tatlı kız bu. belli kültürlü okumuş kız. neyse ki ünlü olmak için daha kötü dizilerde oynanamamış behzat ç. gibi süper bir dizinin iyi bir karakteri olmuş.
behzat ç gerçekçi bir dizi. pencereden bakınca bir behzat bir harun bir hayalet ne bileyim bir bahar bir selim bir eda görülebilir. yolda çarpışabiliriz. karşımıza çıkabilir.
peki kiminle karşılaşamayız biz bu diziden? kimi pencereden bakınca göremeyiz? kimi arasak da bulamayız?
şule ç.'yi...
Şule bu kadar gerçekçi bir dizi için fazla çok fazla iyi ve eşsiz bir karakterdi.
hesapta babasından intikam almaya and içmiş bir kız.
bunun psikolojisini bir bölüm olsun yansıtmamış senaristlere kırgınım çok.
"kanka bak süper final bulduk" hesabı mevzu belki ilk bakışta güzel gibi ama, bu nefretin oyunculuğu hiçbir şekilde yansıtılmadı sezon öncesi bölümlere. "hem nefret eden hem de oynayan" bir karakter değildi şule. dizi çok güzel senaryo da güzel ama, şule'nin bunca zamanki bütün repliklerinden, sezon finalini hiç anlatmadılar. bu da bence, "türk filmi" klişesine uygun bir durum oldu tamamen.
Diziyi kopuk kopuk izlemem nedeniyle anlayamadığım olay bu kız behzat ç. nin öz kızı mı? eğer oysa nasıl oluyorda tanıyamamışlar birbirlerini?
(bkz: kafamda deli sorular)
behzat ç. dizisinin freni olduğu 45. bölümle ispatlanmış karakter. bu sezon bölümlerinde iyice baymıştı uzun uzun bakışmalar, mıymıy konuşma, sürekli ağlamaklı ses tonu. diziden soğutan tek karakter oydu. rolünün giderek azalmasını canı gönülden istiyorum.