kendisi stad değildir, bir insandır. ölü adama arkadan tribün muamalesi yaparsan olmaz. kameralarımızı şuraya çeviriyoruz;
(bkz: fenerbahçe şükrü saracoğlu stadı)
uluslararası politika bilmeyen, 2. dünya savaşı öncesindeki kamplaşmadan bîhaber andavalların "nazilerle görüştülerse kesin nazidir" diye atıp tuttukları müteveffa başbakan.
sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği'ne karşı almanya'yı desteklemek o dönem için her türk'ün yapması gerekendi. çünkü, sovyetler birliği, türkler'i zorunlu göçe ve soykırıma kurban ediyordu. buna karşılık başta kırım türkleri olmak üzere sovyetler birliği'ndeki tüm türk boyları almanlar'ı desteklemiş ve bazıları alman ordusu'nda savaşmışlardır. bunun nedeni nazi sempatizanı olmaları değil çıkar ilişkisidir. almanya savaşı kazansa sovyetler birliği paramparça olacak ve türkler de bağımsızlıklarını ilân edeceklerdi.
şuncacık şeyi bile bilmeden ya da bilmezden gelerek şükrü saraçoğlu'na saldırmak aşağılık bir iştir. türk'ün çıkarlarına göre davrandı. hepsi bu.
gerçi bunlar bağımsızlık deyince akıllarına kürdistan denen sayıklama gelen kişilerdir. çok görmemek gerek.
16 yıllık başkanlık, stada ismi verilecek kadar büyük bir saygı, 8 Türkiye şampiyonluğu, sayısız hatıra… Rahat uyu Şükrü Saracoğlu, bu kalpler seni unutmayacak…
gayrimüslim vakıflarına ait papazın çayırını istimlak ettirip fbye veren, 1934 yılında kulüp kapatılmak üzere iken yaptığı siyasi hamleler ile bunu engelleyen, varlık vergisinin mimarı şahıs.
hala devam eden Fransız ve italyan Katolik kiliselerinin mülkleriyle ilgili sorunlardan biri de, bugün Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadyumunun yer aldığı, Papazın çayırı adıyla anılan arazidir.
izmirmebusu, eski fenerbahçe başkanı ve başbakan.
izmir'li olan saraçoğlu devlet bursu ile belçika'da öğrenim gördüğü yıllarda izmir yunanlılar tarafından işgal edilince, şehirden kaçanların aksine yurtdışından gizlice izmir'e dönmüş, ve yunan işgali altındaki şehrinde kurtuluş için kuvay-ı milliye'yi örgütlemiş, bağımsızlık için çalışmıştır.
1943'te time dergisine kapak olmuştur.
1944 yılı sonrasında amerika da bretton woods toplantısı sonrası kurulması öngörülen imf i meclis kürsülerinde okuyarak bugün bu ülkede her siyasi partinin bu ülke insanlarına en büyük bela olarak gösterdiği imf in ülkemizle ilk olarak tanışmasındaki en öndeki kişilerdendir.
varlık vergisinin ne olduğundan, varlık vergisinin türk vatandaşlardan da alındığından ve aynı tarihlerde topnan toprak mahsulleri, yol vergilerinden haberdar olmayanların saldırdığı adamdır.
uluslararası politika olsun, iç politika olsun ciddi meselelerdir. bir konu hakkında konuşulacaksa o konudaki tüm kaynakların taranmış olması gerekir. sözde liberal, sözde solcu veya sözde islamcı birkaç yazarın gazete köşelerindeki son derece yüzeysel, belgeye dayanmayan, temelsiz makaleleri ile politika tartışılmaz. sadece varlık vergisi faciası okunarak bu konunun tartışılamayacağı gibi.
dediğim gibi, önce konuştuğunuz şeyin ne olduğunu bilin. varlık vergisi sadece gayrimüslim vatandaşlardan alınmamıştır. bununla birlikte varlık vergisinde gayrimüslim vatandaşlara fatura edilen miktarın büyük bir kısmı tahsil edilmemişken, toprak mahsulü vergisi yani fakir anadolu köylüsüne fatura edilen vergi kuruşu kuruşuna tahsil edilmiştir.
kısacası varlık vergisinde bir yabancı düşmanlığı yoktur.
sağa sola saldırmak için, her gaz verenin pompasına domalmamak konuları iyi bilmek gerekir.