Belkide yanlış seçimi henüz doğmadan evvel yay burcunu seçerek yapmışımdır.
Hep düşündürmüşdür beni bu hadise.
Acaba gerçekten doğmadan önce bize hangi burcu seçeceğimiz hakkında danışılıyormuydu ?
Danışılıyorsa eğer ki ben öyle düşünüyorum .
Yay burcunu seçmemdeki etken neydi ?
Beni cezb eden çeken özellik neydi ?
Acaba ikilemde kaldımmı bu seçimi yaparken ?
Kaldıysam diğer seçenek hangisiydi ?
Diğer seçeneği seçmiş olsa idim aynı yaşantımmı olacaktı ?
Aynı özelliklerimi taşıyacakdım ?
Yada diğer seçeneğe geri dönme şansım varmı ?
Yada dönersem sevebilirmiyim kendimi ?
Yada sıkılıp yay özelliklerini özlermiyim ?
Bu yumurtalardan hangisi daha büyük ?
Kabartma tozu pastayı nekadar kabartır ?
Krema nasıl böyle güzel kokar ?
Babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi ?
Şimdi seninle karşılaşsak .
Yemin ederim yolumu değiştiririm .
Ağlasan karşımda desenki gözyaşlarımı sil !
Yeminle siktir çekerim !
Bizim her kavgamız bizi birbirimize daha çok bağlıyor desen .
Söyleyeceklerimi yutar giderim !
Bir ben giderim , bir ben kalırım sende !
Daha gitmeden otururum taş gibi yüreğine !
Canın öyle bir yanarki .
Canımı dişime katar giderim !
Canının çok yandığını hissedersem !
Canımı ateşe atar giderim !
Hayatın bize öğrettiği birşey vardı hani ?
Büyük konuşmamak !
Sözümü dilime takar , büyük konuşur giderim !
gormedigi bir yeri dinliyor
heryere kosturuyor, bana bakan yok
elimdeki bicagin sahibi
simdi kendini sakliyor
gumus tutsa boynuna takmiyor
konustugumda surat asiyor, vuran yok
sakagimdaki tabancanin eli
duymadigi bir seyi yapiyor
manzarali bir yere tirmaniyor
bastigim kaya sansli, arkadan iten yok
kan gormek isteyen simdi
yalinligin kenarinda bekliyor
aynaya bakinip dusunuyor
belli ki istedigini yaptiramiyor, kukla yok
yanimdaki golgelerin sahibi
simdi kendilerini yansitmiyor
bir zamanlarin olumsuzu israr ediyor
zaten oleceksin diyor, hatirlayanin yok
orasi siyah, burasi da siyah
hicbir fark hissettirmiyor
bir şizofrene ait şiiri yazma kapasitesine sahip olmak için şizofrenin düşünce yapısına ve ruh haline ihtiyaç vardır.
görünen o ki; salakça birşeyler zırvalamayı, şizofreni hastasının yazabileceği olası şiir olarak gören dangalaklar var.
hastalık ulan bu! sizlerin kitabında hastalık yok mu? işte onlarla aynı sınıfta şizofreni. illet bir hastalık. hem hasta hem de ailesi için.
aslına bakarsanız benim gözümde sizler beş para etmezsiniz. o hastaları en azından anlamaya çalışmak varken, mal mal espri yaptığını sanan sizler, benim gözümde enayinin tekisiniz.
bu şiiri sana yazıyorum...
hayır ben...
hayır, hayır ben yazıyorum bak işte...
hayır ben... hayır ben... ben sana yazıyorum...
neyse..
hangimiz yazmıyoruz ki be kamil...
sabah olunca kuşlara söyle
beni uyandırmasınlar.
sonra elimi yüzümü yıka,
dişlerimi fırçala.
en sevdiğim siyah takım elbisemi giy,
sonra uyandır beni,
beraber kahvaltı edelim.
bir sen var içimde,
seni unutmayı başardım dediğim anda dur diyor.
bir sen var, bunu biliyorum.
başımı yastığa koyduğumda uyarıyor beni,
dur diyor, bensiz olmaz,
cevap verecek takatim olmuyor, susuyorum.
bir sen var hangi gözle birleşsem gördüğüm
ve her satırda adını sayıklattığım, bir sen.