insanı diyardan diyara, oba oba gezdirip bin bir türlü işkence yaptıran beyin safsatası.
her şeyi düşünürsünüz. hayatın anlamını bile sorgulamaya başlarsınız derin derin düşüncelerin içinde. tanıksız, sanıksız saçma sapan heyecanlar arayıp şüpheyi zevkli hale getirirsiniz.
humanist yaklaşıp rahatlamak, katı yaklaşıp çıldırmak hoşunuza gider yer yer. en kötü ihtimalde yapacaklarınızın listesini bir kenara yazmaya başlarsınız zamanla, iyi ihtimalde dileyeceğiniz özür çeşitlerini de kağıdın kenarına iliştirip öyle öküz gibi düşünmeye devam edersiniz. dengi dengine bir terazide mi oturuyorsunuz, yoksa kefenin götünden destekleyip mi yaşıyor sunuz? bu ihtimaller sizi, siz beyninizi yorarsınız.
bu beş harflik kavramı sikmek istersiniz gecenin bi vakti.
Belki öyle değildir, düşündüğüm gibi olmamıştır diyerek kendini avuttuğun, güzel günlerin bitmesinden korktuğun için sustuğun aslında kendi kendini kandırsan da içinde hep düşünüp kafayı yediğin durumdur.
aslen, güvensizlikle karıştırılmaması gerekendir.
gözü açık tutar fakat fazlası zararlıdır. o zaman en yakındakinden korkar hale gelirsin.
boşverin siz en iyisi asla şüphelenmeyin.
Şüphe, benim gözlemlediğim kadarıyla yıkımlara yol açan zihinsel bir faaliyettir . insan zihninde bazı olayları kurarak öncelikle kendisini daha sonra çevresini yıpratır.
Kanserli hücre gibidir.
insanı içten içe yer, büyüdükçe büyür.
Yok edilmesi mümkün değildir.
En iyi çözüm kanserli hücrenin alınmasıdır.
Birlikte yasamak kolay değildir.
Ne kadar erken, o kadar iyi.
bir şeye karar vermişken başka bir olanak üstüne şüpheye düştüyseniz seçiminizden vazgeçip fazla düşünmeden yeni olanak üzerine karar verin. bir kere şüpheye düştüyseniz kararınızı vermişsinizdir. sherlock amcanızın öğütlerinden.
en güzel hislerden biridir, sorgulatır, süründürür, kafayı yedirtir ama bir şekilde sevdirir kendini. şüphe duymayan biri gerçeğin karşısında her daim kör kalır, sorgulayamaz çünkü, anlamaya da çalışmaz bir şeyleri.
üç beş kişinin aklının peşinden gitmek ayrıca insanın kendi beynine hakaretti.