kişisel gelişim kitaplarının gaz verme yöntemlerinin klişe örneklerinden yaratılmış bir görüntü. kartal örneği de varsa kişisel gelişim kitabı olduğu kesindir. o değil de bu resmi sürekli her sitede üstte yazdığım başlık ile birlikte kullanıyorlar, ediyorlar. acaba hiç bu resme bakıp "her şeyi yapabilirim aslında" diyerek gaza gelip, ne bileyim atıyorum sıfırdan beyin cerrahı olan var mıdır.
neyse şişmanlık/zayıflık konusuna dönelim. zayıflığın güzel ve herkesin mutlak öyle olması gerektiği fikrini kim çıkardıysa allah onun belasını versin. sonra 45 kg olan kadınlar türüyor her yerde, 45 kg ne lan, ayakkabı numarası gibi. hani allah korusun ölse ve organlarını birine bağışlasan o kilodan çıkacak küçücük organ başka kimseye uymaz. zamanında yunanlılar sırf heykelde güzel duruyor diye 90-60-90 ölçüsünü çıkarmışlar, şimdi de ideal ölçü diye millete dayatıyorlar. yani tamam kimse öküz gibi olmasın, sağlık açısından da mantıklı değil ama bu kadar zayıf ve standart hale de gelmesin, güzellik böyle bir şey değil ki. uzun boy ve zayıflık sadece mankenlik kriteri olabilir, başka da bir işe yaramaz. hani frida kahlo gibi de saç sakal birbirine karışmış gezmeye gerek yok ancak eğer bu kadar kafa yenecek kadar zayıflayıp makyaja abanıp yüksek topuklu rahatsız ayakkabılarla tek düşüncen kıyafet olup insanlara sadece bu açıdan kendini beğendirmeye uğraşacaksan, valla frida kahlo daha mantıklısını yapıyormuş derim o kötü görüntüye rağmen. yani özetle her şeyin bir üst ve alt sınırı olmalı o arada da herkes özgürce hareket etmeli. sonra da diyorlar ki "kadınlara niye seks objesi gözüyle bakılıyor". çünkü bunlardan etkilenen yüksek kadın popülasyonu sadece buna hizmet ediyor. mesela dekolte nedir ? dekolte tamamen erkeğin cinselliğine yönelik bir hamledir. yanlış anlamayın kötü durduğunu söylemiyorum ve bana göre herkes dekolte giysin hava hoş ama özüne indiğinde, göğüs çatalını göstermenin kime ne faydası vardır veya süper mini etek giymenin ya da sırtı tamamen açmanın. tabiki de sadece erkeğin hormonları için yapılan şeylerdir. çünkü bunu yöneten erkekler. ters örnek, eskiden başörtüsü diye bir kavram bile zorunlu kabul edilmezken, şu an tek saç bile görünmeyecek türban modelinin kadınlara dayatılması. kimsenin inancına laf edecek değilim ama daha önceden olmayan bir şey aynı kuran-ı kerim üzerinden son 20-25 yılda nasıl en katı haliyle zorunluluk haline getirildi onu da düşünmek lazım. yani olay hep erkeklerin kadınları gizliden gizliye yönetmesinden geçiyor ve en zeki kadın bile buna uymak durumunda kalıyor.
sonuç ne mi, sonuç monuç yok. kafanıza göre takılın, sizi sadece fiziksel özelliklerinize göre değerlendiren insanlarla da aynı ortamda fazla bulunmayın işte.
