emeksiz yemek yeme isteği ile şekilleden hayatlarından arta kalan bir kaç tatlı yaşanmışlığı bir çırpıda çıkarıp atabilecek, geri dönüp baktığında elinde kalanın bir hiç olmasına hayıflanmıyacaklardır.
aldatılmanın verdiği sarhoşlukla hepsinden bir anda kurtulma ihtimalini düşünmesine rağmen tatbike geçmeye çalışmayacak daha fazla aldanmaya yönelecek olandır.
geleceğinden çalmaya devam edecek bunu bir hayat felsefesi haline getirip geleceğini kredi kartı gibi kullanmanın verdiği hazza kapılıp bu gününden başka bir şey düşünmeyecek olandır.
incitmeyi isteyecek ve incitecek...
iflah olmaz isteklerinin kölesi olarak yaşamaya devam edecek. ''bunları isteyemezsin bak doğrusu bu'' diyenlere saldıracak onlarla tartışacak haklı olduğunu zannedecek, otokontrolü olduğuna inanacak ama otokontrole hiç bir zaman sahip olamayacak olandır.
hazcıdır. hazdan yanadır. hazı farklı yerlerde aramayı düşünmeyendir. alışkanlıklarını sever onlardan kopamaz. en büyük zaaflarından biri alışkanlıkları ile herhangi bir şey mukayese edildiğinde alışkanlıklarından yana olmayı kendine görev bilmektir.
duygularını sever. hissedemeyince üzülür. mübalağa hastasıdır. her şeyi olduğu gibi duygularını da abartır. hayatı uçlarda yaşadığını sanır. ama uçta yaşayan sadece şuursuz istekleridir.
hayat barlarda, parklarda, ofisinde, okulunda, kızların yanında değil bunu bil dedi içimdeki deliler
bende hayat herhangi bir yerde değil sen nerde olduğunu düşünüyorsan orda dedim.
bu sefer hayatın hissetmekten yoksun şuursuz isteklerinin olduğu yerde ikamet etmediğini orda ikamet edenin sadece hayasızlığının olduğunu söyledi.
hissetmeyi unutalı çok oldu bunun farkındasın dedim tekrar hissetememe neden olacakları bekliyorum cevabıyla vicdanımı rahatlattığımı zannettim.
ve ekledi. bu çelişkilerle kendine zarar vermeye devam etmekten başka hiçbir şey elde etmeyeceksin. bunu kendinde biliyorsun.
bende bu kendine zarar verişler ya bir gün mükemmel bir mükafatı yada bir sonu doğuracak sende bunu biliyorsun dedim.geri döndüm şuursuz isteklerin cenderesine...
şuursuz isteklerin nasıl şuurlu hale geleceği sorunsalının açıklanışı :
elbette diğer isteklerle çakışması durumuyla mümkündür. mantıklı olduğu düşünülen isteğe göre şuursuzca olan isteklerdir. ''kime göre neye göre mantıklıdır''ı doğurur. diğerlerine göre diğer her şeye göre ve diğer hiç bir şeye göre...
kimi zaman samimiyetin boyutunun değişmesidir. kimi zaman gerçekten dozunun farkına varılamayanlar.
inceğiz mağaralarında piknikyedik. yani mağarada piknik yapmıyorduk da mekanın adı öyle idi milli parklar bile o ismi vermiş. her insan evladının yaptığı normal bir piknikti. lakin piknik yapılan arkadaşlar insan evladı değillerdi.
top dereye kaçtı. her zamanki mesele. dereye girmek mümkün değildi. ve bataklıktı derenin kenarı. ama zigon topu almaya ant içmişti. ve topu da derenin üzerinde yakın gibi görünen bir yere konuşlanmıştı. yardım edinde şunu alalım dedi. alamazsın oğlum onu uğraşma gel otur şuraya... tamam ben almaya gidiyorum cevabını verdi ve gitti. çabaladı alamadı. yakındaki yaşlı amcada çabaya müdahil oldu. o zigonu tuttu. zigon kendini aşağı bıraktı topu almaya çalıştı. ama muvaffak olamadılar. nihayetinde amca arkadaşlara seslenelim dedi. zigon seslenme gelmezler dedi. bak şimdi görürsün cevabını aldı. ve amca :
-arkadaşınız boğuluyo yetişin!
+bırak ölsün pezemenk.
-???
+bunların arkadaşın olduğuna emin misin evlat?
(zigonun yüzü kızardı.*)
-koşsanıza çocuk öleceeeeek.
+ona bi şey olmaz hocu bırak yaaa.
++tamam ben geliyorum amca bir bakayım yaa.
en sonunda top kurtarıldı. bir yere koyuldu. ama bahtsız bedevi modunda yaşıyan zigon biraz sonra bi patlama sesiyle sarsıldı. önce anlam veremedi herkes. sonra topun çok önceden kullanılmış lakin güneşin etkisiyle iyice kızmış kömürlerin üstüne bırakıldığı farkedildi. patlamıştı...
şuursuzca istenilendir...
sadece istemekle yetinilmeyip, icra edildiğinde şuursuzluk yapmış oluruz..
yapılmalı mıdır...kişinin kendi şuuruyla vereceği karardır ama yapmadan önce bütün gemiler yakılmalıdır..
(bkz: aşk)
(bkz: tutku)
(bkz: vuslat)
önceden basit olduğuna inanılanın, iç yüzü görüldükten sonra hala basit olduğu konusunda kendini kandırmaktır. daha doğrusu yanlışta ısrar etmektir çoğu kez.
insanların anlamasını beklemektir. her şeye rağmen insanların anlayabilceğine inanmaktır. anlayamayacağını bile bile inadına bu hataya düşmektir. hatta bu hatanın müptelası olmaktır.
düzensizliğin de bir düzen olduğu hususunda ısrar etmektir.
düzensizlik evet bir düzendir lakin istendik bir düzen değildir. düzensizlik müptelası gafil, kelimeleri çarpıtarak yine kendini kandırma peşindedir. ancak ve ancak kendini kandırabilir bundan ileriye gidemez bunu kendi de bilir şuursuz isteklerinin peşinden koşmaya devam eder...
eski sevgilimin yeni aldığı arabayı hunharca parçalayıp, kopmaya yüz tutmuş sileceklerinin arasına elimsuclubenyapmadım was here yazılı not iliştirmek *
beni candan usandırdı cefadan yar usanmaz mı
felekler yandı ahımdan muradım şemi yanmaz mı modundayken bir de geri kalan her şeye dair olan farkındalık...
farkında olmamayı istemek belki içimdeki delilere yönelmek ama aslında onunda farkındalık olduğunu kanısını tekrar tekrar hatırlamak.