''ne kadınlar sevdim zaten yoktular
yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
azıcık okşasam sanki çocuktular
bıraksam korkudan gözleri sislenir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir
hayır sanmayın ki beni unuttular
hala ara sıra mektupları gelir
gerçek değildiler birer umuttular
eski bir şarkı belki bir şiir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir
yalnızlıklarımda elimden tuttular
uzak fısıltıları içimi ürpertir
sanki gökyüzünde bir buluttular
nereye kayboldular şimdi kim bilir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir.''
(bkz: attila ilhan)
uludağ'da karı düşünüyorum karı
donları çözülmüş karı
masamda buz gibi biram
hani ya rakım
herkesin elinde ski kayıyor
benimki kırık
benim adım orhan veli kanık
yüreği yanık
"biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
anamız çay demliyor ya güzel günlere
sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
bu, böyle gidecek demek değil bu işler
biz şimdi yan yana geliyoruz ve çoğalıyoruz
ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
işte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz."
beride borazancıları o puşt ölümün
hazır zilzurna keyfinden,
hazır ırzını vermeye
yiğitler vuruldukça
timsah kısmı çünkü yavrusunu yer
akarsu duruldukça
bir bilsen kimlere tasa, kedersin
anlar mısın, şaşırıp ağlar mısın ki
bir bilsen, kardeşlerim ne can çocuklar
ve bilsen nasıl vurur beni bu duvar
akşam, akşam kara sevdam ağırır
aman, aman hey