kısa süren şan ve şöhretli günlerini geride bırakarak eski, pek bilinmeyen, kimsenin yıkılsa duymayacağı, duysa da aldırmayacağı, aldırsa da 1 saat sonra kendisini milliyet internet'te çıplak kadın galerinde bulacağı köy. kıyamet muhabbeti olmasaydı eğer buradaki entry'ler muhtemelen 1 sayfayı geçmezdi.
zaten şarabıyla ünlü biraz da, o da olmasa hepten bilecik.
dün haberlerde gösterdiğinde hristiyan misyonerlerin incil dağıttığı, buna karşılık müslüman(!) gençlerin ise kuran ı kerim yerine, said nursi'nin kitabını dağıttığı izmir'in bir köyü.
çok güzel bir köy. geçen yaz şirince'ye gitmiştik. esnaf bir amca ile muhabbete koyulduk "şu gördüğün camiinin hiç müşterisi yok!" demişti. şimdi gel şirince'den hayır bekle. o kadar şarabın için de imam bile yoldan çıkar yahu...
Kurban: aha azrail e bakın LAN o da şirince ye gelmiş... o da biliyor kıyamet burada kopmayacak ihi hiiii...
Azrail: bi sus da nefesleneyim; hepinizi buraya toplayana kadar canım çıktı LAN..!
- selçuk'tan dolmuşlar vasıtasıyla (selçuk'a kara ve demir yollarıyla ulaşım imkanı mevcut),
- otogar'dan kalkan dolmuş ve otobüsler vasıtasıyla ulaşım sağlanabilir.
malum birkaç saat içerisinde lazım olacak yazmak gerek. bir sıkıntı hissederseniz bu güzergahları takip edin, kafanız karışık olmasın.
ayrıca havaalanından da rent a carlar var. birkaç saate kıyamet kopacak öleceksin diyerek adamı kafalamak suretiyle uygun fiyata araba kiralamak da mümkün.
an itibariyle kur'an ı kerim şura suresi 18.ayete hak olmuş belde..
"Kıyamete inanmayanlar, onun çabuk kopmasını isterler. inananlar ise, ondan korkarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. iyi bilin ki, Kıyamet günü hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler."
görevi nedeniyle 3 yıl boyunca selçuk'ta bulunmuş birisi olarak dağı tepesi tüm çevresini avcumun içi gibi bilirim. şimdi sizlerle şirinceyle ilgili gerekli tüm bilgileri paylaşacağım bu yazdıklarımı kayıt etmenizi öneririm yarın öbür gün şirinceye gittiğinizde lazım olacaktır.
şirince izmir'in selçuk ilçesine bağlı selçuğa 8 km uzaklıkta bir dağ köyüdür. (merak edenler için izmir selçuk arası yaklaşık 80 km'dir) yunanistadan gelen kırk rum buraya yerleşmiş ve ismi kırkınca olmuştur. daha sonra ismi çirkince olan köy şirince olarak yeni ismine sahip olmuştur. şirinceye giden yol selçuğun içinden geçer. selçuk garajından dolmuşlarla da şirinceye gidebilirsiniz. selçuğa girdiğinizde ilk trafik ışıklarından sola döndüğünüzde tren üst geçitinin altından geçip kırıtıklar mandırasına gelirsiniz buradan da sola döndüğünüzde şirince yoluna girmiş olursunuz. köyün yolu virajlı dar ve yokuştur. acemi sürücülerin dikkatli olmasında fayda var. köyde üç adet otopark vardır. birisi köyün girişinde diğeri ilk öğretim okulunun altında diğeri ise köyün merkezindedir. girişte sağda artemis restorant'ın fiyatları biraz tuzludur bilginiz olsun. gezmeye ilk iş olarak yukarıda boş ve eski kiliseyi ziyaret edebilirsiniz zaten köyde başka ziyaret edecek tarihi bir mekan yada müze yoktur. kilise boş ve harap bir haldedir çok fazla beklentiniz olmasın. kilisenin bahçesinde bir dilek havuzu vardır. attığınız bozuk para havuzun içindeki çukura girmesi lazım. dilekleriniz kabul olmuyor baştan söyliyeyim.*
kilise yüksek bir kısımda olduğu için köyü tepeden seyredip kilisenin bahçesindeki cafede oturup bişeyler içebilirsiniz. yemek yemek için kilise çıkarken kullandığınız yolun üzerindeki restorantlarda gözleme, kahvaltı (sadece sabahları) ve keşkek, gibi yöresel yemeklerden tatmanızı öneririm.
yemeğinizi yedikten sonra, bir diğer konu şarap konusudur. köyde bir sürü şarap evi sizi mekanına davet edip şarap satmaya çalışacaktır. benim tavsiyem dereli kaplankaya şarap evi (kiliseye çıkan yolun hemen başında) dereli kaplankaya'nın dömisek beyaz şarabını bir tatmanızı tavsiye ederim. meyve şarabı olarak tavsiyem kavunlu ve şeftali aromalı şarap olacaktır.
köy meydanındaki kahvenin önünde yazın şeftali ve üzüm kışın ise mandalin satılır, özellikle şeftaliyi tavsiye ederim. ayrıca yaz mevsiminde kahvedeki karadut suyuda muhteşem olur.
konaklama konusuna gelince köyde şirin butik oteller ve pansiyonlar var. kışın gittiğinizde şömineyi bile yakıp odanızı hazır ediyorlar. pansiyonların fiyatları kişi başı 60 lira. sabah kahvaltısı dahil.
ben selçuğa gelen misafirlerimi şirinceye götürmüyordum. bana göre çok ilginç, gezilecek bir yer değil. sokaklarda her şeyi satmaya çalışan şirinceli köylüler var; ev yapımı sabunlar, papatya taçları, keseler, zeytinyağları gibi. ama yinede yoğun geçen bir haftanın stresini atmak için, temiz hava alıp arkadaşlarla yemek yiyip bol bol şarap almak için güzel bir köydür şirince...
kıyametin kopmayacağı iki yerden biri olarak lanse edilen yerleşim yeri. bizde tası tarağı topladık ne olur ne olmaz diyerekten yerleştik ama bir şey olmadı. 10'dan geriye saydık ve maalesef hiçbir şey olmadı. hollanda'dan gelen bir emmi kafayı yedi ve felemenkçe "Hani kopacaktı lan evi arsayı,karıyı sattım buraya geldim" diyerek benzin döküp kendini yakmaya çalıştı zor zaptettik.
haberlerde izlediğim kadarıyla o kadar da dolu olmayan köy. esnaf şikayetçi hani neredeler diyorlar. daha çok basın mensupları ve günübirlik turistler varmış 450 yatak kapasitesinin 420si doluymuş
onlar arasında da ünlü yokmuş.
hani nerede 20.000 kişi brad pitt, tom cruise?
fena keklemişler oğlum bizi.