş olması şaşılısıdır! Ayetin aslı her canlı değil her nefs olup, nefs ile canlı kavramları arasında tamamıyla farklı şeyler anlatılmak istenmektedir. Eğer Allah onu canlı değil de nefs olarak gönderdiyse elbet bir bildiği vardır ve dahi bunu canlı şeklinde tercüme etmek olsa olsa kasıtlı yapılmış bi anlam saptırmasıdır. Kınıyoruz efenim ve geçiyoruz
efenim öncelikle gereksiz bi eylemdir, hem siz neden otobüse bindiğinizde yanınıza okumak için bişiler almıyorsunuz o da olmadı neden kulaklıklarınızın içinden gelen ritme bırakmıyosunuz kendinizi ya da son ihtimal neden uyumuyorsunuz?? tüm bunların otobüste kız kesmeniz ciddi anlamda bi sevgi veya estetik ihtiyacınız olduğunu gösterir ki bunun da tedavisi yan otobüsteki kızı kesmekle olmaz efenim. Kısa vadede süreksiz bi eylem olduğunu direk geçerek uzun vadede zaten böyle bi olayın devamının imkansızlığı vardır!
Yapmanız gereken başka bi hareket planı vardır:
efenim öncelikle
-kendinize hergün belli saatte geçen bir otobüsü hedef olarak alın öncelikle
-mümkün mertebe cicilerini giyin o otobüse binerken, parfüm falan sıkın,
-otobüste elinize hayran bırakılası bi kitapla binin (o kitap 3 günde bir değiştirilmelidir)
-sonra gözünüze bi hedef kestirin ve hedefe satır aralarından kısa kısa bakın
-o bakmıyorsa geçin başka bi hedefe yönelin, elbet birisi bakar sonunda içinizi rahat tutun
-eğer hedefinizin kesim sahasındaysanız yaşlılara yer verin yok hedefiniz aykta kalmışsa öncelikle ona yer verin (size uzakta olsa bunu yapın bu fiil çok dikkat çekmekle beraber eğer yer verip de akabinde konuşmaya çalışmak yerine elinizdeki kitaba dönerseniz bu daha da etkileyicidir)
-bi süre böyle geçtikten sonra, hedefin bindiği durağı öğrenmeye gelsin sıra
-eğer uzaksa burası size bu sefer indiği durağa öğrenin hiç yoktan
-şartlar olgunlaşınca siz de bigün aynı yerden inin ve şansınızı deneyin(aşk fedakarlık ister efenim vaktim dar işim var demeyin)
bu süreç hergün işlendiği takdirde takribi max. 1.5 hafta tutmakta ve sonuç çoğunlukla dişe dokunmaktadır, başarılar dilerim
süt bağlamında ele alınırsa kutsaldır; neticede süt de nimettir en kötü nimetimsidir, nimet de kutsaldır, nimetimsi de
tanımlansa o tatda bişey olur
anne bağlamında ele alınırsa da kutsaldır; neticede cenneti onların ayağına sermiştir dinimiz (anne demiştir sadece annenin hayvan veya insan olması ayımına gitmemiştir!)
kurban bağlamında ele alınırsa da kutsaldır; neticede tanımlanan kurban edilmesi neticesinde sevap kazanılacağına inanılan hayvanlar statüsünde yer almaktadır
daha da kutsal değildir, eğer ilk 2 şık kaale alınmıyorsa kesilip afiyetle yenilebilir, yok kurban modundaysanız zaten kesmemeniz ayıptır ve dahi günah bile olabilir
insanı bir taraftan lolipop günlerine geri döndüren, yekinden de nereden şimdi bu garip hede dedirten ama gülümseten hatta güldüren entry, donnie darkoya bol çubuklu günler
tanınmıyorsa uyarılası
tanınıyorsa irtibata geçilesi
birden çok yapmışsa yazdıklarının okunmayası
ve inatla devam ediyorsa bilgisayarına virüs atılası
ama her ihtimalde bir yandan da gülüp geçilesi yazarımsıdır
ahdır ve dahi vahtır, gitsin birazcık kitap okusun yok o da ağır geliyorsa bari gazetelere göz atmakla yetinsindir
tüm bunlara ek olarak da yiyemeyeceği ya..ağın altına yatmasındır
anlaşılamaz anlaşılsa da özümsenemez özümsense de açıklanamaz kavramsılar:
-spekulatif duslerin spazmi var,stagflasyon onlemliydi, sozumu kesme girişiminde bulunan herkeseydi radikal argolar
-muaf biraktim seni ve kitlelerini, sarfiyatlarim fiyatsiz.. anonim oldu haykiri$larim
-haydi egoma sponsor ol!..
