filmlerde genelde şizofren insanlar gerçekleri görür. başkaları göremediği için deli muamelesi görür. gerçektede böyle olma ihtimali az da olsa vardır.
sanrılarıyla yaşayan insanlardır. aklının oynadıkları oyunlar bazen yoğunlaşır. esir alan bu oyundan kurtulmak isterler bazen. belki de öyle mutludurlar...
çok kötü bir hastalık. yüzde yüz gerçek bir konuşma, yaşanmıştır, taze taze.
--spoiler--
Olum samsunu bilmemde benim fasizm anlayısım yanlıs yapan türkde olsa kürtde olsa yakacan kesecen yani ibretlik bişi ypcanki insanlar korksun bi daha apmasın
yoksa yok kürtmüş lazmıs aleviymiş
ben insanları seviom olum beni yanlıs bilme
Adolf tamamen abartmı
--spoiler--
cehennemde yanması gereken orospu çocuğudur ,zira yakılmazsa çevresi için çok zararlı olur. hastaneye kapatılmalıdır ya da toplum içerisine salınmamalıdır. aksini idda edenin aklını karışlarım.
hayalinde gördüklerini ya da hissettiklerini gerçekte de yaşıyormuş gibi ve etrafındakilerinde bundan haberi varmış gibi yaşayan kişidir. bunun nedenleri yalnızlık, sosyofatlık gibi nedenler olabilir. çünkü bazı vakalarda kişi kimseyle anlaşamıyordur, hiç arkadaşı yoktur. bu yüzden kendi dünyasında bir arkadaş yaratır bu arkadaşı herkesten çok sever ve bu arkadaş kişinin gerçekte yapamadığı birçok davrnışı ona sergiler.
ya da şöyle de olabilir; kişi sorunlarını gerçek hayatta çözemiyordur oysa ki hayalinde sorunsuz mükemmel bir hayatı ve çevresi vardır. o hayatı düşünerek psikolojisi bozulabilir ve kendisini şizofreni hastalığının içinde bulabilir. fakat belki de insan o durumdayken daha da mutludur. istediği herşeyi kendi dünysında yaşamaktadır. bırakın ötekiler ne yaşarsa yaşasın.
genellikte gençlik çağında başlayan, gerçeklik ve hayal dünyasına bir çizgi çekmeyi başaramayan kişinin iki dünya arasında gelip-gitmesi halidir.
nedenini bilmiyorum ama bana çok çekici gelen bir hastalıktır.
bir süredir yalnız otobüs yolculuğu yapmaktan ve otogarda bana eşlik eden, otobüs hareket etmeye başlarken bei uğurlayan kimsenin olmadığından dolayı oynadığım mutluluk oyunudur.
hayır! ben şizofren değilim, sadece bir arkadaşım var. ve onu kimse görmüyor. kör müsünüz? nasıl görmezsinin koskoca insanı, o benim tek dostum bazen bana şaka yapıyor bıçakları çekiyor korkutuyor beni, o yüzden bağırıyorum. küsüyorum ona, tabii biz iyi birer dostuz özür diliyor barışıyoruz. şimdi burda değil o!! bırakıp gitti beni. ama gelecek,belki gelince sinemaya gideriz sonra yemeğe her zaman ki gibi dertleşiriz. ve insanlar hala onun varlığını inkar etmekte direnir... nasıl olmaz, ben hasta mıyım? kendi mi uyduruyorum? bazen çok kavga ediyoruz onunla bağırıp çağırıyoruz, saçımı çekiyor, boğazıma yapışıyor beni öldürecek diye korkuyorum ama o öyle birşey yapmaz ki. o beni en iyi arkadaşım, kavga etsek de ben onu çoook seviyorum. siz inanmayın! ama o var, nasıl ispat ederim bilmiyorum çünkü hepiniz o kadar inanmışınız ki olmadığına ne desem boş...
not: ailemin zoruyla gittiğim psikoloğun koyduğu teşhisin adı şizofreni olduğu için bu başlığın altına girdim entryimi, halbuki sadece benim bir arkadaşım var...