Öğrenmenin kolay, ustalaşmanın zor olduğu, çalanlara hayretle ve imrenilerek bakılan, insanın ruhunu okşayan güzel bir çalgıdır bu. Şükürler olsun ki böyle bir çalgı aleti var.
Ben önümüzdeki 10 yıl içinde Galatasaray'ın çetin ceviz bir anadolu takımına evrileceği ve Fenerbahçe'mizin hak ettiği başarılara ulaşacağı fikrindeyim. Çünkü herkesten inanılmaz bir destek görüyor Galatasaray. Medya bunların elinde, hakemler bunların elinde. Her türlü rezalet bunların tekelinde, algıyı çok güzel yıkıyorlar Fenerbahçe'ye. 10 yıl sonra görüşeceğiz sizinle, 10 yıl. Tamı tamına 10.
Düzdür, yetersizdir, geçersizdir, %12'dir, asansörde imdat düğmesine basar ama imdat diye bağırmaz, basketbol sahasında voleybol topuyla futbol oynar, cuma namazını salı günü kılar, flash belleği muska niyetine boynuna takar, ağızda dağılmaz, seyahat esnasında şoförle konuşur, tamamı çizgiyi geçmez, naylon poşetle karda kayar, ulvidir. Ha bir de, düzdür? Düzdür demiş miydim?
Fenerbahçe fark ettirmeden Avrupa'da çok uygulanan ve mükemmel bir felsefe başlattı. ilk meyvesi de bu gencecik fidan oldu. Darısı diğer yetenekli ve ahlaklı gençlerimizin başına.
Soru sayılarının azaltılması ve tyt korunumu faktörleriyle birlikte geçen seneden çok daha kötü sıralamaların geldiği sınavdır. Hem de sorular geçen seneden zor iken. YGS-LYS sistemi iyiymiş, tam girdiğim sene değişti. Neyse olsun artık.