Dozu önemlidir, arkadaş olabilmek için..
Şüpheci, kırılgan, asabi tavırlarıyla, çoğu zaman bezdirse de, zaman zaman nefis saatler geçirebilirsiniz..
Sabır ve hoşgörü en önemli faktördür, bu arkadaşlıkta...
tanışmak, arkadaş olmayı gerçekten çok isterdim. kendimi onun yanında rahatça ifade edebilirdim. yanlış anlar kaygısı yok, olsa da şizofren yani ? o da bir şizofrenlik yapar üstünü örterdik. delirmişsin sen dese bile dalgaya vururduk. hayat bize güzel olurdu be. (bkz: neredesin ay yüzlüm)
ciddi olarak zordur;
- hiç arkadaşı olmadığından direk size odaklanır,
- ufak kişisel olayları kafasında kurarak büyük problemlere dönüştürür,
- dengesizdir bazen iyi bazen kötüdür,
- kafasında kurduğu şeyleri gece gündüz geç erken demeden arar ve konuşmak ister,
- ileri gider kızdığında fiziksel şiddete, hakarete varan sözler söyler,
- kafasında kurduğuna kendisi de inandığı için savunma yapacak bir durumunuz olmaz,
- Savunma yapsanız dahi işe yaramayacak konular bulur,
- şartlanır, takar,
- inanılmaz kıskançtır, sizin diğer insanlarla sosyal olmanız onun ona karşı ittifak kurduğunuzu bile düşündürebilir,
- her gün en az 2-3 defa sizinle konuşmak ister,
- her telefon konuşması 1-2 saat, her yüz yüze konuşma 3-4 saati bulabilir,
- yazdığı senaryoya sizinde inanmanızı ister inanmazsanız kızar,
- herkesi düşman olarak görür ve üçüncü bir arkadaşa arkdaşlığınızda yer vermez,
- tek olmak ister, sevgili, anne, baba onun için önemsizdir hep ona odaklanmanızı ister
sonuç: kaçın kurtarın kendinizi yoksa tüm sosyal hayatınız ve çevreniz berbat olabilir.
Asosyal ol daha iyi dedirtir. Olum yol yakınken güzel bir üslupla siktiri çek şu manyağa, valla gebertir bir de üstüne son ses oyun havası açıp oynar.
Bizim burada yıllar önce olmuştu. Mutfakta ikisi yemek yiyorlarmış. Şizofren birden saldırmış buna. Kafasını kopardı. Ardından polise kendini ihbar edip salonda oyun hava açıp oynayarak onları beklemiş.