Yeşil gözlü, büyülü bir aşk mevsiminde,
Yıldızların intihar eden ışıklarına,
Yıldızlar kadar uzak,
Yedi renkli gökkuşağında
Zümrüt gözlü bir peri,
Şiirden bir kadın...
Billur bedeninin hamurunu,
Şiirin iksirinde,
Özenle yoğurmuş Yaradan...
Kelimelere gümüş kanatlar takmış,
Sihirli parmakları...
Savurunca başak rengi saçlarını,
Şiir ülkesine düşürmüş,
Hüma kuşunun gölgesini...
Hülyasında mecazlar uçuşur
Rüyasında beyaz atlı prensler...
Kalbinde şiirler dolusu
Tek celsede yaşanmış aşk,
Şiir gözlü kadının...
ipek saçlarının her telinde,
Dizeleri asılmış bir âşığın
Ve bulduğu en çapkın hayal,
Gümüş tenini okşuyor,
Şiir gözlü kadının...
Şimdi, gecenin gizemli karanlığında,
Zümrüt gözlerinde incecik doğuşlar,
Yeşilliğinde yatıyorum,
Koyun koyuna yıldızlarla...
Nefesini duyuyorum mor menekşenin,
Örselenmiş uykularımın kuytularında...
Ve şiirini okuyorum,
Zümrüt denizinin derinliklerinde,
Şiir gözlü kadının...