Çingene felemenkolarını duyuyorum zihnimin içinde. Keskin ve bir okadar da acıklı.
Ne garip dansın en hareketlisi bile acıtabiliyor bir yüreği.
Bu gece ölümüne yazıyorum !
Şerefine içiyorum, sek ve buzlu.Bin asırdır her gece ölümüne içiyorum ama sen her sabah parmakların saclarımın arasında öylece tebessüm ediyorsun. Bin asırlık bir acı kokuyorum.Millerce öteden görülebilecek bir aşk yanığı yüzümde.
Başka bedenlerde avunmak istiyorum , gel gör ki uzanmış yatağıma senin hayalinle sevişir buluyorum kendimi. Ruhum bedenime ihanet ediyor seninle.
Ardından balkonda ki fesleğenleri attım. Beraber çizdiğimiz tabloları , beraber , beraber ... Bize ait ne varsa işte.
Hani o çok sevdiğin kırmızı japon balıkları var ya ! Artık yok !
Lavoboya dökdüm. Sana dair son şeydi sanırım . bunun verdiği hisle engel olamadım bu sefer göz yaşlarıma. Çoçuktan beter ağladım. Seyrettim çırpınışlarını. Tıpkı senin bana hazırladığın mükemmel son gibi onlarda çırpınarak öldüler.
Fark ettin mi ? Ardından her şeyi öldürdüm ben. Ama neden sen ölmüyorsun ki hala ?
aynı zamanda şiir okumaktan hoşlanan yazardır.
ayrıca yazdığı şiirlerle,okuduğu şiirler arasındaki farkın fazla olduğunu görüp kendi yazdığı şiirleri beğenmyip şiir yazmaktan vazgeçecek yazardır.