esinlenildiği aşikar. benim aklıma 80'lerin efsane dizisi güzel ve çirkin(orijinal ismini hatırlayamadım) geldi. linda blair oynuyordu. ablamız burda da muhabirdi. abimiz aslan kafaydı gerçi. o da çok güçlüydü. ama bu kötü bir şey değil. ne demiş şair "esinlenmek soylu bir akrabalığın göstergesidir". mesele nasıl esinlenildiği. tekrar yaparsan bok gibi olur ve o çalıntı olur zaten. şubat'ı kotaranlar bu işi doğru ve güzel yapmışlar. üstüne katmışlar. bu ülke standartlarını baz alırsak(bu baz da öldürüyor beni) çıtanın üstünde, kaliteli bir iş. iyi ki de esinlenmişler kısacası.
unutmadan duble karakterini oynayan nadir sarıbacak'a selam çakarım, gördüğüm yerde elini sıkarım.
işleyişiyle, oyunculuklarıyla, müzikleriyle farklı bir havası olan ilham verici harikulade bir dizi. eflatun film iyidir.
ama ille aşağılık kompleksli birileri çıkar ve "öyle diyorsun da falancadan çalmışız, filancadan esinlenmişiz..." anlatır da anlatır. bunun örneklerini daha önceki yapımlardan ve bilhassa fetih 1453'te en iğrenç boyutlarıyla gördük.
bugüne kadar yazılmış toplam sadece 550* senaryonun olduğu söylenir. diğer senaryolar bunların karıştırılmasından üretilirmiş. yani illaki bazı senaryolar bazılarına benzeyecek. bazı senaristler dünyaya bazılarından erken gelemediği için kendinden öncekilerin eserlerinden "esinlenmek" zorunda kalacak.
aklın yolu birdir de aşağılık komplekslilerin yolunu çözemedim daha. yabancılara karşı bu eziklik, türk yapımlarını başarısız gösterme çabası, yapımcıları vs hırsız gösterme merakı nedir arkadaş? senin üç kuruşluk sinema bilginle eleştirdiğin o diziyi vücuda getiren adam veya adamlar bu sektörün içinde. düşünmez misin? şundan, bundan çaldık diyerek işaret ettiğin bütün yapımları onlar da bilmiyor mu? ortada bir haksızlık varmış da sen bunu ortaya çıkarıyormuşsun gibi havalar falan, bu neyin kafası?
o söylediğiniz dizilerde veya filmlerde sermet yeşil ve nadir sarıbacak deli rolü oynuyor mu? o dizi veya filmlerde alican yücesoy ezio gibi çatılarda dolaşıyor mu? o dizi veya filmlerde sagopa kajmer'den kötü insanları tanıma senesi çalıyor mu? hayır. bunda öyle şeyler var. bunda bizlere izlettiren bir taraf var. ama sen beğenmedin. olabilir, izleme kardeşim. hiçbir şeyin etkisinde kalmamış, tamamiyle saf filmler görmek istiyorsan iran sinemasına falan bak. tabii kafanı moron ürünleri olan holivut filmlerinden kaldırabilirsen.
Bugün ki bölümüylle yine farkını ortaya koymuş dizi.
Bu diziyi izledikten sonra dünyada neler varmış , meğersem bizim yaşantımız çok lüksmüş tarzı düşünmeye sebeb verir.
Zaten sokakta yaşayan çeteleri anlatmaları diziye ayrı bir hava katıyor tabi.
Liseliler bilmez, vakti zamanında yine aynı kanalda, yine cuma geceleri oynayan güzel ve çirkin adlı dizi çıkış noktası olmuş onur beyin bu projede. Yer altında yaşayanlar ve bizler. Vincent karakteri şubat olmuş ve yine gasteci kız var ona meyilli.
Tamam değişik bir yapım ama, aylar öncesinden reklam edildiginden olsa gerek, beklentilerimiz biraz daha iyisi içindi.
Olay basit. Şöyle ki; özkan uğur, kızın babası ve maktul bagimli doktor, şubat'in doğum zamanına rastlayan yıllarda denekler üzerinde gelistirilen bir ilaç üretmeyer başlarlar. Lakin bu ilaç bagimlilik yaratıcı yan etkiye sahiptir. Üretime karşı çıkan kızın babası özkan uğur tarafından ortadan kaldırılır. Kendi yaptığı ilaca bagimli olan diğer doktor, konuşmakla tehdit edince özkan abiyi, yine tayfaya havale edilir bir önceki doktor gibi. Olaylar gelişir. Büyük yangın ve bu ilaç olayı arasındaki bağlantıyı aziz bey biliyor. Zaten subat'i kurtarmasi da tesadüf değildi. Muhtemelen annesi hamileyken denek olarak kullanıldı ve böyle bişey çıktı ortaya. Çok kuvvetli ve hafif mongol.
