bitanem*. bu şarkının tamamını kendime atfediyorum.
hatırlar mısın, senden hiçbir zaman -fiziki ortam olarak- ayrı kalmak istemezdim. bu bana çok ağır gelirdi.
şimdiyse "hiç ayrılamam derken kavuşmak hayal oldu" demek bana çok ağır geliyo, zoruma gidiyo.
bi bilsem hayatında kimse olmadığını, seni tekrar kazanmak için elimden geleni son damlasına kadar yapardım. seni çok özlüyorum.
Şimdi uzaklardasın ama genç werther değilim ben. Ortaçağ aşıkları da değiliz. Zaten , masum ve temiz bir yanımızda kalmadı. Yaşayarak tükettik birbirimizi. Şimdi uzaklardasın , beni üzen şey layığıyla hasret çekememek. Hasret çekmeye hasret çeker oldum. Hayatla bir olup yordunuz beni.
Şimdi uzaklardasın , kal orada.
oturuyorsun kalbimde. "cesedini alıp gittin" ruhun hala yanımda. özledim seni diyemiyorum mesela. o sözlerin hala kulaklarımda. anılar kadar yakınsın, içimdesin, ışık yılı kadar da uzak. belki sana dokunmak güzeldir. bilmiyorum. hergün dokunuyor kokun ta içime.
umutlu şarkılar dinlemeyi bıraktım. seni anlatanları da dinlemiyorum. çünkü; seni gözyaşım gibi anlatamıyor hiç biri. hep bi sahtelik var. bilirsin sevmem ben sahte şeyleri ki sen hariç. sen en güzel zaafımsın benim. kanadıkça mutlu eden. ağladıkça rahmet gibi dökülen gözlerimden. sen benim nimetimsin.
sana gel diyemem. sana gel dersem yokluğunu kabul ederim ki bana yakışmaz. sen hala ruhumdaki yaranın kanayan yanısın. sen hala kalbimdeki ses, soframdaki katıksın. kendine iyi bak olur mu? senin de beni sevdiğini düşünüyorum. çünkü; sevenler hep gidiyor...
sözleriyle adamı vuran cemali şarkısı. zeki müren'in yeri bambaşka zaten.
"şimdi uzaklardasın, hayallerdesin, rüyalardasın, yalnız kendi derdinle kendi halinde derinlerdesin."
bir zeki müren şaheseri. nakaratını dinlerken rakıdan daha hiddetli bir yudum alınır. kadeh masaya yavaşca bırakılır ve "hayal oldu" denir. ardından gecenin derinliklerine dalınır. şerefe!