Bu konuda çok öfkeliyim. Ontolojik ve epistemolojik ayrımı yapamayıp bir şeyin varlığını onun algılanma zamanıyla değilleyemez ya da olumlayamazsınız.
Zamana ilişkin ortaya atılan düşünceler çoğunlukla algı düzeyine indirgenmiş ve epistemolojiktir. Aristoteles'in inşa ettiği zaman anlayışı bir öyle bir böyle harmanlanır "şimdi yiktir, Çinki o algılandığında geçmiş ilir." diye sesler yükselir.
Bu epistemolojik bir yargıdır. Yani bir zaman diliminin varlığını onu algılamaya indirger.
Bakın şu cümleye:
"Şimdi, 'ifade edilirken' ya da 'fark edildiğinde' geçmiş olur"
Ne diyor? "ifade edilirken" ya da "fark edildiğinide"
Onun varlığının ölçütü ifade edilmek ya da algılamak mıdır?
Ontolojik olarak var olmak ile epistemolojik varolanın bilgisine erişmek başka şeylerdir.
Varolan tek zaman dilimi "şimdi"dir. O anda yaşanır, o anda varoluşulur. sonra algılansın ya da sonra fark edilsin, bu algılanırlık epistemolojiktir. Ontolojik açıdan, şimdi "var"dır.
Məni daha çox kızdırmayın. Aristotelin metafizikası və fizikası yenidən oxuyun və Heidegger bilmədən antologiya danışmayın. Belə fəlsəfənin içinə soxum.