refleks yada tecrübeyle alakası yoktur. tamamen şanstır. bu arada belirtmek istedim; yıldırımlar iki türlüdür. birincisi yerden gökyüzüne çıkanlar, diğeri gökyüzünden yere inenler.
sadece enstantane hızını ayarlayıp herkesin yapabileceğini yapan normal insandır. bunun fotoğrafçı olmakla bir alakası yok. önemli olan hangi kadrajı yakaladığı.
şimşegi fotograflamaya çalışırken kafasına yıldırım düşmemesi için makinadan oldugunca uzakta durması ve kumanda kullanması gereken fotografçıdır, yoksa bi fotograf ugruna ızgara olabilir.
bilgi gerektiren olaydır. manuel ayarları çok iyi kullanabilmekle beraber gerekli ekipmanınız da olması şart durumdur. ayakları yere sağlam basan bi tripod, makinaya temassız bir çekim için uzaktan kumanda ve en önemlisi de şans. sabırı zaten söylemiyorum bile dediğim durumdur nihayetinde.
uzun pozlama ile yakalamış fotoğrafçıdır. nd filtre kullanmış olabilir. eğer geceyse gerek yoktur. deklanşöre bir kere basar 15-30 saniye ya da bulb modunda çekebilir.
hüner sahibi fotoğrafcıdır.reflekslerin çok ötesinde bir şeye sahip olması gerekir.
not:elbetteki makinayı otomatik çekime bırakmış fotoğrafçıdan bahsetmiyorum