Bunu diyen baba müslüman ise camide Türklerle aynı safta hatta aynı cemaatte bulunmasın. Gitsinler, kendileri milliyetçi bir cami açsın ve kapısına da "Sadece Kürtler girebilir" şeklinde tabela koysun. Tıpkı beyaz hristiyanların kilise kapılarına "siyahiler giremez" yazması gibi.
Dinler, özellikle islam, insanlar arasında ayrım yapmadan eşitlik ve kardeşlik ilkelerine vurgu yapar. islam’da safta durma, rütbe, dil, ırk, cinsiyet gibi farkların önemsiz olduğunun bir sembolüdür. Bir Müslüman'ın başka bir Müslüman’a sırf etnik kökeni nedeniyle üstünlük taslaması, ayrımcılık/ötekileştirmek islam’ın ruhuna aykırıdır.
Türklere eş vermeyen, iş aş da vermesin, iş aş almasın. Alışverişi olmasın. Sadece Kürtlerle iş yapsın. iki yüzlülük yapmayı bıraksın. Kız vermem deyip, Türklere sinsi güler yüz gösterip, alışveriş yapması ikiyüzlülükten başka bir şey değil.
Sanki doğmadan önce dünyaya geleceği kıtayı, ülkeyi, şehri, ırkını, annesini, babasını, rengini, cinsiyetini seçme hakkına sahip olmuş da, o yüzden kendisini yüceltiyor.
Milliyetçilik ya da ırk üstünlüğü düşüncesi, tarihte pek çok çatışmanın ve insanlık dışı muamelenin sebebi olmuştur. Bir kişinin doğuştan getirdiği özellikler (ırk, dil, renk vb.) nedeniyle üstün ya da aşağı görülmesi, ahlaki ve bilimsel açıdan yanlıştır.
Bir dilin anadiliniz olması da sizi o ırktan olduğunuz anlamına gelmez. Böyle zannetmek bilimdışıdır. Dil bir iletişim aracıdır. insanı hayvanlardan ayıran şey dil iletişim kurmamız. insanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa iletişim kurar.
Bu yüzden dil bir iletişim aracıdır ve kişinin ırkını belirlemez. Bir dilin konuşulması, kültürel bir bağ kurabilir, ancak biyolojik ya da genetik bir bağ ifade etmez.
insanlar arasında ırksal farklılıkların biyolojik olarak anlamı yoktur. Tüm insanlar aynı türe aittir ve genetik olarak büyük oranda birbirine benzerdir. Herkes Ademoğlu.
Ben bugüne kadar kendime yapılmasını istemediğim bu davranışı hiç kimseye yapmadım. Ve yapmayacağım da.
Yaşları ne kadar olursa olsun. 5 yaşındaki çocukların davranışlarından farkı yok. Çünkü bazı insanların duygusal olarak olgunlaşmamış hareketleridir. Yaşın büyümesiyle birlikte, insanların daha bilinçli, daha adaletli ve saygılı davranması beklenir. Ancak bu her zaman gerçekleşmez. Olgunluk, yaşla değil, davranışla ölçülür.
Ve o babanın empati yoksunluğuyla, çocuksu tutumuyla, ırkçılığıyla, saygısızlığıyla, iki yüzlülüğüyle baş başa bırakır. Kızına ve ailesine Allah'tan sabırlar dilerim.
Kıza babasının hangi siyasi partiyi tuttuğunu sordum. Türk düşmani bir parti. Kahvehanelerde takilan bir tip. Sadece bıyık bırakır. Siz hayal edin artık.
Kızını Türk'e verdiği aşiret içersinde duyulduğunda çevreden gelecek hakaretlere ayıplanmalara maruz kalmamak için kızını Türk'e vermek istemiyor.
Ve bu aile kendi memleketinde huzur bulamadığı için batıya kaçıyor. Espri bu kadar.
(#47287579)
Biri azgın köpek demiş. Azgınlıkla ne alakası var.
Ailesinden beni gizleyecek. Sözlenmeyecegiz bile.
