sülaleden birisiyle 2 dakika telefon görüsmesi gerceklestirdikten sonra; farkina varmadan sahip oldugum kuzey ege ağzı tekrar ön plana cikiyor. bir baskasiyla da sohbet esnasinda da "niye anlamiyormus gibi yüzüme bakiyorlar?" diye de kendi kendime soruyorum.
hatta bir keresinde memleket ziyaretinde cocukluk arkadaslarimdan birisi "dino len sen bozmuşun olm. özünü (aslini, özünü) unutmuşun." dedi. iki hafta boyunca banda konusup, kendimi dinledim.
BEN BiLE KIBRISLI OLDUĞUM HALDE KIBRIS ŞiVESiNi PEK TERCiH ETMEM,HELE TÜRKiYELi KiŞiLERLE KONUŞTUĞUMDA HiÇ KIBRISLICA KONUŞMAM,SONUÇ OLARAK KIBRIS ŞiVESiYLE KONUŞANLARI KiMSE CiDDiYE,KAALE ALMIYOR,ÖZ iSTANBUL TÜRKÇESi DURURKEN NiYE KIBRIS ŞiVESiYLE KONUŞAYIM Ki TAMAM YERiM-YURDUM-VATANIM SEViYORUM,AMA SAYGINLIK KAZANMAK iÇiN iSTANBUL TÜRKÇESi TABii Ki.
Ben. Evde anadolu sivesiyle konusuruz, lakin insan içinde kat’a. Düzgün ve kibar konusurum, karsimdaki kendi memleketlim dahi olsa. Hatta ayni memleketten oldugumuz arkadasim “seninle takildigim zaman turkceyi duzgun konusmaya basladigimi fark ettim” dedi bi keresinde.
Tamamen silemedigim bir sive var ki o da gurbetci sivesi. Yine diger gurbetcilerin coguna gore gayet guzel konustugumu biliyorum, Ailem, turk televizyonu ve internet sagolsun. bunu turkiye’dekiler de soyluyor. Ama ucundan bucagindan belli oluyor iste.