çelişkilere düşüyorum.
acaba uçağa atlayıp bilmediğim bir ülkeye gitsem en kötü başıma ne gelebilir
açlıktan ölür müyüm kaçak statüsüne düşersem ne olur falan.
Yorganın altında ayaklarımı uzatmış, üzerimde sıcak su torbası, sehpada sahlep, yanımda kıvrılan kedim miletle konuşup neden düzgün başlıklar yok diye düşünüyorum.
Yatakta uzanmış leptoptan müzik açmış (cemre kuzey -yoksun) onu dinliyor, hem Uludağa giriyor arada whatsapptan gelen mesajlara bakıyor. Aslında kitap okuyordum evde kimse yok korkup müzik açtım, yalnız kalmaktan korktum evde değil hayatta yalnız kalmaktan. Hep bu kadar sessiz olmasından korktum hayatın. . Gece gibi karanlık bilinç altım ve ben hala elektrikli sandalyeye oturtamadım onu orada.
bi başıma hastaklılkı hastalıklı yatmaya çalışmak ve bi yandan burun akıntısı diger yandan öksürük bi diger yandan gözden akan yaşlar.salya sümük.oyy annem.