düzenin inanılmaz değişeceğinden emin olunan durumdur.
-köyün işe yarar yerlerinin satışı için gargamel'le görüşülür, hatta satılır ve sonra durum şirin halkına, sermaye gelsin de nerden gelirse gelsin şeklinde anlatılırdı.tabi bu arada uyuşmuş, öngörüsüz şirin halkı (sıfatlar seçim sonucundan belli), o gargamel'in aslında onları bir gün birer birer yeme niyetinde olduğunu unutarak, bu açıklamayı " hebebeee" nidalarıyla alkışlarlardı.
-durumda ki vehameti öngören şirin baba, ergenekoncu diye tutuklanır, vatan haini ilan edilirdi.
-şirine'nin türban takmasına mütakip çok kısa bir süre içerisinde, son model bir ciple gezdiği görülürdü.
-gargamel'in kedisi köy yönetiminde önemli bir yer edinirdi.
-hemen köyde ki çilek(şirinlerin en sevdiği yiyecek) stokları bir şekilde yok edilir, ardından çilek fiyatları çok yükseltilir ve sonunda dışardan çilek ithal edilirdi.
-şirinler içerisinden çıkan bir cemaat lideri nedense gargamel'in sarayının bir köşesinde yaşamaya başlar, ve köy yönetimine yep yeni badem badem şirin kadroları yetiştirmekle meşgul olurdu.
neden olmasın? ama önce mahsun kırmızıgül oscar alsın. öyle bir dünyada olmayacak şey yoktur hissiyatımca. gerçi komünizm'in de boka sardığını düşünürsek günümüz dünyasında da olabilir. ****
-sirin köyünü bir zamanlar, gargamel gibi düşmanların elinden kurtarmış olan, ataşirin'in izleri yavaş yavaş, çaktırmadan silinmeye başlanır, sokaklarda ataşirin'e ağızlarından salyalar saçarak hakaretler eden şirinler türer ve bunlar bunu yaptıkları için el altından taltiflenirlerdi.
bütün mantarlar bi yerlere satılırdı, meydana da büyük bi çadır kurdurulurdu, al sana toplama çadırı, maksat sevap kazanalım, insanlar üşümesin, aç kalmasın. sonra bi gün şirine karşımıza çarşaflı, şirin baba da elde tesbih, kafasında takkeyle falan çıkardı, vesaire.
-hükümet gargamel açılımı yapmaya kalkar, gargamel köy sınırında kendisini bekleyen kedisi tarafından davul ve zurna eşliğinde karşılanır, bu arada gargamel oralarda dolaşan bir iki şirini de hüpletip yutuverirdi.