her babayiğitin harcı olmayan eylem. çok güzel şiirler yazabilirsiniz ama çok güzel şiir okuyamazsınız o yüzden bilen birinden dinlenmesi tercih edilmelidir.
zor değildir, hiçbir şey değildir. sesli şiir okumaktan bahsederken "yazmaktan daha zordur" "o duyguyu iletebilmek de yürek ister" filan diyorsunuz ya gözünüzü öldürmek istiyorum.
şiiri tiyatro oyunu sergiliyormuş gibi havalı havalı okuyunca, vurgulanmadık yer bırakmayınca güzel okumuş olmuyorsunuz. böyle bir şey yok.
şiirini yazarken okuyucusuna ne yapması, nasıl okuması gerektiğini söylememek için noktalama işareti ve büyük harf bile kullanmayan attila ilhan ın bir duyguyu şiirinde anlatabilmek için hiçbir diksiyonu düzgün adamın fon müziğine, vurgusuna, sesinin kudretine, ihtiyacı olamaz. bizim de yok.
"iyi şiir kötü okunamaz, kötü şiir de iyi okunamaz." *
--spoiler--
"bu özdemir asaf da şiir yazmayı biliyor, okumayı bilmiyor galiba. resmen dümdüz okumuş."
--spoiler--
Şiir mukaddes eşigin supurgesi şairde boynundaki süpürücülük borcu ile insanoğlunun en yuksek rutbelilerinden birisi...
Bem bu rutbelerin en yuksegi icinde O'nun ummetlik liyakatinin en alçak ferdi olarak bu yolun süpürücüsüyüm! N.f.k.
Ses tonu ve renginin, vurgunun, diksiyonun çok iyi olması gereken vazifedir. şiiri anlam ve duygu katma işidir. iyi yapılmazsa en güzel şiirlerin bile kötü duygu yaratması olasıdır.
birileri masal okusun, birileri şiir okusun, birileri şarkı söylesin, birileri dans etsin. birileri gerçekten birilerinin ücralarına dokunsun. şiir bu, okunmak ister.
biraz pütürlü bir ses ve yeterli özgüvenle becerilebilir herhalde.