ismet Özel'in Yıkılma Sakın adlı şiirinde geçen şu dizelerdir:
"Onların güneşe çarpan sesini anlamayan
Dört duvarın, tel örgünün, meşhur yasakların sahipleri
Seyir bile edemezken içimizdeki şenliği
Yılgı yanımıza yanaşamazken
Bizi kıvıl kıvıl bekliyorken hayat
Yıkılmak elinde mi".
Napiim yıllar geçse de üzerinden çocukluk günlerinin en saf ve hüzünlü dizelerindendi. Unutulmazlardandır. Bu dediğim 20 yıl sonra pek çoğunuz tarafından daha iyi anlaşılacaktır.
bir bilsen kimlere tasa, kedersin
anlar mısın, şaşırıp ağlar mısın ki
bir bilsen, kardeşlerim ne can çocuklar
ve bilsen nasıl vurur beni bu duvar
akşam, akşam kara sevdam ağırır
aman, aman hey
beride borazancıları o puşt ölümün
hazır zilzurna keyfinden,
hazır ırzını vermeye
yiğitler vuruldukça
timsah kısmı çünkü yavrusunu yer
akarsu duruldukça
"biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
anamız çay demliyor ya güzel günlere
sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
bu, böyle gidecek demek değil bu işler
biz şimdi yan yana geliyoruz ve çoğalıyoruz
ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
işte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz."
uludağ'da karı düşünüyorum karı
donları çözülmüş karı
masamda buz gibi biram
hani ya rakım
herkesin elinde ski kayıyor
benimki kırık
benim adım orhan veli kanık
yüreği yanık