şizofreni

entry536 galeri15 video7
    389.
  1. Şizofreni, toplumsal işlevsellik düzeyinde, kendine bakım becerilerinde sorunlar çıkmasının yanı sıra gerçekle gerçek olmayanı ayırt etmede güçlüklere neden olan bir hastalıktır.
    Biyolojik kökenlerinin olduğuna ilişkin güçlü kanıtlar vardır, beyindeki kimyasal maddelerde bir dengesizlik sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir.
    9 ...
  2. 390.
  3. Her gördüğümde aklıma a beautiful mind filmini getiren hastalık.
    1 ...
  4. 391.
  5. 392.
  6. zekilerde görüldüğü saçmalık olan hastalıktır. genetiktir, ailede varsa geçebiliyor. ya da risk daha yüksek diyelim. ailenizde varsa şizofren biri doktora bir gidin derim.

    onun dışında pek insanda görüleceğini sanmıyorum.

    ayrıca nörolojiktir ve beyni bitiriyor. bunu övenler şizofren biriyle bir gece kalsın o hallerini görürüm.
    5 ...
  7. 393.
  8. toplumun %1 inde olduğu söylenen bir beyin hastalığıdır.
    çok ilginç düşünsenize her 100 kişiden 1i şizofreni. tıp biliminin gelişmediği zamanlarda nüfus 1milar olduğunu var sayarsak 10milyon şizofreni bulunuyorve bunun %70 halüsinasyon gördüğünü var sayarsak Dinlerde anlatılan ruhani varlıkların ve hayalet olaylarının kaynağını bulmuş oluruz.

    bu arada şizofreni beynin bazı maddeleri fazla veya az salgılanmasından kaynaklı olduğunu okumuştum

    Şizofreni tam olarak açıklanamamış bir hastalık olduğundan bir kesim (genelde dini inancı yüksek müslüman veya Katolik hristiyanlar) tarafından şizofreninin bir ruhani varlık (cin/şeytan) tarafında birine musallat olmasından kaynaklı olduğunu iddia etmektedir.

    genel olarak tedavisi bulunmamaktadır ancak ilaç yolu ile etkisi azaltılıyor.
    bu tabii ki iyi bir yol değil beyne direkt etki eden hiç bir ilacın tüketilmesi doğru değil (bence)

    tanım: şizofreninin toplumda ki yeri ve şizofreninin basit tanımı
    1 ...
  9. 393.
  10. Dünya nüfusunun yalnızca yüzde 10’unun solak olmasına rağmen şizofreni hastalarının yüzde 40’ı solaktır.
    2 ...
  11. 394.
  12. sözlük yazarlarında bolca görülen nöronsal rahatsızlık.
    6 ...
  13. 395.
  14. Bir araştırmanın sonuçlarına göre;
    -erkeklerde içe kapanma,kadınlarda düşmanca davranışlar fazladır.
    -kadınlarda işitsel,görsel varsanılar daha yüksektir.
    -kadınlarda garip giyiniş,görünüm daha yüksektir.
    -kadınlarda cinsel istek ve ilgi azalması daha fazladır.
    -hastalık erkeklerde daha erken yaşlarda görülür.
    -kadın hastalarda evlilik oranları daha yüksektir.
    8 ...
  15. 396.
  16. kişinin kendisinin kim olduğunu bilememesi ve kimlik karmaşası içinde yaşamasıdır. Şizofreni olan insan, hayat boyu kendisini tanımlama çabası içinde yaşar. Her konuşulan şeyden kendisine bir pay çıkarır. Şüpheli gözlerle etrafı izler. En önemli sorunu ise, hayat boyu ön planda olmaya çalışmasıdır. Bu tutumu ruhsal dengesini derinden etkilemektedir.
    0 ...
  17. 397.
  18. çok zeki insanlarda görülmesi ve saldırganlık potansiyeli en yüksek psikiyatrik rahatsızlık olduğuna dair toplumda yanlış bir kanı vardır. sadece zeki insanlarda görülmez. bilakis ortalama veya ortalamadan düşük zeka seviyesine sahip şizofrenlerde vardır. ayrıca bi-polarların saldırganlık potansiyeli şizofreniden çok daha yüksektir.

    dolayısıyla ilaç tedavisi gördüğü sürece işini rahatça yapabilir ve kapatılma zorunluluğu yoktur.

