daha ilk okuldayken başlar bu süreç.
batıdan zorunlu görevle doguya gelen hocayla başlar herşey.
ögrenci hiç bilmediği bir dil konuşan hocayla karşılaşınca afallar hocada aynı durumdadır hem kendi isteği ile gelmemiştir hemde aldığı eğitimde türkten başkası yoktur.
bu bilinmeyen dil konuşanlar da kimdir diye düşünür. bakar bakar tarihte böyle bişey bulamaz.
o zaman yapacak tek şey vardır diye düşünür yıllarca şişirilen türklük egosu ve damarlarındaki asil kanla başlar küçücük çocukları türkleştirmeye.
ilk ders ne mutlı türküm diyenedir arkadan ırkının farkında olan küçük bir ses kısık şekilde kürdüm der. kılıçlar çekilir kalkanlar çarpışır hocanı çocukla imtihanı başlar
öğrenci yenilir lakın kazanma şansıda yoktur zaten. ögrenci dağa, hoca yola devam.
öğrenci çğrenir türkçeyi ama isteği ile severek olmadığından başlar suçlamaya sistemi lakin haklıdırda kafasına vurula vurula öğretilmiştir türkçe. bide bu kadar emeğine ragmen batıda aksanıyla alay etmesiyle karşılaşır.
dayanamaz isyan başlar yine kılıçlar çekilir kalkanlar çarpışır yitirilen insanlık olur. teröristler ve yurtseverler karşılarında faşistler ve vatanseverler görür.
anne babada bilmez türkçeyi, onların da dilleri yasaklanmış şarkıları susturulmıştur.
çocuğun gördüğü eğitimin aynısını almış lakin şiddete dayanamayarak erken yenik düşmüş okulu bırakmıştır.
hayatını devlet dışında kazanmak zorunda kalmıştır lakin nereye gitse hangi kuruma gitse derdini anlatamamıştır.
başlamıştır sınırda kaçakçı olmaya, dagda çoban olmaya veye şehirde kenar mahallelerde aç kalmaya.
lakin onun içinde isyan ateşi yanmış yıllardır doğuştan sahip olduğu değerlerini içinde barındırmayan devlete baş kaldırmaya. eşkıyaya çıkmıştır adı.
bu ülkede halen klavye başından sallayan, gelişmelere rağmen anlamayı öğrenmeyi en önemlisi kabul etmeyi reddedip yıllarca ezilmiş bir halkı itham etmeye kalkan gerikafalılar olduğunu an itibariyle göstermiş durum. 7 yaşına kadar kürtçe'den başka bir dil konuşmayıp okulla ilk tanıştığında hocası tarafından yabancı olduğu bir dili konuşamadığı için geri zekalı muamelesi gören çocuğa dayatılanlardan bihabersin eyvallah. bre insan evladı türkiyede türkçe bilmeyen insanlar olabileceğini neden reddedersin peki. kelime değil dilden bahsediyoruz. (bkz: bir dili bilmek). böyle bir ' ihtimal ' hangi bilimsel verilere dayanılarak kat-i suretle reddedilebilir.
biz turkler 1000 yildir turkceyi bu insanlara ogretmedigimiz icin suc bizde. bakin bugun guney afrika ingilizce, senegal fransizca, meksika ispanyolca konusuyor. ve insanlarin bu yeni dilleri ile hic bir sorunu yok.
dogulular da en azindan bin yil boyunca dillerini yitirmedikleri icin turklere minnettar olmalidirlar. 10 sene ingiliz hakimiyetinde kalsaydiniz bugun ana diliniz kalmazdi.
tarih 1 kasım 1928 türkler latin alfabesini buldu(icat etti). sonradan başladılar bu yeni harflerle bir tarih yazmaya kürt yok laz yok çerkez yok ermeni yok edilmiş zaten. her yeri almış bir paşa tek başına vanda, balkanda,musulda. başlanmış diğer tüm halklar yok sayılmaya ütopik olan bir türk düzeni kurulmaya. bu sistemi benimsemesi istendi herkesten karşı çıkan asıldı çıkmayanda asimile oldu çoktan. tek dil tek devlet tek vatan tek bayrak rengarenk bir dünyada tekçilik kutsandı, vaftiz edildi türkiyeye kanlı bir kılıç gibi yayıldı. yeni türk alfabesiyle türkçe ögretilmeye başlandı karşı çıkan :uşaklık, kalleşlik, vahşilik, şerefsizlik, vicdansızlık, nankörlü ve hainlikten , özgürlük değil, barış değil, çözüm değil, vicdan değil, insanlık değil(bu bölüm üsttekilerden kopyalanmıştır)....diye adlandırılmaya başlandı.