Duygularını, istemlerini, dertlerini sevinçlerini; yan yana yazmak yerine alt alta yazmayı tercih edenlerin ağdalı, ikiyüzlü, aptalca satırlarını betimlemek için kullanilan tabir. Sizin ben yalan duygusalliginiza cakayim. Evet.
Serbest şiirle tanışmamış bir Cemal Süreya bir Nazım Hikmet bir Özdemir Asaf okumamış dünyanın tabi bana göre en iyi yazı türüne atıp tutan yazar söylemi. Kendisine üzüldüğümü de söylemeliyim. Neler kaçırdığından haberin yok. He bu arada o neşeyle dinlediğin şarkıların temelini de şiir oluşturmaktadır bilgin olsun.
Zaman sınırı olmayan yerler var mı bilmiyorum ama zamanı doğru kullanabilen insanlardan değilim ne yazık ki.
Sanırım olmayan telaşelerin peşine düşmüş gibiyim
Doğruyu bulamadım mı yoksa doğru çok yakın mı
inancı en kuvvetli olanlar neleri bilirdi?
Bilemediği şeyler için şiir yazan kişilerin gölgesinde kalan fikirler de var
Ve ben bunlara çok güzel örnekler bulduğumu düşünüyorum
Sorun şu galiba, yanlış yaptıkça yapıyorum
Çocukken kararlarım kesindi, şimdi öyle değil
insan bu lan bu da insan
Çabuk sinirlenir, çok zarar verir
Bir türlü kabullenemez
Mücadele etse de sebebini bilmez
Gün gelir umudu tükeniverir sikinin gölgesinde
Sikici gölgesinde eğitilir
Ben sizin gibi olamam ve bu bir derleme.
insan ezemem ayaklarımın altında
Bahtına sövme, tahtada gördüklerin kazandırmaz
Kazanç zannına uğratır ancak
Bir yer bize hibe edilmedi, emanet üzerinde yaşıyoruz
Emanet yiyoruz, emanet giyiyoruz, emaneti besliyoruz, emaneti koruyoruz
Yani bedenimizi
Yoksa emanet bize ceza verir gideriz hastaneye değil mi?
Buradan çıkarılacak sonuçlar var ama çok derine sokmuşlar ne yazık ki
Kapan evine ver mücadeleni. Olduğu kadar artık.
Kaldıramayacak gibi oluyorum yaşım ilerledikçe ki henüz çok gencim
Devamında neler olacak bunu da bilemiyorum
Sanırım kaldırabileceğimi de sanmıyorum bundan sonra olacakları
Umarım erken ve cennetlik ölürüm.
Para ile çalışan bir imam tarafından da gömülürüm.
Hayattan lezzet almayı bilmeyen, baki'den, nef'i'den, nazım hikmet, nihal atsız, Cemal süreya, ümit yaşar Oğuzcan'dan bir haber yaşayan yazar söylemidir.
bana kalırsa en iyi yaptığımız şey şiir yazmaktır.
türk şiiri dünya şiirinin çok çok önündedir.
arabesk şarkı sözü yazmak ile şiir yazmak aynı şey değildir.
kahraman tazeoğlu ve ahmet selçun ilkan gibi soytarılar şair değildir.
edebiyat derslerinden öğrendiğiniz kadarıyla bir iki kafiyeli dize yazmış olmanız sizi şair yapmaz.
şiir yaratıcılık ve imge gerektirir.
her kelime
her dize
her dörtlük mükemmel olmalıdır.
akıcı olamalıdır.
bu sebeple şiir yazmak ne hikaye yazmaya ne de roman yazmaya benzer.
türkiye'de 6 milyondan fazla kişi şair olduğunu düşünüp şiir yazıyorsa ve gerçekten bu ülkede barzo hıyarvari tipler bunları şiir zannedip pekala şiiri balon edebiyatı kategorisine sokabilirler. ulan antoloji.com diye bir çöplük var. adamlara yetkili şairlik adı altında bir nevi resmi kayıt bile yapıyorlar ve bu üyeler kendilerini şair zannedip mesela özdemir asaf'ın sayfasına eleştirel yorumlarda bile bulunuyorlar. taş yağar o kıça başa taş lan.
Hiçbir edebiyat türüne şişirilmiş denemez. Zira hepsinde yazarın emeği ve yeteneği vardır. Ayrıca, sizin tabirinizle daha da çok "şişirilmelidir". Çünkü toplumumuzun okuyan, aydın bireylere ihtiyacı var.
Düşüncelerini özetleyemeyen insanların Twitter kullanmaması ile aynı durumdur aslında! Duygularını derinlikle ve öz bir biçimde açıklayamayanların balon gözüyle baktıkları sanattır, şiir.
nefesin yetmediği yerde su'yun kendisi ise dalgası
sallamakla olmaz elbet, boş deryadır hafzalası
idüğü belirsiz anlarım da neden ısrarlı laçkalası
gel bir de süttür istersen belki çıkar emmoğlusu
karşılaşılan, popüler olan şiirlerin genelinin aşk veya hayattan yenilmiş kazıklar üzerine, yani arabesk kültüründen ibaret olmasındandır. hatta öyle ki bunu okuyup şiir başka ne işleyecekti diye düşünen andavallar olacaktır.
Yoğun duyguların basit kelimelerle anlatılması sevgiyi, aşkı veya özlemi bayatlatır. Güzellik bir o kadar güzel şekilde anlatılmalı ki insanların gönlünden geçen duyguya eşdeğer olsun. Bunun en iyi yolu da şiirdir. Diğer türlü aşk bu kızılötesidir.
e zaten öyle ki çok normal değil mi? Günde 100 kelime ile hayatını geçiren birisi de şiirden anlamasın zaten. bırakın köşesinde eleştirsin kendi kendine.
Edebiyatın, mitolojinin, felsefenin ve bugün hayatımızda yer eden pek çok kavramın çıkış noktası şiirdir. Şiir güzel söz söyleme sanatıdır ve duyguları, düşünceleri en güzel şekilde ifade etme yoludur.
Şiir olmasaydı, ne bilim, ne edebiyat, ne de felsefe olurdu hayatımızda. Destanlar ve efsaneler şiirsel olarak anlatılmaya başlanmış. Masalların dahi bazı bölümlerinde şiirin izlerine rastlamak mümkündür. Sözlü gelenek ürünleri dediğimiz tüm edebi türlerin şiirsellik barındırması bu sebeple bir rastlantı değildir.
Velhasıl bu söylem, altı doldurulamayan, cahilce edilmiş bir kelamdan başka bir şey değildir.
insanoğlunun hikaye anlatma macerasının başlangıç noktası, dini metinlerin etkileyicilik kaynağıdır Şiir.