bir zamanlar en yakın arkadaşınızdır. aynı ünlülere hayran olup bazen birbirinize kızarsınız. çocuksunuzdur daha. herşey güzeldir. ve daha kirlenmemiştir dünya. birbirinize sevdiklerinizi anlatırsınız. yeni yapılan inşaatlara bakıp bak bir gün burda bir katında sen x'le, bir katında ben y'yle oturacağım, komşu olacağız, kocalarımız işe gidince birbirimize çay içmeye geleceğiz dersiniz. hayal kurmak güzeldir. çocuk olmak güzeldir. çocukluk uzun sürmez. yollar ayrılır. bambaşka bir mahalleye taşınırsınız. hep beraber olacağız deseniz de görüşmeler azalır ister istemez. o liseyi okuyamaz. hayat şartları der çalışmaya başlar. siz okula devam edersiniz. yönleriniz farklı yerlere çevrilmiştir. ve bir zaman sonra aynı dili konuşmamaya başladığınızı hissedersiniz. aramalar seyrelir. zaten görüşemiyorsunuzdur. çocukluk bitmiştir işte. sonra bazen aklınıza gelir o kızıl saçlı kız. merak edersiniz şimdi nerdedir, ne yapıyordur dersiniz ama eliniz telefona gitmez. artık söylenecek laf kalmamıştır. hem belki eliniz telefona gitse bile bir ses, o numaranın artık kullanılmadığını söyleyecektir.
kim ne derse desin ben ilk bbg ' de ki kıl eray' ı merak ediyorum en çok. napıyor ne yiyip ne içiyor değil meselem. buralarda yazıyor olsaydı halimiz nolurdu.
facebook sayesinde artık merak etmediğin insanlardır .
keske hep merak edilen olarak kalsalardı ,
her aklınıza geldiğinde gülümseten seni sen yapan anılar silinmeseydi .