akşam vakti beni dumurlardan dumurlara uğratmış, şöyle baştan bi hayatı sorgulatmış insan. şimdi kimmiş bu diyeceksiniz. ben de az evvel öğrendim ki kendisi assassin's creed oyununu yapan insanmış. assassin's creed ne bilmeyenler için kısaca şöyle söyleyim oyunla falan fazla alakası olmayan bendeniz bile sırf bu oyun için yeni bir bilgisayar ya da ps3 almayı düşünüyorum bu oyunu gördüğümden beri.
oyunda ana karakter olan altair diye bir abimiz var. işte onu araştırırken tesadüfen öğrendim bu Jade Raymond u da. altair çok karizmatik ama biraz tipsiz. dur lan şu jade raymond'a bi bakıyım, kesin bu lavuk kendine benzetmiştir altair'i derken bkz aşağıdaki sonuçla karşılaştım.
neden olmasın dediğim dizidir. ikisi de aynıdır hatta bir üçüncüsü de var bunların bilmemne rüzgarı diye. al abi bunları üçünü birleştir ne gerek var hepsine birden. al biraz aksiyon içine hafif din sosu serpiştir (halkın %90 ı müslüman ya sever öyle şeyleri), biraz paranoyak bağlantılarla (mafya-devlet vs) beze tamam. karakter tetiğe davranmadan önce bismillah desin, amcası dayısı bi kaç afilli söz etsin. içine accık da aşk soktun mu tamamdır. koy ismini de kurtlar vadisi pusat rüzgarın oğlu. boşuna yormayın bizi.
pakistanlı viking metal* grubu. şaka şaka türk bunlar ama viking metal yapıyolar gerçekten. bu gençlere dikkat. gelecek vaad ediyorlar. aha buraya yazıyorum 10 sene sonra buralar entryle dolacak taşacak.
zor bir iştir. öncelikle hamam böceği dediğimiz böcek fiti fiti çok seri hareket eden bir böcektir. uhu ise akışkandır ama öyle su gibi şap diye düşmez. o yüzden önce uhuyla hamam böceğinin kaçış noktalarını kapatmalıyız. böcek kapalı çevresi uhu kaplı bir bölge içinde hapsolacaktır. artık eskisi gibi seri hareket edemez. çünkü kaçmak için uhunun üstüne her hamle yaptığında ayakları yapış yapış olacaktır. artık uhuyu üstüne damlatabiliriz. bunun için 2 damla yeterli. yalnız bu noktada uhunun etkisini hızlandırmak için hamam böceğinin üstüne üflemenizi tavsiye ederim. bi kaç saniye sonra böceğimiz artık istediğimiz pozisyonadadır. günlerce kımıl kımıl edecek ama hiçbir yere kaçamayacaktır.
ortada cereyan eden ya da etmiş bir olay hakkında yok şöyle idi yok böyle idi vik vik konuşulması ama olayı tarafsız gözle izleyemeyen kitlenin göz ardı edilmesini anlatan söz. iyi miydi kötü müydü? bırak da ona ben karar veriyim. ben anlarım o işlerden sen sadece videoyu koy. gerisine karışma. hadi bakıyım.. bak hala duruyor.
seçim çalışmalarında ve mitinglerde hiç olmazsa bir siyasinin ağzından duymak istediğim söz. neden mazot 1 ytl oluyor da fındık olmasın? dikkat ettim hep fındık üreticilerinin yanındalar siyasiler. hiç tüketiciyi düşünen yok. fındık fiyatları çok pahalı alamıyoruz. sadece mazotla olmaz ki bu iş. mazotla karın doymaz.
halen fifa yöneticileriyle görüşmekte olduğum proje. istediğim telif hakkını ve bütün futbolcuların yüzlerinin benim yüzüm şeklinde olması önerimi kabul ederlerse yakın zamanda hardisklerde yerini alacak oyun.
silinen entrylerimi tekrardan canlandırmak isteyip de canlandıramamam sonucu söylediğim söz. geçen de bir tane daha oldu yine canlanmadı. aldım aynen kopyaladım bi daha girdim. bu sefer o silindi eskisi canlandı. yani illa bu tip bir şeyler yapmak lazım sanırım. kınıyorum. silinen entryler hemen canlandırılsın.
binlerce kişi bu tespiti yapıyor denilerek karalanmaya çalışılan tespittir. bir lost başlığındaki entry sayısına bakın bir de burdakine. bir tespiti karalamak bu kadar kolay olmamalı.
osuruk gibi reklam. yarın ilk iş akbank hesabımı kapatıyorum. kimlerle çalışıyormuşuz da haberimiz yokmuş. ben işimde ciddiyet isterim arkadaş. demek ki bu yavşolar iki dakka başıboş bıraksan böyle oluyormuş. yarın bankada kafamın üstünde dönme hareketi yaparak protesto edeceğim bu reklamı.
hakkındaki söylentileri duyunca atlayıp otobüse doğru odtü'ye gitmemi sağlamış söylenti. bir kısmı teklif etmese de çoğunluğu hakikaten yoğun bir ilgi gösterdiler bana odtü'de. rakamsal olarak bir saat içinde temasa geçtiğim 67 kızdan 43'ü yoğun ilgi gösterdi. ama ben sadece kızlar teklif ediyor mu etmiyor mu araştırması için orada olduğumdan icraata geçmedim. bu ciddiyet isteyen bir konuydu. gerekli mühimmatı elde ettikten sonra oradan ayrıldım. kızılay adı verilen muhite gittim ve bir bardak çay içtim. o da nesi? çakmak çakmak bana bakan rimelli gözler. orada da kızlar tarafından yoğun bir ilgiye maruz kaldığımı anladığım an koşarak tenha bir yere kaçtım ve düşünmeye başladım. aslında bu olay herhangi bir üniversite ya da mekandan kaynaklanmıyordu. benden kaynaklanıyordu. daha önceden bunu yani ben faktörünü hesaba katmadığım için kendime kızdım. üniversitede kızlar teklif ediyormuş tezi cevabını bulamadı demekti bu.
kafamda bu düşüncelerle boğuşurken birden arkamdaki sümkürme sesiyle irkildim. bir genç mendiliyle burnunu siliyordu. meğersem ağlamaktaymış o esnada. "ne oldu lan niye ağlıyorsun?" dedim. "abi 10 yıldır uğraşıyorum bir kız da gelip teklif etmedi bu yaşıma kadar, sen artist bi tipe benz..". koştuğum için terlemiş ve ıslak tişörtümü çıkarıyordum. donup kalmıştı kaslı vücudumu görünce. aşağı doğru sarkık kalan çenesini kapattım yavaşça. buna birkaç tokat patlattım. kendine gelince "vaaaaay bee abiee kesin kızlar sana hasta oluyordur" dedi. "ehh biraz" dedim. "bana biraz yol göster be abim, aslan abim" dedi. acımayla karışık bir duyguyla yardımcı olmaya karar verdim bu gence. "evladım bak olay kızlarda değil sende bitiyor. öncelikle vücut çalışmalısın. o göt göbekle kızlar sana tabii ki hasta olmaz. şimdi burdan çıkıp bir body salonuna kaydoluyorsun. bir ay sonra kızlar sana teklif edecektir" dedim. şaşırdı sadece bu yeter mi dercesine bakıyordu. en azından sağlıklı bir vucuda kavuşacağı için umursamadım bu bakışı. ne de olsa sağlam kafa sağlam vucuttadır, bu sayede daha sağlıklı düşünebilecek, kızlar konusunda daha başarılı olabileceksin dedim içimden. içimden dedim çünkü duymasına gerek yoktu. bir musibet bin nasihattan iyidir derler. yaşayarak öğrenecekti o da bazı gerçekleri. bir sigara yaktım. birine yardımcı olmanın dayanılmaz hafifliği vardı üstümde. hala çıplaktım. rüzgar bedenimi okşuyordu. yavaşça kalktım ve batmakta olan güneşe doğru yürüdüm usulca.