Çevirmenliğini çok sevdiğim abim Ali Volkan Erdemir’in yaptığı bir kitap, kitabın şu an 111. Sayfasındayım ve yalnızlık temasını iliklerime kadar hissettim.Japon edebiyatını seviyorsanız Haruki Murakami mükemmel bir yazar, tabi bu tür kitaplar da çevirmenin çok önemli olduğunu hepimiz biliriz.Erdemir kitaba öyle güzel bir tat bırakmış ki çevirmen yazar ilişkisi kahveyle, süt gibi.
Bir aileyi konu alan ve bir felaketler zinciri olarak gelişen olay örgüsü, bireysel öğelerin yanı sıra, ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısındaki Rus toplumunu da geçirdiği sarsıntıların tümüyle, dünya edebiyatında bir eşi daha bulunmayan bir sanat aynasıdır.
şu an fahrenheit 451i okuyorum aynı zamanda devam ettiğim iki kitap daha var. sami dündar-her şeyin bittiği yerden(çok zorluyor) ve klasiklerden kırmızı ve siyah.
3 kitap birden okuma alışkanlığını ben istemedim sanırım kitap paylaşmayı sevmemekten oluştu.
kürt mantolu madonna. hep sonraya ertelediğim bu kitabı bir solukta okudum. raif efendi'de ne de çok kendimi buldum anlatamam. konuşacak onca şey varken neden susar insan? yoksa en iyi arkadaşımız kendi zihnimiz midir?
anladık yabancı dil biliyorsunuz arkadaşlar. neyse hadi buda benden olsun, sevgili bulmak isteyen veya hala ben milli olamadım bana gacı lazım diyen erkek yazar kardeşlerime gelsin. (bkz: models) çok doğru bir rehber bu konuda gençler için. models: attract women through honesty