beynimin ister istemez beni yönlerdiği düşünce biçimi. en ufak olumsuzluklar bile beynimde taranıp olumlu bi yanı bulunup en kötü ihtimalle hayat dersi,tecrübe adı altında bana geri dönüyor resmen.
malesef ki ben.heyecanla başladığım tüm ilişkilerimden bir süre sonra soğuyor uzaklaşıyor karşımdaki insanın doğru kişi olmadığı hissine kapılıp bitiriyorum.etrafımda kendi ilişkisinden fazlasıyla emin deli gibi seven insanlar gördükçe de sorunun bende olduğunu düşünmeye başlıyorum.bari platonik sevsem o bile güzel olurdu.
kıskançlık gördüm de sınıf arkadaşı sevgilisine yanlarından geçerken başıyla selam vermiş diye gidip kıza niye selam verdin diye hesap soracak kadar gereksizini görmemiştim.nitekim kendisi de sevgilisi olmadan okulun kantinine bile inemiyor (sevgilisi izin vermiyor) karnı aç olsa bile sevgilisini bekliyor.işte bu denli güvensizlik üzerine kurulmuş şuursuz ilişkilerin adına aşk deniyor ya bişey demiyorum.
sana önce bişey söyleyip kırıldığın için ben öyle demek istemedim diye çevirdiklerim varya hepsi tam tamına öyleydi hatta daha bile fazlasıydı. bide öyle mal mal sosyal medyadan gönderme yapmak yerine biraz adam olsaydın lan.
benim ulan bu yalnız alışverişe gitmek yalnız evde vakit geçirmek yalnız yürümek sevdiğim eylemlerin birkaçı.(yalnızken kendi kendime konuştuğumu da eklemeden edemicem tabi.)
boşluk.kocaman hemde. ama neyse ki içimdeki pollyana sayesinde mutsuz değilim yine de. tek isteğim düşünmeye zaman kalmaması.çünkü üzerinde düşüneceğim bişey bile yok öyle böyle bi boşluk değil anlayacağınız bende ki.(Belki de bu geceliktir. Yarın sabahki halim hiç belli olmaz.)
geçenlerde annemin bi arkadaşı geldi 10 11 yaşlarında da bi oğlu vardı. neyse dedim çocuk sıkılmasın geçsin bilgisayarda oyun falan oynasın. geç ablacım oyun oyna sen bilgisayarda dedim. 1 saat sonra falan odaya bi girdim çocuk metin 2 indirmiş. onu açmaya çalışıyor. zamane çocukları işte lan internetteki çocuk oyunları neyine yetmiyor.
evde bi çocuk varsa bu da annemdir. yan çatıya gelen kediyle konuşur.tatlı istiyorum diye ortalığı ayağa kaldırır.denize gidince kumlardan taş toplayıp onları hayvanlara benzetir bide güzel 5 taş oynar. en iyi zamanı bilmem ama en zor zamanımda yanımda annem vardır. ben sevgilimden ayrılırım üzülürüm annem güldürür neşelendirir. o teselli verir üzülme bunlarda geçicek tarzında konuşmaları arkadaşlarımdan önce annem yapar. herşeyimi bilir benim bazen mesajlarımı okuturum bak bana bunu yazmış bende bunu yazdım falan diye. bugün böyle böyle oldu sence ne demek istedi ne yapmaya çalışıyor diye danışırım ona hep. annem herşeyi anlar ki zaten bişey saklayamam ondan. ya anne diyorum şöyle iyi bi çocuk beni böyle seviyo geçenlerde sürpriz yaptı bana ya da bak attığı mesaja yok sevmedi mi sevmiyor kadın yok yok sen ayrıl bu çocuktan diye tutturuyor. canı sıkılınca son ses müzik açıp evin içinde dans ediyor. kendi köftesini yemeyip kediye attı geçen gün. böyle de hayvansever haha. bazen pazar günleri ben babamla uzanırken yan yana hemen kıskanıp üstümüze atlıyor falan ama çok seviyorum ya resmen evin neşe kaynağı iyi ki var.
tezahür. anlamını bizde bilmiyoruz bigün yolda giderken arkadaşımın ağzından çıkıverdi o günden beri öyle hitap ediyor e bende gülüp eğleniyorum tabi napayım .
ha birde abimle birlikte o zamanlar meşhur olan tasoları biriktirip bi kavanoza koyduğumuzu hatırlıyorum. babamda abim ders çalışmıyor diye kızıp çöpe atmştı hepsini ah be ne üzülmüştük.
5 yaşlarında falan havale geçirmiştim. uyandığımda yoğun bakımdaydım tabi o an nerde olduğumu anlamamıştım ve düşündüğüm şeyse gayet çocukça annemler gezmeye gittilerde beni buraya bıraktılar heralde dedim. çocuk aklı işte. ellerimi ve ayaklarımı yatağa bağlamışlar cam kenarında bi yatakta yatıyordum hemşirenin aralarda gezdiğini ve dışarsı kış kıyamet olmasına rağmen camın açık olduğunu hatırlıyorum belkide o kısmı uyduruyorumdur.
kadın kendi özgürlüğünü kendi kısıtlamalı neleri yapıp neleri yapmayacağına kendi karar verebilmelidir. bunu ayarlayabilecek olgunluktaysa özgür olmasından hiç bi sorun çıkmaz zaten.
kızlar genelde düzenli bir ilişki istediğinden kendilerini seven ve sadık kalabilecek birini ararlar ancak yakışıklı bir erkekle uzun vadeli bir ilişki yürütmek bazen zordur. erkeğin bir gözü hep dışardadır ve kız her ne kadar sevildiğini bilse de içinde bir şüphe olabilir. ancak dış görünüş bakımından güzel olmayan biriyle beraber oldğunda karşılıklı bi güven oluşur. ama herşeyden önce en önemli olan dış güzellik falan değil o insanın kişiliğidir.
