vizelerde hocanın hiç değiştirmeden 4 sene boyunca sorduğu soruları garanti görüp sadece o kağıda çalışarak sınava gidilmesi halinde, bir çılgınlık yapan hocanın soruları değiştirmesi halinde yaşanan durum.
"sıçtım sıçtım sıçtım" şeklinde dışa vurumlu da an yaşattırabilir, öyle ki gözetmen hocayla göz göze gelebilir ve hocayı güldürebilir.
boşun biraz daha kademelisi olan azcık bir şeyler karalanması halinde kağıdın verilmesi üzerine ders alttan alınır.
(bkz: anılar gözümde canlandılar)
arkasindan konustugun kisinin, en yakin arkadasinin manitasi olma ve acip tum ileti gecmisini okuyarak o en yakin arkadasi terketme hali.
(bkz: kurdugu yuvayi dagitmak)
çok iyi hatırlıyorum. lise 2.sınıftayım. haftanın son gününün son dersinde coğrafya sınavındayım. hoca desen zaten malın teki, harita sormuş bildiğin. neyse, oturduğum sıranın bozukluğundan faydalanarak,
"cevap kağıdının altına başka bir dersin kitabını koyabilir miyim hocam?"
diye soruyorum. adam tınlamıyor bile. o zamanlar da saftık hani. sallıyoruz bildiğin. saate bi bakıyorum zil çalmasına son 5 dakika kalmış. adam 3 dakika sonra kağıtları toplayacağım diyor. benim kağıtta 5 tane klasik soru hariç her yer dolu. fakat ibneliğin bu kadarı klasik sorular fazla puanlı sorular. neyse aklıma gelen her şeyi yazıyorum. son sorunun son maddesini yazıyorum ki kağıdı elimden alıyor malak adam. neyse abuk subuk da olsa yazıyorum son maddeyi. hoca bekleyin, çıkmayın falan dese de o sinirle kapıları yüzüne çarpıp gidiyorum servise. bön bön bakan çömün tekine zaten uyuzdum, o gazla hepten bağırdım kıza.
"ne bakıyosun mal gibi, dünkü çöm bana laf gömüyor, çıktığın yere gömerim seni haa" diyorum. ergenlik işte.
bu sözlerimden sonra 2 dakika geçmiyor, servis şoförü damlıyor olay yerine.
"serviste insanlara bağıramazsın" diyor bana. ben de kendimi tutamayarak,
"elin çömü kaymakamın çocuğu diye tepemize s*çsın, biz de öküz gibi duralım mı?" diyorum.
bir sürü şeyler zırvalıyor. üstüne basa basa, "senden nasihat alacak değilim" diyorum. "o zaman senin kafan çalışmıyor" diyor.
sonrasında patlıyorum tabi günün bütün stresini buna yüklüyorum. zaten 2 ay kalmış okulların kapanmasına. saydırıyorum adama. diyorum "bi dahaki ay gelmicem, paramı geri ver." veriyor paramı. ben de g*t gibi ortada kalıyorum.
sonrasında mı?
cepte meteliksiz dolaşarak evin yolunu tutuyorum. 2,5 saat sonra eve varınca da peder tarafından kurban kesimine maruz kalıyorum. hayatımda hiç o kadar s*çtığımı hatırlamıyorum. doldurdum lan resmen sözlük. akılsız başın cezasını sadece ayaklarım değil, bütün bedenim çekti anlayacağın.
aynı zamanda şimdi sıçtın(başlık, espri, laf, söz vs.) dedirten durumlardır. kişi, başlığın altına kafasını eğip bakma zahmetinde bulunursa ne denmek istendeğini idrak edecektir.