hayalimde bi yer var, orası tam olarak neresi bilemiyorum. böyle küçücük bir ev, çok mütevazi, eşyaları, yapısı, tarzı her şeyi mütevazi. minik de bir bahçesi var, içinde salıncağı ve birkaç kişilik masası olan. pek yakın komşusu yok bu evin. ve en müthiş özelliği deniz kenarında oluşu, pek keşfedilmemiş bir kasaba falan galiba burası ya da ben yazlıkçı değilim, ortalık sakinleşince gidiyorum galiba.
heh işte buraya, bu hayata ışınlayın beni, ihtiyacım olan şey bu sanki.
Köyde. Şimdi serindir de orası. Sırtıma bir şal alıp bahçedeki ağacın altında oturmayı isterdim. Gökyüzündeki yıldızlar güzel görünürdü. Manzara gecenin karanlığında görünmezdi tabi, siyahlık sadece. Ama gündüz zihnimde kalan görüntüsünu görürdüm karanlıkta. Biraz böceklerden korkardım, pantolonumun parçasını çorabımın içine alır kendimi rahatlatırdım. Korkar mıydım acaba? Çocukluğumu, kaybettiklerimi, kazandıklarımı düşünüp kendimi anlamaya çalıştıkça korkar mıydım bilmiyorum.
Benim artık gerçekten iş bulmam lazım. Bu boşluk bana hiç yaramadı.