özerk diyanet vakıf çalışanları birliği sendikası (din-bir-sen) genel başkanı lütfi şenocak'ın akıl almaz önerisi. http://www.posta.com.tr/t...mali_.htm?articleid=82731
bence de doğru öneridir. hatta şöyle ileri götürebilirim bunu: şiddet gören kadın yediği dayağın hakkını vermeli.
heh şimdi daha iyi oldu.
Muhtemelen polisten de bir kova dolusu sopa yiyeceğindendir. Onun yerine özel koruma falan tutsun, ne bileyim polise göre daha normal insanlar bulsun yardım isteyecek.
keşke kadında bazı zamanlarda 10 insan gücüne sahip olacak birşey olsaydı dediğim zamanlardır. tam koca tokatı vuracakken, kadın birden güçlense o kolu kıvırsa. hayal mayal ama olsun. kadınlarımıza şiddete, uzanan ellere hayır.
mizahçılardan komik mevki sahiplerimizin varlığını göstermiş beyanattır.
"Aile yaşantısında iyi veya kötü, birçok meselenin aile içerisinde kalması gerektiğini, dışarıdan müdahalenin uygun olmadığını ifade eden Şenocak, tahrik niteliği taşıyacak bu uygulamanın evlilik kurumuna daha fazla zarar vereceğini açıkladı."
yani demiş ki zat-ı muhterem; ye dayağını otur, sesini çıkarma. polis molis karıştırırsan işin içine, kocana ayıp olur.
bitmedi....
""Şiddete uğrayan kadın tek tuşla polis çağırabilecek" haberine tepki göstererek, bu tür uygulamaların, aile birliğini sarsacağını, kaybolan değer yargılarının ve güvenin tamamen yok olacağını belirtti."
yani sen dayak yiyorsun aile birliğin sarsılamamış oluyor; çocukların psikolojik/ fiziksel şiddeti çerez niyetine yiyorlar ama aile birliği sarsılmıyor...
yetmiyor koca eliyle ölüyorsun... çıkıyor şerefsizin biri arkandan atıp tutuyor; aldattı, küfür etti, erkeklik gururumu kırdı diye... ispatlanabilirliği tartışılmıyor bile. ooo kıyamam diyip serbest bırakıyorlar... değer yargıları sarsılmıyor.
sen imdat deyip polis çağırınca aile birliği sarsılıyor, yargılar yerle yeksan oluyor.
yani yine ne oluyorsa kadın sebep oluyor.
türk kadını sağlam tabii.. tecavüze uğrayınca psikolojisi bile bozulmuyor, tecavüzcüler ceza almıyor bu sebeple. dayak yese ne olacak ki?
o değilde, dayağını yedikten sonra travma geçiren ya da birkaç bıçak darbesi ile kurşuna dayanamayıp ölen kadınlar yok mu, asıl çıbanın başı onlar. erkek dediğinin adı çıksın diye ölenler bunlar işte...
ha, polis çağırsan ne olacak gerçi, bir de o var. karakolda dayak yiyen kadınların mor rengi, modaya öncülük edecekmiş bu sene. öyle diyorlar.
bundan beş sene kadar önce karşı dairemizden gece korkunç sesler gelmeye başladı. adam kadını nasıl dövüyor. tokat sesleri bizim duvarlarda yankılanıyor. yerden yere vuruyor kadını, duvardan duvara çalıyor. evli de değil. sevgilisi ya da parayla getirdiği bir kadın.
neyse kalktım polisi aradım. dedim böyle böyle, kadını öldürecek herhalde, yetişin. polis geldi. kapıyı çaldı. adam açınca şikayeti söyledi ve eşini çağırmasını istedi. adam dedi ki "eşim kapalı, tartıştık biraz o kadar, tesettürlü olduğu için bu saatte kapıya gelmek istemiyor." polis de "tamam abi" dedi gitti.
şiddete karşı polisin çözümü de böyle bir şey işte. ertesi gün kadının yüzü gözü şiş bir şekilde evden çıktığını gördük. teşekkür etti. sonra da bir daha görmedim.
hadi evine dön diyen, kocaları hep haklı bulan, sürekli şikayet ettiği halde kadını korumayan bu devlet, ülke de türkiye. maalesef.