1923 Belarus doğumlu israil'in 9. Başbakanı Şimon Perez, gençlik yıllarında tarihi Filistin topraklarına göç ederken Filistin vatandaşlığı almak umuduyla Filistin vizesine başvurmuştu.
"Mülteci" olarak Filistin topraklarına gelen Perez, çiftçi olarak çalışmış ve "Yüce Allah'a yemin ederim ki, Filistin hükümetine sadık ve sadık olacağıma yemin ederim." ifadesiyle Filistin hükümetine sadakat yemini etmişti.
Bir zamanlar ancak "izinle" Filistin topraklarına girebilen Perez, Filistinlilere karşı saldırılar düzenleyen silahlı Siyonist Haganah örgütüne katılarak israil'in kuruluşuna giden süreçte büyük bir rol oynamıştı.
750 binden fazla Filistinlinin bir daha dönmemek üzere vatanlarından sürüldüğü "Nekbe" sürecinde en etkin rollerden birini üstlenen Perez, israil'in atom bombası edinmesini sağlayan "nükleer silah programının" fikir babası ve planlayıcısıydı.
Başbakanlığı döneminde Gazap Üzümleri Operasyonu ve Kana Katliamı'yla akıllara kazınan Perez, "Gazze'den israil'e yönelik saldırıların önlenmesinin tek yolunun Gazzelilerin toplu olarak abluka altında tutularak cezalandırılması" olduğunu savundu.
Oslo Antlaşması'na giden süreçte burada oynadığı rolden dolayı 1994 yılında Yasir Arafat ile birlikte Nobel Barış ödülüne layık görüldü.
1959'da Kasım ayında Knesset'e seçilen Peres, 2007 yılında cumhurbaşkanı seçilene kadar görevde bulundu. 48 yıl milletvekilliği döneminde savunma bakanlığı ve dışişleri bakanlığı yapan Şimon Peres, iki dönem başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevlerinde bulundu.
Daha sonra Şimon Perez olarak anılacak olan 20 yaşındaki Szymel Perski'nin dosyasında, el yazısıyla, tarımda çalıştığına dair beyanlar ve "Szymel, isminin bozuk Lehçe versiyonu olduğu için" ilk adının ibranice Şimon olarak değiştirilmesi yönündeki talebi yer alıyor, 7 Ekim 1943. Geleceğin israilli devlet adamı Şimon Perez'in 4 Ocak 1944'te vatandaşlık aldıktan sonra ingiliz Mandası altında Filistin hükümetine bağlılık yemini gösteren kayıt "Yüce Allah'a yemin ederim ki, Filistin hükümetine sadık ve sadık olacağıma yemin ederim." ifadesinin yer aldığı belgede, Perez'in imzası başvurunun alt kısmında yer alıyor.
ne olmuş yani, kalkıp ben ingiliz vatandaşı olsam ve "Ben thebiggraywolf, ingiltere Krallığı'nın sadık bir vatandaşı olmaya hazırım. ingiltere'yı kendi ülkem olarak kabul ediyor, ingiltere'nin yasalarına saygı göstereceğim ve ülkenin çıkarını her zaman gözeterek vatandaşlık görevlerimi yerine getireceğim. ingiltere'ye olan bağlılığımı burada taahhüt ederim." diye yemin etsem ne olacak?
sonra kalkıp bu ülkede (türkiye) şeriat istiyorum, vatan millet ülke din diye milletvekili olup bir de “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim.” diye yemin etsem ne olacak?
ya da amerika vatandaşı olup "Burada, önünüzde, şimdiye kadar tabiiyetinde bulunduğum her türlü devlet tabiiyeti ve egemenliğini reddettiğime; bundan böyle ABD Anayasası'nı ve yasalarını iç ve dış düşmanlara karşı savunacağıma; ABD'ye bağlılık ve sadakat göstereceğime; kanunun gerektirdiği hallerde ABD ordusuna hizmet vereceğime; kanunun gerektirdiği durumda sivil yönetim altında ulusal önemi olan işlerde çalışacağıma ve bu yükümlülükleri özgür bir şekilde, akıl sağlığım yerinde ve samimi olarak üstleneceğime yemin ederim. Tanrı yardımcım olsun" diye yemin etsem sonra da kalkıp türkiye cumhurbaşkanı adayı olup kazansam ve mecliste “Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim.” diye yemin etsem ne olacak?
böyle şeylere takılmamak lazım. derler ya "dilin kemiği yok" aynı şekilde insanın ihtiras heva ve hevesin de sınırı yok. insan denen canlı bukalemun gibidir, amaçları için her renge girer.
Filistin vatandaçı ne ya 1917 ye kadar Osmanlı sonrasında britanya sonrasında da israil oldu oralar Filistin ne zaman oldu resmiyette?Bana kalsa ne britanya ne israil ne Filistin bizim koç gibi babamızın malıdır oralar. Gasp edilmiştir bir yavşak tarafından o yavşağın kime devrettiği bizi bağlamaz.
