kanal7 haberin "işte harem gerçeği" sunuşuyla ekrana getirdiği haberde;
güya amerikalı kadın yazar, "ayşe...." (soyadını kaçırdım) müslüman olduktan sonra harem gerçeğini araştırmış, edindiği bilgilerle "muhteşem yüzyıl" dizisini eleştiriyor. dediklerine Bakınız;
efendim hiç yastık savaşı yoktu,
kadınlar beş vakit namaz kılardı haremde.
sıkı disiplin vardı.
padişah ayağının altına çivi takardı nal gibi...vb
peh peh peh ne eleştiri, ne eleştiri!
peki sen neyi eleştiriyorsn, neyi ima ediyorsun missis Ayşe?
bu adamlar kadınları; sahipsiz, aç, biçare, yalnız, başıboş oldukları için mi haremlerine dahil etmişler.
yoksa hepsini bir paket proğram dahilinde eğitime alıp öss'de iyi bir puan aldırdıktan sonra oxford'a sokmak için mi yetiştiriyorlardı.
belki de, yabancı devletlere casus (rus güzelleri gibi) olarak göndermek amacındaydı hepsi, hım?
yahu sadece Muratcığımın 300 ile 500 arasında cariyesi vardı. diyelim ki bunlarla hiç yatmıyordu, halvet olmuyordu; peki o padişah tamı tamına 300 tane çocuğu nereden getirdi? el insaf artık ne diyeyim!