Sonra akrabalari buna görücü usulü bazi erkeklerle tanistiracak. Benden daha iyisini bulduğu zaman da "Ailem beni zorladi. Onunla evlenmek zorunda kaldim" diyecek. Ve beni böylece cebinde tutmuş olacak. Ve ben de dimdizlak ortada kalacağım. Terk edilecegim.
Ve ablasi Allah bilir ne zaman evlenecek.
Benden daha iyisini buldugu zaman ablasinin evlenmesini beklemeden, ablasından önce evlenmeye can bile atabilir.
Aynen aynen. Azgınım(!)
.
Bazıları da demiş ki,
Kız kardeşiyle evlen. Sonra boşan falan filan.
O kızın ailesinden, hatta sülalesinden hiçbiriyle evlenmeye meraklı değilim.
Benden uzak olsunlar.
Yıl 2024. Mardinli sevgilimle ablası arasında 12 aydan fazla yaş farkı yok. Evet. Ay farkı var... Yıl farkı yok. Önce ablam evlenecek diyor, sonra biz evleniriz diyor. Defalarca dedim. Ablanın kısmeti kapanmasın diye benim kısmetimi kapatacaksın. Ablası ömür boyu evlenemez ise? Neyse. Dün annesine benden bahsetmiş, ve annesi sevgilime ablasını beklemesi gerektiğini söylemiş. Ben de buraya kadar dedim. Ben tanımadığım bir insanın evlenip evlenmemesine göre hayatımı şekillendirmem diyerek rest çektim. Ve her yerden engelledim. Belki de "seni istemiyorum" demek yerine ablasını bahane ediyor da olabilir.
Çünkü 12 aydan fazla yaş farkı yok. Niye ben onun evlenmesini bekleyeceğim. Ne saçma bir şey. Hayatımda duymuş olduğum en saçma şeylerden biri.
5-10 yıl boyunca evlenmezse? 5-10 yilda 2-3 tane evlat sahibi olmuş olurdum. Zamanimi çalacak ablasi.
Belki ablasının evlenmesini bekleyene kadar, görücü usulü gelebilecek talipleri inceleyip degerlendirmek için beni cebinde tutmak istiyor da olabilir. Benden daha iyisini buldugunda, bi bahaneyle kavgayla benden ayrilacak.
insanların zihinlerinden neler geçtiğini, amaçlarının ne olduğunu asla bilemeyiz. Her ihtimali göz önünde bulundurmak gerekir. Amasiz fakatsiz olanlarla birliktelige cikilmalo. Bahanelere çözümler üretmeyenlerden uzak durun.
Böyle diyen birisiyle daha da uzatmaya gerek yok. Kedi köpek gibi sürekli birbirinizle kavga edersiniz.
Daha potansiyel birileriyle görüşmeye başlamanizi tavsiye ederim.
biri özür diledi. ve özür diledikten 3 gün sonra "ben yanlış yapmamıştım, sen fazla alıngansın" demez mi? artık hayatımda yok.
o zaman ne diye özür diledi? kandırmak için. "kandıranlar bizden değildir" ilkesine dayanarak uzaklaşacaksınız.
özür dilemeyip, gülümsemelerle yanaşmalarla sinirinizi yatıştırmaya çalışırlar. bu eylemler asla affettirme eylemleri değildir. asla bu davranışlara dayanarak onları affetmeyiniz.
çünkü narsistik karaktere sahiplerdir. kötü şeyler yaptıktan sonra ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi davranırlar. Kafa karışıklığına sürükleyerek onunla herhangi bir olay yaşadığınızda hemen unutmanız, affetmeniz ve böylelikle asla tartışmamanız için sizi eğitiyorlar. Böylece bir daha ki sefere tartıştığınızda "nasıl olsa ertesi gün normale döner" demenizi ve yaptığı her şeyi kabul etmenizi sağlamaya çalışıyorlar.
Elmanın çürük veya lezzetli olmadığına nasıl karar verirsiniz?
