ben hagi'yi gol attıktan sonra yüzünde beliren, hafif utangaçlık, hafif gurur, hafif şımarık çocuk edası kokan gülüşü için sevdim..
ben hagi'yi van'da 2 gol attığında, trabzon'a galatasaray adına ilk frikik golünü attığında kapalı tribünün önüne koşup diz çöktüğünde sevdim..
ben hagi'yi arkasından gelenin o'nun bu hareketi yapacağını bildiği halde engelleyemediği topuk pasları için sevdim..
ben hagi'yi kolunda pazubandı olmayan gizli kaptan, gerçek lider olduğu için sevdim..
ben hagi'yi annesini, babasını galatasaray'da oynarken kaybedip, yasını, galatasaray formasıyla sakallı çıktığı maçlarda tuttuğu için sevdim..
ben hagi'yi her maç öncesi özenle sargıladığı ayakları için sevdim..
ben hagi'yi türkçe öğrenme çabası için sevdim..
ben hagi'yi bir samsun maçında ne yapılırsa yapılsın gol girmediği bir anda, sonradan oyuna girip topla ilk bulustuğu anda attığı şutla kazandırdığı gol için sevdim..
ben hagi'yi bir başka maçta oyundan çıktıktan sonra kalenin arkasına gidip, bir duran topta arkadaşlarına nereye atmaları konusunda direktif verirken görüp, bir de o'nun dediği yapılıp gol gelince sevdim..
ben hagi'yi her basın toplantısında söze normalll diye başladığı için sevdim..
ben hagi'yi erol ersoy'un sahasında galatasaray'dan şampiyonluğu çalanların hepsinin yüzüne tükürdüğü için sevdim..
ben hagi'yi samuel johnson'ın kaburgasını kırdığı icin sevdim.. (eğerki fanatizim bazı şeyler gerektiriyosa onuda yaparız.)
ben hagi'yi viyana'da 20 yaşında delikanlı gibi tüm yarı sahayı geçip attığı golden sonra çocuk gibi sevinip arkadaşlarına elleriyle "gelin gelin" yaptığı için sevdim..
ben hagi'yi sahanın bir ucundan bir ucuna attığı milimetrik paslar için sevdim..
ben hagi'yi bacanağı popescu için sevdim..
ben hagi'yi spikeri 8 kez hagi! hagi! hagi!..diye bağırttırabildiği için sevdim..
ben hagi'yi roberto carlos'a attığı çalımdan sonra salladığı el için sevdim..
ben hagi'yi allahın sarhoşu tony adams'a caktığı yumruk için sevdim..
ben hagi'yi athletic bilbao'ya son dakikada attığı gol için sevdim..
ben hagi'yi monaco'ya attığı gol sonrası fransız spikere çığlık attırdığı için sevdim..
ben hagi'yi istanbul maçında son dakikada, leeds'te ilk dakikalarda, öylesine kritik, öylesine zor penaltılar için gözünü kırpmadan penaltı noktasına gittiğinde sevdim..
ben hagi'yi topu ayağına aldığında parken'deki, o nasıl da mağrur tüm ingilizlerin soluğunu tuttuğunu gördüğüm için sevdim..
ben hagi'yi monaco'da süper kupa seremonisinde başına bağladığı bantla çocuk gibi eğlendiği için sevdim..
ben hagi'yi romanya'da yüzyılın futbolcusu,6 kere de yılın futbolcusu seçildiği için
pele'nin yaşayan en büyük 125 futbolcu listesinde yer aldığı için
fifanın yüzyılın en güzel yüz golü listesinde 5. sırada yer alan bir galatasaraylı oldugu için sevdim ..
ben hagi'yi sırtında yazan 10 rakamı o'na bu derece yakıştığı için sevdim..
ben hagi'yi milli marşımızı eli kalbinde dinlediği için sevdim..
ben hagi'yi mütevazılığı için sevdim..
ben hagi'yi gerçek "commandante" olduğu için sevdim..
