herşeyin iyi tarafına mutlaka bakmaktır. unutmayalım ki durumu bizden kötü onlarca insan var. herşeyden evvel müslüman bir ailede ve aile gibi aileden olduğum için hep şükrederim.
bol bol şükredin senin dert bildiğini nimet bilen var
bugün basketbol oynadığımız çok samimi olmasam da selam verdiğim karşı sınıfta ki arkadaşım kanserden vefat etti insanın hayatını sorgulamasına neden oluyor böyle olaylar kendime dedim sen herşeye dert yanıyorsun sabah okula gitmemek için annene kızıyorsun ama keşke kanserden kurtulsam da okula gitsem diyen insanları görmüyorsun off bugün hava yağmurlu diyorsun bilmiyorsun ki o yağmuru hastaneden izleyeni kış olup kar yağınca kışın dışarıda gezmek olur mu hiç diyorsun o çocuk kar topu yapmak için can atıyor halbuki demek istediğim halinize şükredin geçmişinize bakmayın bardağa dolu tarafından bakın.
Şöyle diyorlar ya işte "insanlar ne halde yaşıyorlar haline şükret" diye. Ben o insanlar o kadar kötü haldeyken oh ben ne rahatım diye şükredince kendimi bencil gibi hissediyorum. Sanki onlar ne güzel kötü halde de ben iyiyim bana dokunmayan yılan bin yaşasın dermiş gibi hissediyorum. Sahi size de oluyor mu bu?
şükür; allah'ın cömertliğine karşı en güzel kabuldür.
verdin - teşekkür ederim, aldım ve çok mutluyum demektir şükür.
insan merkezinde manevi bir sistem üzere kuruludur. ister inkar etsin ister kabul etsin. bu hakikattir. bu allah'ın kanunudur. bu mayamızda olan bir özelliktir, güzelliktir. evet şükür kalplerin şifasıdır.
şükür bolluktur, bizi ince düşünceli yapandır, ayrıntıları gördürendir şükür.
şükür iyilik hareketidir, şükür allah'ın hoşuna gidendir, şükür allah'dan geleni sorgusuz kabul etmektir. ve şükür farkında olmaktır.
modern zamanın hastalıkları depresyon, travma, stres vb. sıkıntılı durumları hiç başa gelmeden atlatmaktır şükür.
hiç ummadığım kadar güzel bir tempo içerisine döndüm. günü güne sığdıramaz oldum.
yüzümde oluşan tebessümün sayısı sayamayacağım kadar çok.
ne bir korku ne bir endişe.. beni gerginliğe itecek bir şey yok. her günün sonunda yorgunluğu hissediyorum ama enerjim asla bitmiyor.
derin nefesler alıyorum.
yalnızca bununla meşgulüm.
hayat sunduklarının karşılığını güzel bir enerji ile insana geri veriyor.
bir akp milletvekiline ''al bu 2020 lirayı sen de bu parayla yaşa ve şükret '' ya da 6000 küsur maaş alıp, ekmek elden lojman devletten yaşayan ve cemaate 'şükredin ey mümin kardeşlerim diye seslenen bir imama ''al bu asgari ücreti yaşa ve şükret'' deyip sonucunu gözlemlemek lazımdır.
ne olursa olsun, kim giderse gitsin kim yaralarsa yaralasın, hastalığımız yoksa ayakta durabiliyorsak gözlerimiz görüyorsa, her daim şükretmemiz lazım.
gece gece duygu doluyum sayın yazarlar, iyi geceler.
birebir şekilde insanların hayatından örneklerle anlamı size daha iyi yansınan durum. bugün, annesi kanser tedavisi gören bir arkadaşımın evini ziyaret etmiştim akşam saatlerinde. iki gündür annesi geceleri çok rahatsızlanmış. ağrısı çok artmış. arkadaşım, kardeşi ve babası da yanlarında tabii kadıncağızın. bugün biraz iyi olmuş ancak öyle ziyaret edebildim zaten. ama arkadaşımın, herhalde o hastalık süreçlerinde olacak ki, gözlerinde ki yorgunluğu telaşı, heyecanı, korkusu çok belliydi. ve bana dedi ki. moralin bozuk olduğunda, hiç kızma lütfen çok özür dilerim ama salak salak şeyleri dert ettiğinde gel annemin ağrılarının arttığı anları gör. bizi gör. şu hayatta eğer sağlıklı isen hiçbir şeyi dert etme, etmemeye çalış dedi. ve bunu diyen de bir hafta öncesinde çalıştığı şirketten çıkarılmış biriydi aynı zamanda. ondan sonra döndüm dedim kendi kendime, bazen çok mutsuzum, bunalımdayım diyerek sen şımarıklık ediyorsun en asaletli duyguların adamı. yapma dedim.
size verilen hayat, size verilen imkanlar, hatta size verilen zorluklarla başa çıkma çabası için bile şükredilen, manevi değer. ne kadar edersek nankörüz ama. kişinin kendi vicdanını bilip, bunu yansıtma çabası içinde olması ne büyük nimettir. bilmeyen için nankörlük işte.
görsellere bakınca şükretmek konusunu yanlış anladığınızı görüyorum.
şükretmek birilerinden daha iyi imkanlara sahip olmanız, bazı insanların eksikliklerinden ders çıkarıp "aman iyi ki böyle değiliz, ya kolumuz, ayağımız olmasaydı" gibi karşılaştırmalar yaparak halinizden orgazm olurcasına anlık mutluluk duymanız değildir çakallar!
"kötünün kötüsü de var" diyebilmek ve her felaketten olgunlukla güzel bir ders çıkarabilmektir.
ulan birisinin eksikliğinden ben nasıl mutlu olayım sırf benim eksikliğim yok diye?