Elinize alarak dokunur
Gözlerinizle bakar
Burnunuzla koklar
Dilinizle tadına bakarak öğrenirsiniz.
Saydığınız şeylerin ise mantıklı veya saçma olduğu ise yaşayarak tecrübe edilerek öğrenilecek şeyler.
Benim eşimin bi başka birisiyle ilişkiye girmesini asla istemem. Ve öyle bir yanlış hareket yaparsa bunun adına namussuzluk denir. Evli biriyle ilişkiye girene ise ırz düşmanı denir.
Sayılan şeylerin saçma olduğunu söyleyen kişide böyle kavramlar saçma olduğu için. Eşinin herkesle ilişkiye girmesinde bir sakınca görmüyor demek ki! Islamiyet öncesindeki araplardan farkı kalmıyor, bu kavramlara saçma diyen kimselerin
Şeriatı eleştirmişler... Şeriat kanunları mı daha caydırıcı? Modern kanunlar mı daha caydırıcı? Modern kanunlarda seni öldüren kişiyi, ölmeden önce ödemiş olduğun vergilerle yedirip, içirip beslersin. Hasta ise tedavisini yaptırırsın. Bu eylemler? Suçlunun davranışını ödüllendirmek değil de nedir? Şeriat kanunlarinda ise katilin tecavüzcünün cezası ise idam! Modern Amerika Birleşik Devletlerinij bazı eyaletlerinde idam cezası var! Bu o eyaletlerin şeriatla yönetildiği anlamına mı geliyor?
Eğer hırsız, tecavüzcü, dolandırıcı, p*zeveng vs. değilseniz şeriattan korkmanıza gerek yok
Aşağıda anlatacağım hikayenin geçtiği işyerinden bu hafta istifa edeceğim. 42 gün daha çalışmaya mecbur kalacağım.
Öncesinde yanlış bir şey yaparsam aceleci olduğum söylenirdi.
Istifa söz konusu olunca, yanlış iş yapınca... işleri baştan savıyor, savsakliyor oldum.
Sanki kalbimi açıp, içine baktılar.
Yaptığım 100 işten 1-2si yanlış olur, yanlış olunca 100ü'de yanlış oluyor anında.
Ve 1-2si yanlış olunca hemen eleştiriler. Hiç yaptığım başarıları konuşmak yok.
Ne var ise olumsuz olumsuz olumsuz.
Yanlış olmasının nedeni ise yaptığım işlerin fazla olması.
Sabahleyin mutfagin asansorunu mu acayim?
Sevkiyat kepenki açık mi kapali mi diye kontrol mu edeyim?
Personel kapısı açık mi kapali mi diye kontrol edeyim?
Ofiste kimse yok mu diye kontrol edeyim, ve ofiste mi durayim?
Izin kagidi isteyen kimselerin izin kagitlarini mi vereyim?
Izin kagitlarini ofise mi getireyim?
Etiket mi kesilsin?
Etiket/sticker taleplerine mi bakayim?
Sevkiyata mi bakayim?
Kesilen internete mi bakayim? Türk telekomu mu arayayim?
Mal kabulune mi bakayim?
Mesaide kimlerin kaldigina mi bakayim?
Yemeklerin siparişini mi edeyim?
Koli mi sayayim?
Kumaşları stoga mi gireyim?
Fasonlari sisteme mi gireyim?
Eğer arkadaş yanlış ekleme yapmış ise onlari mi duzelteyim?
Ürün listesini mi güncelleyeyim?
Benmarinin kapatilmasi için akşam mesai olup olmadığını mi soyleyeyim?
Çalışanların şikayetlerini mi dinleyeyim?
Eksik malzemleri mi alayim?
Akşamcilar için kola fanta mi alayim?
Aksamcilarin yiyeceği yemeğin ödemesini mi yapayim?
Arkadaşlarin telefonlariyla ilgili sorunlar olduğu zaman telefonlarina mi bakayim?
Güvenlik duvarına cihaz mi ekleyeyim?
