aşırısına kaçılmadığı sürece sorun teşkil etmeyen durum. kadınlarda erkeklerde zayıflıktan hoşlanmaz istisnalar hariç. eşinin kaba tabirle ele avuca gelmesini ister. ama gerçek olan bir şey vardır ki. şişman olan kişinin özgüveni eksiktir. işte asıl sorun olan kısımda budur.
Sisman olmak problem degil herkes sisman olabilir hayatinin bir doneminde. Problem olan aldigin kiloyu verebilecek kadar azimli olmak. Vucudun sana degil sen vucuduna hukmetmelisin.
toplumsal açıdan ne anlam ifade ettiği gelişmişlik düzeyine göre zıtlık gösteren olgudur.
yoksul / az gelişmiş toplumlarda, örneğin kıtlığın yaşandığı afrika ülkelerinde şişman olmak bir zenginlik sembolüdür. aynı zamanda, geleneksel bir toplumsal yapı hakim olduğu için doğurganlığı ve gücü simgeler, saygın bir duruştur.
zengin / gelişmiş toplumlarda ise zayıf olmak bir modadır ve moda icabı güzelliği, nezaketi simgeler (orta çağ avrupası'nda resmedilen kadınların, tanrıçaların nasıl da etli butlu olduğunu hatırlayın). bu mantıkla ucuz fast-food zincirlerinde açlığı giderme amacıyla değil, bedenin yaratılan ideal forma uyum sağlamasına yönelik yiyecek tüketilir.
benzer şekilde marasmus veya kwashiorkor (bir deri bir kemik kalma durumu) kıtlık çeken, yiyeceğe ulaşamayan yoksul insanların (özellikle de çocukların) durumuyken, anoreksiya yiyeceğe ulaşma imkanı olduğu halde bilerek aç kalanların yaşadığı bir durumdur. bu kavramlar tıp literatüründe hastalık olarak geçse de, "yiyeceğe ulaşamama" bir toplumda yapısal ve dışsal faktörlerle belirlenirken, bir diğer toplumda tamamen bireysel tercihe bağlıdır.
sonuç olarak şişman veya zayıf olmak yalnızca tıbbı, biyolojiyi veya estetiği ilgilendiren bir durum değil, aynı zamanda kültürel bir olgudur.
21 senelik hayatım boyunca hep yaşadığım durumdur. şimdi ise yani son 1 senedir 34 bedene düşmüş biri olarak sanırım , şişman olmak herşeye rağmen ,çevredekilerden çok, kendine rağmen mutlu olabilmektir.şimdi mi yemek yiyemiyorum hastalığımdan ötürü. 34 bedenim evet geçen yıl 44 beden birisi olarak. şişman olmak değildir kötü olan, insanların bakışlarıdır. oysa ne güzel bir şeydir doyasıya yemek yemek,mutlu olmak.unuttum.
halı sahada kaleci olmaya zorlansak da, kendini bilmezler tarafından yastık muamelesi görsek de, oy tombulum tombulum diyerek dalga geçseniz de şişman olmak okuduğunuz üzere ayrıcalıklı bir durumdur, kullanışlıdır.
şişman insanlar sevimlidir, ama kompleksli şişmanlar tam bir felakettir. ''yemeğin salçalısı kadının kalçalısı'' lafını zayıf insanlara durmadan söyleyip kendilerini avuturlar
insanlar şişmansın diyemezler şişman ama şirinsin, sana şişmanlık yakışıyor derler. neresi yakışır insanlara şişmanlık bilemedim şimdi. erkek bi derece ama bayanda acayip iticidir. şişman olmak itici olmaktır.
çok dezavantajı olsada şişmanlık iyidir, herkes gibi normal bir şekilde arkadaş bulamayacağından, espri kabiliyetin gelişir, trip atamayacağından, anlayışlı bir insan olursun. en iyisi benim yaptığım gibi lise bitene kadar şişman kalmak, üniversiteye başlamadan kilo vermektir.
(bkz: çirkin olmak) gibi yıllardır yaşadığım durumdur. bu nedenden ötürü sürekli terlerim ve çocuklar benden hep korkarlar , ben ne kadar insanlara insanca yaklaşıp hoşgörülü davransam bile lanet olası önyargı yüzünden herkes bana kilolu olduğum için hor gözle bakıp beni kötü bir insanmışım gibi algılarlar , bunlara hep alışığım. şişman olmak bir hastalıktır bunu ne çevreme ne arkadaşlarıma anlatamadım. her daim bana ''ayı'' diye seslendi arkadaşlarım. Bazı zaman ''minik'' oldu bu seslenme biçimi bir ima taşır gibi bazen de ''kocaoğlan'' oldu tam anlamını anlatır üzere.kimi zaman ise girm istediğim işe üst mevkii de yer alan biri tarafında sırf kilolu olduğum için uygun görülmemek ve dışlanmak oldu benim için. Bunların hiç birine ne kızdım ne de gocundum çünkü algılayamadığım bir hayatın içinde bize biçilen rol üzerinde yaşamakta buna dair günler geçirmekteydim , taa ki bir kıza aşık olana dek. işte o zaman şişman olmanın , yani dış görünüşün ne demek olduğunu gayet net olarak öğrendim. ilk sevdiğim kıza onu çok sevdiğimi ve ondan çok hoşlandığımı söylediğimde bana aynen şu sözleri söylemişti , o ve diğerlerinin dediği gibi ; '' sen kimsin ki bana bu teklife cürret ediyorsun ? önce bir aynaya bak ! '' dediklerinde sadece sevginin ve güzel duyguların insan hayatında önem arz etmediğini anladım, yani şişman olmak bir nevi her daim üzülmeye alışmak olmak ve umut etmek yerine her daim umutla gittiğim bir şeyin sana olmusuz olarak döneceğini bilmek gibi bir şey benim için. ne mutlu ki şişmanım ama duygularım hala sağlam ve yerinde , hala aşık olabiliyor ve insanları sevebiliyorum , bazı sevdiğim insanlar beni şişman olduğum için sevmese bile ben onları ve tüm insanları seviyorum...