ben hagi'yi galatasaray'ı bu derece sevdiği için sevdim..
ve ben hagi'yi üzerindeki forma ona çok yakıştığı için sevdim...
kazım kazım'a talip olan galatasaray'a, Barış'ı alarak misilleme yapma planıdır. benim değil sabah gazetesinin haberi. selçuk-mustafa sarp takası ile sulha varabilirler tabi
romanya kanal d'sinde yayınlanan, 5. bölüm itibari ile insanların %80'inin diziyi anlamadığı için izlemeyi bırakmayı düşündüğü * 42 bölümü kesintisiz anladığım için sebepsiz sevinmeme neden olan dizi. sadece dizi ne ben abartayım ne siz abartın da dedirtmiyor değil hani.
livorno'dan, marsilya'dan, roma'dan, Adanademirspor'dan vesayireden öte gerçek bir tribüne sahip hamburg takımı. şu sıralar bundesliga'da mücadele etmektedir ve 12. hafta sonucu görünen odur ki bu başarılarını en az bir buçuk sene daha sürdüreceklerdir.
şu sıralar abd ordusu tarafından eğitim gören, hava alanlarında ve şehir merkezinde ırak'ı andıran bir biçimde abd askeri görülmesine sebep olan silahlı kuvvetler. generl kurmay başkanı ise şiddetle hilmi özkök'ü andırmaktadır *.
şu sıralar ezel ve 1001 gece dizilerini yayınlayarak reytingleri toplayan romen kanalı. diğer romen kanallarının aksine 00:00'dan sonra erotik kuşağa geçmemesi takdire şayan. türk dizilerine dönecek olursak özellikle 1001 noapte * dizisi fenomendir. türk olduğumu söylediğimde profesörün spoiler istediğine şahit oldum. ezel için ise anlayamadıkları için diziyi fazla takip edemediklerini söylüyorlar.
insanlarının itina ile çingeneleri hindistan soyuna bağladığı, kızları güzel ama cahil, erkekleri apaçi ama apaçi olan canım ikinci vatanım. anlatılmaz yaşanır tanımına uyan fakat yaşanmasını şiddet ile önermediğim ülke olarakta geçer. yine de transilvanya bölgesi görülmeye, güler yüzlü insanları tanınmaya değer. doğu batı ayrımını görebileceğiniz nadir avrupa ülkelerinden biridir.
belçika semalarında akp'si ile övünen, laik, kürt ve ermeni milliyetçisi, ateist, eşcinsel, maço, domuz eti yemekten itina ile uzaklaşan, domuz yağı tutkunu sevgilimden daha az sevdiğim insanoğlu.
bazı user larının her yerde olduğu gibi, orada yazmayı ayrıcalık ve daha bir farkındalık, özgürlük, delikanlılık vs. zannettmediği nasıl mal, zengin, fakir, amlı rolü yapıyorlarsa sadece özgür, farklı, delikanlı rolü de yaptıkları güzel bir internet tiyatrosu.
birisi dha ve kendi editörlerinin hayal gücünü referans alırken, diğeri kendi editörlerinin araştırdığı haberleri doğruluk açısından kur'an üzerine el basıp yayınlar.
10 numara topçu, 100 numara teknik adam. yönetim bilmese de galatasaray'ın gelmiş geçmiş en iyi 3 oyuncusundan biri olması, galatasaray'ın gelmiş geçmiş teknik direktörlük kapasitesi en düşük 3 teknik adamdan biri olmasına engel değildir.
son zamanlarda kapasitesiz futbolcuların, kapasitesiz oldukları için eleştirilmemesi gerektiğini her programda öne süren futbol yorumcusu. e bu mantık kendisini eleştirmeme mani oluyor
adnan polat yönetiminde her pazartesiye radikal kararlar ile başlayıp, salı günü unutan kulüp. bu sadece futbol için geçerli değil (bkz: cemal nalga olayı)