Yazılım mı yapayım? (PHP)
Tahsilat mı yapayım?
E-Ticaret mağazalarına ürün mü ekleyeyim?
Pansiyon mu yöneteyim? (akrabasının kuzeninin pansiyonu)
Ebu cehil de arap. Fakat onu sevmeyiz. Müslümanlar arap milliyetçiliği degil, ümmetcilik yapıyor. Bu ümmetciliğe "arap milliyetçiliği" demek aşırı absürt. Araplarin hepsi Müslüman değil ki. 10 milyon Arap hristiyan var
Bunu yapan bir hatun kişisidir.
Bir şeyler gizliyor gibi.
Sevgilisi vardır. Sevgilisine hesap vermemek içindir.
Ya da başka şeyler var.
Çünkü Instagramdaki takipcileriyle haftasonu yemek yediği gibi, iş arkadaşlari ve akrabalariyla da dışarıda yemek yer.
Takipcileriyle WhatsApp'da mesajlastigi gibi, iş arkadaşlarıyla da WhatsApp'da mesajlasiyor.
Iş arkadaşlarıni Instagram hesabinda kendisini takip etmesine layık görmüyor ise,
Instagram'daki takipçileriyle haftasonu vakit gecirsin.
Niye iş arkadaşlarıyla haftasonu vakit geçirir ki?
Ve aylarca benle de mesajlasti. kolay kolay takip etmeme izin vermedi. Tartışmalar olunca, engeli bastik her yerden. Whatsapp engeli kalkar, Instagram engeli kalkmaz. WhatsApp, instagrama verilen değeri görmedi.
Instagram takipçileri arasindan hiçbiriyle benimle mesajlastigi kadar mesajlasmaz, benimle buluştuğu kadar onlarla buluşmazdi. Yine de beni Instagramda takipci olarak gormek istemedi.
Aylarca instagramda takip dışı mesajlastik. Haliyle akillara "acaba kaç kişiyle takip dışı mesajlasiyor" sorusunu akıllara getiriyordu. Boyle dedigim zaman ise kızıyordu. Iftira atiyorsun diyordu.
O da öyle dusunmemize neden olacak eylemi yapmasaydi. Haksız miyim?
Sonraki hayatın şu anki hayattan daha iyi olacağını mı zannediyor? (Inançlı ise) Sonraki hayata ne kadar hazır? Abartmasın. Hiç değmeyecek şeyler için kendisini kendi hayatıyla cezalandırmasın. Çünkü gelecek geçmişten daha hayırlıdır. Ümitvar olsun. Umudunu kaybetmesin.
Çalıştığım işyerinde suriyelilerin özbeklerin yaptığı işleri bizim vatandaşlar yapmıyor. Bizim vatandaşlar işi beğenmeyip, 3-5 gün çalışıp çıkıyor.
Ülke batacak diyenlerin yabancı işçilerin ülke ekonomisine katkısından habersizler. Sanıyorlar ki, yan gelip yatıyorlar. Yabancılar çalısıp, kira, elektrik, internet, vb. tüm harcamalari kazandiklari paralariyla yapıyorlar. Ve ihracat yapan tekstil firmalarinda çalışıyorlar, ülke ekonomimize katkıları var. Bunu göz ardı etmesinler.
Kanada'da tesisat, badana vb. işleri hep göçmenler yapar. Katma değeri yüksek işleri Kanada vatandaşlari yapıyor.
Yabancı göçmenleri şikayet etmek yerine!.. Halkımıza katma değeri yüksek işlerde çalışması için hükümetin çalışma yapmasını istese! Daha yerinde bir istek olur! Çünkü bizim vatandaşlarimiz angarya işleri yapmak istemiyor. Rahat işleri yapmak istiyor.
Burada ve sosyal medyada göçmenlerden şikayet edenlerin kaçı üretimde sabahtan akşama kadar ayakta çalışıyor? Koliler taşıyıp paletler yapıyor? Kaçı ağır işlerde çalışıyor? Merak ediyorum!..