diyorum ki
bırakayım bu herşeyi
gideyim bostancı sahile
denize nazır küçük bir cafede
soğuk rüzgarın üşüttüğü
içimi ısıtayım bir sahleple..
diyorum ki
dalgalar vuracak
kıyıdaki kayalıklara
sen
camın ardından
sobanın kenarından
seyredeceksin..
adalara doğru
gitmeye çalışan bir vapur olacak
kalın kalın giyinmiş insanlarla dolu
ve sen
onlara bakacaksın
çayını yudumlarken
ve ben
seni düşüneceğim
yatağıma yatarken..
Nasıl bir semaydı o öyle,
istesem gün ağarırdı karanlığıma inat.
Gözlerimize doğardı ışığın berraklığı.
Zifiri mahkumiyetim ömürlere bedel,
Hiçliğe ait.
Sefaleti getiren mal mülk olmadı bu sefer.
Boşalmaya zorlanmış hakikatin damarı,
Hissiyatin temeli idi.
Zelzele değil, yüreklenenlerin kendisi oldu.
Ne inançtı kaybolan ne zikir.
Her vakit sebep olandı, salim olmayan fikir.
Alın şiir yetmedi, bir de akrostiş denedim. Mis gibi de oldu:
adaletle halkının savunucusu,
değişim ve gelişimin öncüsü,
akıllı zeki halkımızın tercihi,
laikliğe doğru yaklaşan,
emin adımlarla ilerleyen,
tarafsız bilinçli partimiz; ak partimizdir.
vatanına bağlı,
emin ellerde olan partimiz; ak partimizdir.
kamili kollayan,
askere sahip çıkan,
lakin sorunlarla da başa çıkan,
korku duymadan yolundan sapmadan,
ışıltılı günleri bize hazırlayan,
ne beklenebilir daha bu partiden!
masumun koruyucusu,
adeta türkiyenin partisi; ak partimizdir.
Mutluluk
Minik çocuğun yüzündeki gülümseme
Rüzgara karışmış dalga sesleri
Bir kadının güneşte parlayan saçları
Mutluluk
insanı sevme sebepsizce
Cehennem kızılı ufuktaki
Bir gencin hayalleri
Mutluluk
Gülmek, Duymak, Görmek
Mutluluk
Severek yaşamak
Mutluluk
hayatın en güzel dakikaları.
seviyor muyum sevmiyor mu
ne hissediyorum bilmiyorum
belki de ihtiyacım olan biraz sevgi
ya da sıcak bir dokunuş
bana kendini, gerçeği hissettir
ya beni benden al ya da seni bana getir
anlık bir şey oldu nasıl oldu bilmiyorum. Şiir yazmak yetenek işi ama okumak zevk meselesi. okuyan kesimde kalsam daha iyi olacak sanıyorum.
bir soğuk ısırır benzimi
belki de soğuk değil, yalnızca sinekler
insanım güvende hissederken kendini
şu dağlarda beni nöbet bekler
vatanımın engin dağları
olmuş artık kancık yuvası
evladını beklerken garibim anası
şu dağlarda beni nöbet bekler
bu gecenin biteceği yok, istemem de zaten
dimdik kaya gibi durmaktan kasılmış artık bu beden
uzaklarda bir eş sevdiceğini beklerken
şu dağlarda beni nöbet bekler
ölümde neymiş ? kurtarır vatanı
zaten tek vazifem şehadet sancağı
yatağında beklerken çocuk babasını
şu dağlarda beni nöbet bekler
vatanımın bir taşına feda olsun tüm kanım
varsın beklesin beni bu uğurda anam, eşim ve çocuklarım
vakti gelmişse çekilmesi silahların
şu dağlarda beni ölüm bekler.
ORASI
Derin bir nefestir, serin ve canlı;
Bağrımdaki hevestir
Binbir saçaklı.
Geçmiş, şimdi, gelecek
Hiç kaybolmaz orada,
Candan özge sevdiklerim,
Babam, dede, ninelerim
Bütün lezzetlerin tadı damağımızda,
Halka olsak, sarılsak;
Hasretliğe, faniliğe darılsak.
Aşılmış bir eşik, yırtılan perde;
Vesvese boğulmuş bir yılan,
Uzansa yerde
belki bir gün diyorduk
istediğimiz anı buluruz
kuşları uçururuz belki bir gün
yediğimiz yemeklerin tadı,
içtiğimiz kolaların gazı kalır boğazımızda
belki bir gün diyoruz yine
güldüğümüz o gözler bakar ardımızdan
belki bir gün ummadığımız insanlar,
umduğumuz yerde olurlar
umarız ki o gün gelir
bayram şekeri tadında
yarınlarda
beklenir insanlar
imkansız olsa da
bir sebep aramadan
bir umut bağlamadan
beklenir
bitmeyen geceler,
anlamsız bir kaç satır,
telefon konuşmaları
hep beklenir
laiklik için verdim karımı rüstem bey'e
Karım hamile kaldı rüstem bey'den
Laiklik, modernlik için sevindim bu olaya
Karım istediği kadar erkekle seks yapsın
Kızım da öyle
Ben onların mutlu olmasını isterim
Kemalizm, laiklik, modernlik
Bunlardır benim ideolojim.
bu başlığı açan mıdır evvelden ezeli isteyen?
yoksa gelip sadece ilgi mi dileyen?
biz midir o mu daha çok seven?
kalır mı sevse herkes bu dünya da rahat ölmeyen?
Bu dünya'da sevdiğinde sevse seni olmazmı?
Sizin kadar sevmeseydim şu satırı yazmazdım.
ilgiye ihtiyacım olsa burada olmazdım,
Acelem yok, boş konuşma sükunetle dur azcık.
ben sükunet için neden aramıyorum durumumda,
duralım varolalım mutlulukta.
gerekmez mi sayın yazar sevinci içimizde aramakta?
birşeyler değiştirseydik keşke, geçmişe yolculukla.