şehirler arası otobüslerde de burun çeke çeke uzun uzun telefonda konuşanına tanık oldum.
gece 12 seansına gidicez ininca kankaa dedi vs. dünyayı komple elemiş de eleği sağa sola göstere göstere asmaya çalışan bi havası vardı. şişmanlığına lafım tabiki olamaz da onca insanın olduğu yerde de o ne gereksiz sikimsonik rahatlık afedersiniz.
Yok öyle bişey sadece dışarı öyle görünüyolar genelde içlerinde büyük duygusallık yatıyo çevremde böyle bir insanla dalga geçildiği zaman hem sinirlenip hem üzülüyorum.
ağırlıkla doğru orantılı olarak artan öz güvenin ortaya çıkardığı durumdur. bi de uzunsa bu şişman kişi her türlü ayılığı yapar çünkü ayıdır zaten. kimse de birader hop nabyıon demez diyemez. özgüvenleri de burdan gelir. kimsenin kendilerine karşı çıkamayacağını bildiklerinden dolayı rahattırlar.
birisi önünde rezil olma gibi bir korkuları olmadığından* herkesi istedikleri gibi eleştirirler. bunu da "şişman özgüveni var işte. ne yapacaksın?" sözleri ile açıklayabiliriz.
şişman olanların şişman olmayanlardan fazla olan özgüvenleridir.
hangi ortama girsem, hangi arkadaş grubuna baksam, hangi kalabalığa girsem özgüven patlaması yaşayan şişmanlarla mutlaka karşılaşıyorum. bu şişmanlar kilolarıyla doğru orantılı olarak bir özgüven sahibiler. bağıra bağıra konuşmaktan, kötü espriler yapmaktan, dikkat çekici giyinmekten imtina etmiyorlar. yani sözün özü ilgi çekmekten rahatsız olmuyorlar. bu da onların ne kadar özgüven sahibiolduklarını gösteriyor.
sanırım "ulan şişmanım diye herkes benden korkak pısırık olmamı bekliyo. şimdi onlara göstericem. eeh eytere bea." isyanıyla başlıyor bu özgüven.
şişman arkadaşları tebrik ederim. hem okan bayülgen de şişmandı bir zamanlar. *