iller dolaşıp sonunda doğup büyüdüğünüz ilçeye gelmişsiniz.
kafanızı her çevirdiğiniz yerde ayrı bi' hatıra var.
sizin çocukluğunuzda oynadığınız yerlerde sizin çocuklarınız oynamış.
üzerine berbat bir yıl geçirmişsiniz.
çocuklarınız sizden uzak,
eşinizden ayrılmışsınız,
en uygunsuz zamanda işinizden, evinizden olmuşsunuz,
çocukluğunuzdan kalan kimse olduğu gibi kalmamış,
yakınlarınız kuyunuzu kazmış,
geniş ailenizden, sülalenizden nefret etmişsiniz,
bu halet-i ruhiye ile çocukluğunuz olan o ilçede bir sene geçirmiş,
sevdiğiniz neyi varsa nefret etmişsiniz.
yine aynı ilçede işe başlamış,
bomboş adımlarla işinize doğru gidiyorsunuz.
yolunuzun üzerinde gözünüze çarpan merdiven altı eski bi' dükkan.
vaktiyle beraber çalıştığınız çocukluk arkadaşınız, canınız kanınız,
aynı ilçenin mezarlığında uyuyor,
intihar etmiş.
ve o sizi vaktiyle ölümden kurtardığı halde siz onu kurtaramamışsınız.
demin düşündüğünüz bu boktan sabahta kulağınızda çalan parça işte bu.
kafanızı kaldırdığınızda karşınızda uludağ,
vaktiyle çocukluk hayallerinizi yüklerdiniz zirvesine.
lanet olsun sevgili sözlük. herkese ve herşeye. lanet olsun.
