(bkz: çirkin olmak) gibi yıllardır yaşadığım durumdur. bu nedenden ötürü sürekli terlerim ve çocuklar benden hep korkarlar , ben ne kadar insanlara insanca yaklaşıp hoşgörülü davransam bile lanet olası önyargı yüzünden herkes bana kilolu olduğum için hor gözle bakıp beni kötü bir insanmışım gibi algılarlar , bunlara hep alışığım. şişman olmak bir hastalıktır bunu ne çevreme ne arkadaşlarıma anlatamadım. her daim bana ''ayı'' diye seslendi arkadaşlarım. Bazı zaman ''minik'' oldu bu seslenme biçimi bir ima taşır gibi bazen de ''kocaoğlan'' oldu tam anlamını anlatır üzere.kimi zaman ise girm istediğim işe üst mevkii de yer alan biri tarafında sırf kilolu olduğum için uygun görülmemek ve dışlanmak oldu benim için. Bunların hiç birine ne kızdım ne de gocundum çünkü algılayamadığım bir hayatın içinde bize biçilen rol üzerinde yaşamakta buna dair günler geçirmekteydim , taa ki bir kıza aşık olana dek. işte o zaman şişman olmanın , yani dış görünüşün ne demek olduğunu gayet net olarak öğrendim. ilk sevdiğim kıza onu çok sevdiğimi ve ondan çok hoşlandığımı söylediğimde bana aynen şu sözleri söylemişti , o ve diğerlerinin dediği gibi ; '' sen kimsin ki bana bu teklife cürret ediyorsun ? önce bir aynaya bak ! '' dediklerinde sadece sevginin ve güzel duyguların insan hayatında önem arz etmediğini anladım, yani şişman olmak bir nevi her daim üzülmeye alışmak olmak ve umut etmek yerine her daim umutla gittiğim bir şeyin sana olmusuz olarak döneceğini bilmek gibi bir şey benim için. ne mutlu ki şişmanım ama duygularım hala sağlam ve yerinde , hala aşık olabiliyor ve insanları sevebiliyorum , bazı sevdiğim insanlar beni şişman olduğum için sevmese bile ben onları ve tüm insanları seviyorum...
benim olduğum durumdur... Sırf bu yüzden sevilen kızla birliktelik kuramaz insan, çıkma teklif edip reddedilir. Yüzündeki sivilceler ve 100 kilo eden yağlarıyla kimse sevmez bu şişman insanları.
21 senelik hayatım boyunca hep yaşadığım durumdur. şimdi ise yani son 1 senedir 34 bedene düşmüş biri olarak sanırım , şişman olmak herşeye rağmen ,çevredekilerden çok, kendine rağmen mutlu olabilmektir.şimdi mi yemek yiyemiyorum hastalığımdan ötürü. 34 bedenim evet geçen yıl 44 beden birisi olarak. şişman olmak değildir kötü olan, insanların bakışlarıdır. oysa ne güzel bir şeydir doyasıya yemek yemek,mutlu olmak.unuttum.
çok yemek, hareketsiz kalmak, metabolizmanın yavaş olması... her şey bir yana, bir insanı bilerek ve isteyerek kilo aldıracak durumlara sürükleyebilir hayat. inanması güç nedenlerle...
bu yüzden ''ıyy ne kadar iğrenç insan rahatsız olur ya'' dememek lazım. mantıklı nedenleri olabilir.
biraz irade,kararlılık ve yaşam tarzındaki ufak değişikliklerle değiştirilebilecek durumdur.
şişmanlık herzaman asosyallikle alakalı değildir , bu durumda sosyal olan tüm insanların fit olması gerekirdi ki böyle bir şey yoktur. şişmanlık biraz da o ülkenin yemek kültürü ve devlet tarafından sağlanan sosyallik, spor olanakları ile ilgilidir. Herkesin ekonomisi spor kulubüne gitmeye yetmez, sokakta yürüyen bayanların arkasına magandalar takılır, kornalar çalınır, bisiklet sürebilecek bisiklet yolları yoktur, çocukların ne dışarda nede okulda oyun oynayıp enerji atabileceği yerler yoktur, okulda müdür gelip bizzat oynanan topu patlatır vs. Hareket etmek, spor yapmak için bukadar kısıtlı olanaklara sahip bir ülkede şişmanlık şaşırtıcı bir sonuç değildir.
düşündüğünüz gibi yemiş sıçmamış durumu değildir her zaman. bulunmaz hint kumaşı gibi saklanırsınız aileniz tarafından elalemden. hareket etmek ne demektir ancak gittiğiniz pikniklerde öğrenirsiniz, veya yazın 1 2 aylığına gidilen tatillerden. haliyle kilo almamak için aç durmak gerekiyor böyle durumlarda. aç yaşayamayacağımıza göre elden pek bir şey gelmez bu durumlarda.