-bugün ömrün yarım gün, serbest kalsın fikrim
-hayat günlük defter yaprağı hazan gelir dökülür, gelirken ne getirilir ki giderken ne götürülür
-ben bir cümlelik bir nokta değilim, şiirlerimle gömülecek adım
-huşu icinde yatsin olu bebeklerim, bir bugulu aynanin yorungesinde, ortalikta dolaşan bu bugulu yansimalara hipnozum.
-canimi yolda buldum, tuttum kolundan evine soktum!
-dünya kerhanesinde bakire değilsin, tecavüz edenler var
-nedeni yoksun arzularından bahçe yapsan tohumuna suyunu serpeler misin pesimistin?
saçmalıktır efendim hatta artık saçmalığı da geçmiş bullshit kategorisine alınması gerekli bir karşılaştırma olmuştur. Hatta daha da açık söylersek rasyonalist ve pozitivist akımları kıçından anlayan irrasyonalist beyinlerin dinle ilgili olan fikirlerinin hezeyana dönüşmüş dışavurumudur. Dinci diye bi kavram yoktur efendim ve dahi olamaz da. Dindar vardır, gene etimolojik olarak garipsesem de dinibütün vardır ne biliyim dinsiz vardır ama dinci yoktur. Dinci kavramı(!) işte bu tür, inancı zayıf beyinlerin, aslen tüm dindar insanları gönül rahatlığıyla eleştirmek, alaya almak veya küçümsemek için ortaya attıkları bi hededir. Kelimenin uydurulma sebebi ise dindar insanlardan gelecek tepkilerden çekinmeleri hatta tırsmalarıdır. Haliyle böyle bir kavramın objektif bir karşılığı olamayacağından konuyla ilgili geriye sadece dindar kelimesi kalır. Dindar kelimesiyle aslında olmayan bir kavramı karşılaştırmak da haliyle akıllı işi değildir!
insanı dumurlara sürükleyesi sorunsal, hangi taratan ele alırsanız alın doğru; fakat sıra bi seçim yapmaya gelince? kanımca mehmet diyene kızmamak mehmetçik diyeneyse sarılmak gerektiren sorunsal..
bi nev'i to be or not to be
-isminiz ne efendim?
-hulusi
-ne hoş nerden geliyo acaba
-hu Allah oluyor efenim..
-peki lusi?
-mmm onun bi anlamı yok
-nası yani
-yani sadece kelimeye bi anlam getirebilmek için eklenmiş başlıbaşına alırsak anlamsız bir
kelime
-??????????
en gidilesi yerlere giden
en yıldızlı otellerde kalan
en kalorili yiyecekleri yiyen
en atom içkileri içen
en iç geçirilesi hatunlara (iç) geçiren (aman efendim olaylar dışarıdan görüldüğü gibi değil, içine girmek lazım!!)
tüm bu esnada bir dünya da çevre yapan
üstüne bir de para alan
o da yetmezmiş gibi bir de tip koparan
ama hala ama efendim çok yorucu bi iş diye savunma mekanızmaları dağıtan hedelerin genel ismi
hatta sadece bakmakla kalmayınız, gidiniz, görünüz yerinde de test ediniz! ilginç bi hatundur vesselam, tanışılası ama fazla yaklaşılmayısıdır; tehlikeli fikirler barındırır bünyesinde.