Kumarbaz Komserin yanındaki biyikli polis hapa bagimli ve karşılığında bilgi satıyor. Bu adam gibi bagimli bir çok karakter göreceğiz film ilerledikçe. (vicodin gibi bişey sanırım. Yasal uyuşturucu)
Çocukluğundan beri özkan abi tarafından pis islerde kullanılan deli ve tayfası, bazı şeylerin hesabını sormadan ya da buna kalkismadan evvel bir süre daha doktora hizmet verecekler. Tabi bunda duble'nin tedavi süreci önemli.
Aşk olmazsa türk dizisi olmaz elbet. Simarik, dünyayı kendi çevresinde dönüyor sanan, sorumsuz zengin kız, her dizide olduğu gibi burada da esas kız olarak karsimizda. Subat'a karşı vicdan azabiyla karışık ilgi ve polisin umursamazligina karşı gelişen elde etme arzusu arasında gidip gelecek küçük hanım. Dizi sonunda şubat öldüğünde pek tabi polis teselli edecek bizimkini.
Esinlenmiş bu projeyi izlemeye devam edecegiz De, orjinal birşeyler yapma zamani gelmedi mi artık onur bey. Bu lafi tüm projelerinizi takip eden biri olarak söylüyorum.
benim gibi günlerce tv ekranına bakmasa bir eksiklik hissetmeyen birini iki haftadır kendini başından kalkmadan izlettiren dizi olmuştur efendim. onur ünlü yü tebrik ederim. sagopa'dan kötü insanları tanıma seneside çaldı, pekte güzel oldu. melisa sözen i zaten beğenirdim. geçtiğimiz hafta da murat menteş' e korkma ben varım'la gönderme yaparak benden aferin almıştı. böyle devam ederse tayfa'dan ve başlarındaki deli'den tırsmama rağmen izlemeye devam.
dün bir arkadaş sağ olsun, izlemek zorunda kaldık.
biraz nasıl diyeyim... hmmm... amerikan filmleri gibi. hani fakir zenci mahalleleri olur ya, tipler aynı öyle. davranışlar, giyiniş tarzları falan aynı amerikan filmlerindeki fakir zenci çeteleri gibi. zaten bir tane de zenci var, arkada durmadan top oynayan.
genel olarak diğer yerli dizilere göre daha iyi olmuş gibi. ancak dediğim gibi, daha yerli, daha bizden olsa daha güzel olurmuş.
Tolga'nın babasıyla yemek yerlerken mini orkestranın çaldığı parça vivaldi'nin dört mevsiminden kış konçertosunun 2. Bölümüdür.
Tam bu kadar söylemişken notalarını majorunu minörünü de vermek isterdim ama o kadar manyak dinleyici değilim. Kulak alışkanlığı işte.
Trt de bir ara yayinlanmis olan "Guzel ve Cirkin"e benzetildigini dusundurten dizi.
Gazeteci guzel bir kiz.
Aslan gorunumunde olmasa da insanlardan soyut yasayan, icinde vd yuzunde yarasi olan cirkin bir adam.
absürd bir trt dizisi daha. Fena değile benziyor ayrıca kendisi bir eflatun film yapımı. özkan uğur, ülkü duru, melisa sözen gibi oyuncuların yanısıra bir de tipi bilinip ismi bilinmeyen birçok genç oyuncu var kadroda. Ayrıca 23'e kadar biterse behzat reyis'ten önce iyi bir aperatif olacaktır.
dekorları gerçekten çok kaliteli olan dizi.
ancak bana dizideki karakterlerin ninja kaplumbağaları; aziz bey karakterinin ise sprinter ustayı anımsattığını belirtmeden geçemeyeceğim.sanki hepsi bir mikelangelo donetello rafael leonardo olmuş.
güzel dizi. acayip isimler ve paganlara benzeyen gruplarıyla ilgi çeken dizi. acayip isimlerden birkaçı: duble, şubat, hayvan, deli... ayrıca şubat'ın kanalizasyon faresi gibi kapağı açıp içeri girmesi ve arada otistikler gibi takıntıları da göze çarpıyor. devamında nasıl olacak acaba dedirten dizi ama tek dezavantajı cuma günü behzat ç. den hemen önce başlayacak olmasıdır.
mekanların , kişilerin günümüze uygun olmadığını söyleyenler olmuş. ulan , bu ülkede sürekli aynı tip mekanlarda , birbirine benzeyen kişilerle yapılan dizileri izleyin o zaman kardeşim. zorla izlettirmez kimse bu diziyi sana. şu televizyonda değişik bir yerli yapım görmek isteyen sadece ben varım herhalde. gayet de güzel bir konusu var. çekimi gerçekten çok iyi. oyuncu kadrosu da süper. bu kadroyla 3 dizi daha yaparsın net. daha bu karakterlerin içleri doldurulucak. güzel bir kurguyla mükemmel bir dizi olabilir. her zaman söylemişimdir ; onur ünlü bir işin içerisinde varsa , mutlaka izlenilebilir bir şeyler vardır. işte bu dizide bunu kanıtlar nitelikte bir dizi.