küçükken "taso" denen plastik parçaları elimizle ters çevirebilmeyi başardığımızdaki gibi, küçücük durumlarda bile duyduğumuz mutluluğu şuan hissedemeyen zeki çocuklara göre "evet biz maldık belki ama mutluyduk, çocukluğumuzu yaşadık." dedirten söz öbeği.
aile bütçesine altına yapmayarak katkıda bulunmak isteyen iki buçuk yıldır dünyamızı renklendiren güzide yeğenin akla getirttiği sorudur efendim. bu yazımla varan iki oluyor bu şirincenin yaptıkları. uzun süredir şehir dışındaydım. haliyle mertcan adındaki küçük adamı bir göresim geldi sormayın. gittik ziyaretlerine. kapı açılır açılmaz bir de ne göreyim; altının bağlanmasını bekleyen velet, bana doğru koşuyor bıngıl bıngıl. bir güzel hasretimiz giderilir. sonra yarım kalan işini hallettirmek üzere kendisini annesine emanet eder. yeğenim bezlendikten sonra karşıma alıp ciddi ciddi konuşmaya başladım.
-mertcan sana hiç yakışıyor mu? bu bezler bedavaya alınmıyor ki. pakedi kaç para biliyor musun? hem senin enflasyondan haberin var mı?
(parmağımla banyoyu göstererek)bundan sonra oraya gidip yapacaksın. artık bez yok.
garibim her lafımı hı hı hı diyerekten dinliyor. neyse çıktım geldim evime. sonrasında anneannesi olacak o elleri öpülesi validem geldi torunlarının yanından.
validem- sen biliyor musun? mertcana bir şeyler olmuş. artık altını bezlettirmiyor. tuvalete yapacakmış illaki.*
o yaştaki çocuğun söz dinlemesine mi kopayım, altını bezlettirmemesine mi? siz söyleyin!