mavi küçük yaratıklar. mantardan evleri vardı. çok mutluydular. o köyde yaşamak isterdim, benimde mantar evim olsun isterdim. şirineye bütün köy aşıktı. gargamel köyü bulacak diye korkardık.
"şirine bakiremi? bakire ise bu kadar şirin ipnemi acaba? bu gargi ne iş yapar? " gibi sorularını, yaş ilerledikçe izlerken akıllara getiren çizgi dizi.
küçüklüğümden beri, hiçbir şeyde mantık aramadığım halde, eğer sizde iyi olursanız şirinleri görebilirsiniz ya da benzeri bir cümleyle başlayan ve bu cümleyi her duyduğumda ulan o zaman gargamel nasıl görüyo lan? kimi yiyosunuz? dememe neden olan çizgi film.
şirinler aslında uludağ üniversitesi nde yaşamaktadır. özellikle bahar aylarında dikkatli bakılırsa kampüste gezinen, ellerinde kürek, çapa falan taşıyan, mavi mavi giyinmiş varlıklardır. arada bir fidan ekerler, çimleri biçerler... çalışkandırlar kendileri. fakat biri bir gün arabaların altında kalacak diye korkmaktayım.
küçükken şirin böyle oluyormuş demekki diye düşündüğüm ve büyüyünce bile biri bana şirinsin diyince o mavi şeyler gelir aklıma.komünal yaşamı benimsemiş bir toplulukturlar.
komün hayatı yaşayan küçük kahramanların maceralarını anlatan çizgi dizi. şirin babayla marxa, iğrenç gargamelle de kapitalisme gönderme yapılmaktadır; oldukca başarılı ve yaratıcı eser.
tahminimce yakında zıttı olarak müninler çıkacaktır.
Bu dizide
-şirinlerin söylediği laylaylalalaly laylayalay. diye giden ezgiyi lailaheillallah allhüekber diye değiştirilmiş şarkıya,
-mümin baba nerde?
-cumaya gitti
gibi dialoglara tanık olabileceğimiz gibi meydanda bi cami de görmemiz mümkün olacaktır (bkz: şirinlere alternetif olarak müminler)
duyduğuma göre seda sayan'ın en nefret ettiği çizgi karakter.çünkü eskiden şirinler ile seda sayan'ın programı aynı saatteymiş ve bütün reytingi şirinler alırmış..
koskoca şirinler köyü bir karakter olsaydı sanırım gargamel olurdu.. şirinler her zmana işin piçliğinde, ormandan elma armutla geçinen, iş yapmayan ama iş yaparmış gibi görünen, gökyüzünün mavisini tenlerine geçiren yavşaklar ordusuydu.. kısacası replikas, bahar^da, "dokunsam o masmavi tenine" derken atıfta bulunmuştur bu cansız canlılara..
ilkokula giderken dergisi çıkmıştı. dün gibi hatırlıyorum o dergiyi hatta fiyatı 20.000 liraydı. bir ay sonra yine alayım dediğim de şimdiye kadar rastlamadığım bir durumla karşılaşmıştım. derginin fiyatı 40.000 lira olmuştu.
yahu bir dergi bir ayda yüzde yüz zam yapar mı, hadi yaptı diyelim düşünmez mi ki hitap ettiği kitle yani ilkokul çocukları buna üzülmez mi? olsun yine de almıştım hatta gargamel'in evinin maketini vermişlerdi. baya bi sakladım ben o maketi. şimdi kim bilir nerede? bulana 100.000 lira vereceğim.