    şizofreni de diğer pek çok psikiyatrik hastalık gibi korku ve şiddet toplumları oluşturma yönünde başı çeken hollywood sinema sektörünün balonlarından biridir.
    15 ...
  19. 398.
  20. Doğuştan kör olan hiçbir insanda şizofreni vakasıyla karşılaşılmamış. Ve daha çok bekar erkek hastalığı olarak görülüyor. Kadınlar erkeklere göre daha geç yaşlarda şizofren olmaktadırlar. kadınlarda özellikle negatif (kötü) şizofreni belirtileri erkeklere kıyasla çok daha az ortaya çıkar; dolayısıyla kadınlar ağır şizofren hastası olmazlar. Ağır semptomlarla seyreden hastalar umumiyetle erkektir. Ayrıca evliliğin hastalığın seyrinde koruyucu bir etkiye sahip olduğu da iddia edilmiş.

    "ilk yatış tanısı şizofren olan kadın hastaların yaklaşık %30'u evlilerden oluşur. Buna karşılık ilk yatış tanısı şizofren olan erkek hastaların ancak %10'u evlidir, %90 nı bekardır. Yani erkek hastaların içinde bekarların oranı çok yüksektir. Şizofreni daha çok bekar erkeklerin hastalığıdır diyebiliriz.

    Riechter'in yaklaşık 250 erkek ve 200 kadında bildirdiği oranlarda bekar erkeklerle kadınlarda şizofreninin ortalama başlangıç yaşı 30 yaş civarındadır. Bekar kadınlarda başlangıç 31 iken erkeklerde 29 dur. Evli hastalarda ise oran çok düşmektedir. Yani evlilik hastalık için koruyucu bir rol oynamaktadır.

    Bekar erkek şizofrenlerde ilk hospitalizasyon hızı, her 100 000 bekar erkeğe karşı 31.3 dür. Yani yaklaşık olarak her 3000 bekar erkekten 1 tanesi şizofreni tanısıyla hospitalize edilmektedir. Bu oran, kadınlarda ; her 5000 kadın dan birinin hospitalizasyonu şeklindedir.

    Evli kadın ve erkeklerin şizofreni tanısıyla ilk kez hospitalizasyonunu değerlendirecek olursak, her 40 000 evli erkekten ve her 15 000 evli kadından birisi şizofreni tanısıyla hospitalize edilmektedir. Bu durumda bekar erkekler, evli erkeklere göre 10-12 kat daha yüksek oranlarda hospitalize edilmektedir. Halbuki bekar kadınların hospitalizasyon riski evli olanlara göre ancak 3 kat daha yüksektir.
    Hem kadınlarda hem de erkeklerde bekarların daha fazla hospitalize edilmesi evliliğin hastalığa karşı koruyucu bir mekanizma olmasından kaynaklanabilir."

    http://www.eminceylan.com/pro1.asp?CatID=47
    11 ...
  21. 399.
  22. Beyin rahatsızlığıdır. Genetik yatkınlığı vardır.
    1 ...
  23. 400.
  24. Kan görünce deliriyorlarmis. Akılları yerinde olmuyormuş. Öldürünce veya yaralayinca birilerini rüyada yaptıklarını saniyorlarmis. Allah yardım etsin. Zor bir durum ya.
    4 ...
  25. 401.
  26. beyin rahatsızlığı değil, beyin rahatlığıdır aslında. mesela sıradan bir insanın kuramayacağı tüm bağlantıları kurabilirsin, kimse sana karışmaz, sen bile kendine karışmazsın. yarın aynı bağlantıyı bir başka şekilde bağlayıp bağlamamak da tamamen erkeksen zikinin keyfine kalmış bir durumdur.

    hiç kimse senin tutarlı olmanı beklemez. etrafındaki insanların beklentilerinin sıfırın altına inmesi insanda ayrıca bir coşma isteği de yaratır çünkü ne dersen de, ne yaparsan yap zaten teşhisin konulduğundan civarındakiler "ya bırak aqun şizosunu" diyeceğinden her gün üstüne koyarak misler gibi devam edersin.

    kendine ekstra bir sıkıntı vermiyorsa bence 10 numara kafası olan insanlardır. nereden biliyorum? çok yakın arkadaşım açık seçk, raporlu tescilli şizo. hayat ona güzel amk.

    çok bilinen ve göz önündeki şizofreni örnekler için şu komplo teorisyeni hükümet trollerine de bakabilirsiniz. 82 halep filan diye sayan fatih acil türünden klinik, soyadını unuttuğum, geçen günlerde akp kongresinden sonra akp'ye atar yapan ömer dingili mesela çok açık seçik ilk paragrtafta aktardığım türden şizofrenler benim nezdimde.
    1 ...
  27. 402.
  28. insan yaşamını büyük ölçüde etkileyen hatta insan yaşamını belirleyen ve bu ölçüde de yönlendiren hastalık. Hastalık deniliyor evet çünkü bu psikolojik rahatsızlık artık bireyin salt kendi savaşıyla kazanabileceği bir durum değil, diğer psikolojik rahatsızlıklar gibi yalnızca psikolog eşliğinde süreç süreç ilerleyen bir anormalite de değil. Şizofreniye sahip bireyler toplumda bilinenin aksine sadece anlaşılmayı bekleyen bir grup hatta büyük bir grubu oluşturan kitle.
    1 ...
  29. 401.
  30. Psikolojik değil bir beyin hastalığıdır.
    2 ...
  31. 402.
  32. Dostum.

