bir halk efsanesidir. etrafımızda bu arkadaşlardan çoktur. aslında abartıya vurmadığı sürece doğaldır. çünkü her birimiz seviyoruz, bir şeyler hissediyoruz, onun için zamanında bir çok şey yapıyoruz. ama gözlerimizden kaçan bir şey var. o anda düşünmediğimiz, aklımıza gelmeyen. sonuçta yaşantımıza sürekli birileri girip çıkıyor. bir şekilde sürekli bitiyor. kimse dünkü çocuk değil ve şunun farkında olmalıdır. ilişki bittiği zaman önünde bulunan zaman dilimi içerisinde yeniden tenini hissedeceği, ufak bir şekilde heyecan ile onun hayatına renk katacak birisi çıkacak. bu olacak. ve bu olduktan bir süre sonrada eskiye dair yavaş yavaş bir şeyler ölecek. bu durumu kimler abartır ? ondan sonra hayatına kimseyi sokamayacak olduğuna inanan kimse. çünkü biten ilişkisi onun hayatının temasıdır. asla başka birisi ona bakmayacaktır. umutsuzluğa kapılır. kendini mod dan moda sokar. bun yanlıştır işte. bence başka bir ten, başka bir gülüş, başka mimikler yeniden bir hayat demektir.
evlenmeden önce hayatlarına alacakları erkelerin efendi olması zaten bir işlerini görmeyeceğinden şahsım gibi vurucu timlerin tercih edilmesi normaldir.
sadece yazdıklarımızı yorumladığımız zaman ortaya çıkan anlamsız çelişkilerin hepsi.
neden mi ?
bir çoğumuz burada boş zamanımızı değerlendirmek adına okuyoruz, yazıyoruz, gülüyoruz, duygulanıyoruz vs vs. fakat bizlerin arada derede atladığımız çok küçük gibi görünen aslında küçük olmayan problemler var. ben bunu en basite indirerek anlatacağım. biz genç bireyler burada tamamı ile özgürlüğü, hür düşünce iradesini, saygıyı ve onun orantısında sevgi temalı profiller çizmeye çalışıyoruz. ama gelin görün ki bu gerçekten böyle değil. (şunu söyleyebilirim bu yazımda troll tasmalı köpeklerden bahsetmiyorum bunu aklınızın bir kenarına yazınız lütfen) umarım şu örnek kafanızda anlatmaya çalıştıklarımın oluşumuna yardımcı olur.
(bkz: justin bieber) : isimli genç şarkıcı. ben bu insanın 700 milyona yakın videosunun olduğu klibini izledim ama inanın bana acaba insanlar ne gördü de izlediğini merak ettim. sonunda klip bitti ve bir daha izleme gereği duymadım. şimdi geldim konuma. burada gördüğüm bir çok insan bu 700 milyon kişiye sürekli bir giydirme çabasın da. sebep ? zorunluluk ? hani nerede ? biz hani özgürlükçü bir tutum sergiliyorduk ? hani insanların düşüncelerine ve davranışlarına saygılı birey kişilerdik ? tamam o milyonları eleştir ama kurduğun cümleler gerçekten sana yakışır nitelikte olsun be arkadaşım. ''ezik'' '' fakir'' ''anne sevgisi görmeyen gençlerin umudu'' gibi gibi yüzlerce yazı. sizlere ait olan yazı. bakın mesela sınıfta kaldık bu konuda. ben dahil hepimiz.
(bkz: troll kişiler) : sürekli bunlardan yaka silkiyoruz. söylemediğimiz laf kalmıyor. nick altları , başlıklarını çoşturuyoruz. yahu bizler neden sevmediğimiz bir şeyi bu kadar büyütüyoruz ? madem sevmiyorsun ilgilenme. tamam ben kabul ediyorum. canım çok sıkıldığı zaman bende bir çok saçma sapan başlık açıyorum ve başlıklarım sayfalar oluyor. pm yağuru başlıyor. hani biz sevmiyorduk bu insanları. bizde mi bir sıkıntı var ? yoksa beynimizden geçenleri elimiz yazmıyor mu ?
(bkz: dini inanç) : hiç birimiz dünkü veletler değiliz. kaldı ki çoğumuz bir çok sözlük temalı sitelerde varlığını gösteriyor. fakat benim dikkatimi çeken yine biz ve burayı ilgilendiren din içerikli çirkin ve ahlak dışı yargılamaların yapılıyor olması. sürekli bir ispat peşinde olan insanların çabası, onların tam tersine ispat çabasında olan insanlar. be arkadaşlarım!! ben bir şeye inanıyorsam zaten inanmışımdır. inanmadığım bir şey varsa ortada,onda ispat aramam. şu kurduğum cümleyi 10 yaşında ki çocuk anlar ama her nedense bizler yüzlerce sayfa anlamamak için kendimizi paralıyoruz.
(bkz: yazarların entry başına kişilik değiştirmesi) : evet bende bunların içindeyim ama çok zıta da vurmuyorum kendimi. bunu gerçekten yaptım.(bu bir deneme ayracı. ben senin gerçekten bu yazıyı okuduğunu anlamak istiyorum ve lütfen bana bunu cümlenin sonuna iki nokta koyarak kanıtla)bu can sıkıntısından kendimi eve kapattığım bu üç günde sürekli online olan 11 yazar arkadaşın bütün girilerini takip ettim ve sonunda gerçekten artık ''yuh bu kadar da olmaz be bilader'' dedim. çoğumuz neden bunu yapıyoruz ki ? elma başlığına önce sevmiyorum sonra belki yerim, daha sonra vazgeçilmezimdir. en basit şekli ile bu işte anlatmaya çalıştığım.
aslında bu ve bunun türevlerinde daha bir çok somuta yakın kafanızda canlanabilecek cümleler kurabilirim ama okuyan kişi sayısının ne kadar azınlıkta olduğunu bildiğim için fazla uzatmıyorum ve bunaltmadan sonlandırıyorum.
keşke beni de 700 000 000 (yedi yüz milyon) kişi izlese ve benim hakkımda da böyle yorumlar yapısa. diyesi geliyor insanın. ayrıcı justin in müslüman olduğu ve namaz vakitlerini kaçırmadığı söyleniyor. çıktığı konserler zamanı ise kaza namazını kılıyormuş.
üst komşunun akşamdan getirmiş olduğu zeytinyağlı dolmadan kalanlardan sonra, biraz kivi ve arkasından iki adet çikolata yediğinizi söylemek böyle durumlarda ayıp olacaktır.
sakin bir şekilde ufak buzlu bir tabakta üzerine konmuş çikolatalar ağızda eritilerek, o erimiş olan peynir altı suyu tozunun tadı dilinden gitmeden ağır ağır yudumlanır. benden bu kadar.
al işte yeniden sardık bir ayrılık acısına daha. dinle dinle, kadehini doldur. saat olmuş 12:30 ama geceye kadar daha ne kadar dinlenebilir ki ?. sanırım sızana kadar.
bu konu tam bakire eş arayanlara göre . * siz evlenin bakire hatunlarla sizin olsunlar. ama size benden ufak bir sır!!!. gerçekten çok ciddiyim. bakire olup 25 dakika boyunca aralıksız ağzından emzik gibi düşürmeyen hatunlar tanıdım. bence o insanları öperken vicdanını sorgulamalısın. en azından senin bakire diye yerdiğin hatun yalan söylememiş oluyor.
