Kendine güvensizliktir gençlik çağlarında en büyük dezavantajı. Lise hayatının tamamı peşine üniversite hayatının bir kısmını şişman geçirmiş yakın arkadaşımın kilo verdikten sonra kendine güvenip benim lise ve üniversite hayatım boyunca birlikte olduğum kız sayısını üç-beş ayda 2ye katlaması da tecrübe ettiğimdir. Halbuki adama basket topu gibi olduğu zamanlarda bile beğeneni seveni çok vardı işte ama adamda kendine güven yoktu. Nitekim bu arkadaşım gibi adam bile bu zorluğu yaşamışsa normal şişmanların yaşadıkları kendine güvensizliği hayal dahi edemiyorum.
Ha bir de kayak yaparken düşerlerse kendi kendilerine kalkamazlar...
çoğu zaman "sempatik" olarak değerlendirilirsin, "sempatik" olmadığını söylerlerse yalan söylerler, yalan söylemeyenler ise "çirkinsin" diyordurlar zaten.
küçük çocukların sizinle alay etmesi, ev halkının sizinle alay etmesi, saçma sapan esprilere mağruz kalmaktır şişman olmanın en büyük dezavantajı. özgüveni etkiler. şişmansınız diye size lakap takılması da ayrı bir kötüdür. diyetisyenlere dökülen paralardan sonuç alınamadığında saçma sapan zayıflama haplarının sitelerine girip kutu kutu sipariş vermektir. sonu ölüme kadar gitse bile insanın psikolojisini etkileyen bir durumdur.
yaş ilerledikçe kilo sorunlarının ayaklarına inmeye başlaması, kolesterolde bir iki adım önde olma ihtimali, sosyal gruplara dahil olamama sonucu oluşabilecek yalnızlık hissi ve psikolojik etkileri yanında bir de şu kısmet olaylarındaki negatif etkisi en büyük dezavantajlardır kanımca.
bu açıdan bakınca avantaj gibi duruyor. Şimdi bunlar tutuklu bir şekilde karakola götürülürken, arkadaşları polislerin önünü kesip onları öldürseler, bunları da alıp kaçsalar iki saat zayıfın kelepçelerini açmakla kırmakla uğraşacaklar. Ama kilolu arkadaşımız zaten hiç kelepçelenmemiş olarak, onlar o tür şeye mesai harcarkene yemeğini yiyecek çayını içecek.