    Guzelll.
    eksik ama burada ilgi duyanda cok az.
    Keyif ve nese ile
    5 ...
  33. 403.
  34. 404.
  35. bir hastalık değildir. sadece farklı bir gözlemdir. onların çoğu bu evreni bizim algıladığımız gibi algılamaz. Çünkü beyin yapıları değişmiştir. Vücutlarında yüksek oranda dmt gözlemlenir. Dmt her canlıda bulunmasına rağmen onlarda daha fazla salgılanır ve farklı bir kafada yaşarlar. Yani bu açıdan bizim de beynimizdeki dmt miktarında bir artış olsa bu sefer biz de onların duruma düşebilirdik. Bu sefer belkide bizde onların gördüklerini görebilirdik. Yani burada üzerinde durmamamız gereken şey şu; herkesin gözlemi farklıdır ve bu boyutta tek nesnel bir gözlem yoktur.
    2 ...
  36. 405.
  37. 406.
  38. Bu hastalığa sahip kişilere selamlar. iki adım ötede konuşulan konuşmaları bambaşka algıyabilirler. Kendilerinden başka kimsenin göremediği ürkünç imgelerle karşılaşabilirler. Sesler onlara tuzak kurar. Yoldaki insanlar onları aşağılarlar. Bu işin bütün boyutlarını araştırın. Hastalığa yenilmeyin. Zor, farkındayım. Ama irade kullanmak zorundasınız. En iyi tavsiyeyi doktorlar verir. Yüzün ve düşüncelerinize hakim olmayı öğrenin. Nasıl yapacaksanız bir şekilde yapın. Allah acil şifalar versin.
    5 ...
  39. 407.
  40. Ardı anlam dolu cümleler kurmayı bilmiyorum.. ki ne zaman bir cümle kursam içinden ihtimaller belkiler ve keşkeler doğuyor. Ardı anlam dolu bir insan nasıl olunur bilmiyorum. Ne zaman gülümseyecek olsam, içimde fırtınalar kopuyor. Endişe ve hüzün doğuyor. Nasıl mutlu olunur pek bilmiyorum bilmiyorum. zira ne zaman mutlu olacağım desem, içimden bir ses, sus ve otur diyor. ne diyeceğimi bilmiyorum, susuyorum.
    2 ...
  41. 408.
  42. (bkz: rexapin)

    Rexapin isimli ilaç şizofreni tedavisinde kullanılıyor. Bana da yazdı doktor ancak şizofreni için değil. Ona yakın bir hastalık olan depresyon sayeslnde tanıştım. Ortada hiçbir sorun yokken gereksiz olarak düşüncelerle boğuşmama yardımcı oluyor.
    1 ...
  43. 409.
  44. 410.
  45. semptomları pozitif semptom ve negatif semptom diye ayrılır.

    pozitif semptom sağlıklı zamandan daha fazla, negatif semptom sağlıklı zamandan daha az anlamında kullanılır.

    pozitif semptomlar:
    - halisünasyon: olmayan şeyleri görme, duyma ve koklama
    - kuruntu: takip edilme hissi, izlenme hissi, tehdit edilme hissi; kendini ilah sanma, olayları kendine değindirme
    - düşünce bozukluğu: mantıklı ve düzgün düşünmede zorluk
    - benlik bozukluğu: kendini kendinde bulamama, düşünceleri dışardan sokuluyormuş veya dışarı çıkarılıyormuş gibi hissetme

    negatif semptomlar:
    - isteksizlik: etkisiz olma, alışılmış günlük etkinlikleri yerine getiremez olmak
    - konuşma azalması: kendiliğinden az konuşmak, sadece kısa cümlelerle cevap vermek
    - duygu yüzeyselleşmesi: başkalarının bazı durumlarda gösterebildiği gibi sevinç veya kızgınlık gibi neredeyse hiç duygu gösterememe
    - sosyal çekilme: izole olmak ve ilişkilerden kaçınmak

    diğer semptomlar:
    - konsantrasyon bozukluğu: bir işe devam etme zorluğu, sık danışma ve konstantre olamama
    - depresyon: kendini üzgün, vurulmuş hissetme ve isteksiz, sevinçsiz ve ilgisiz olma
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük