şeytan Allah'ın değil herşeyden önce insanın düşmanıdır. şeytanın Allah karşısında ki tutumu, isyan ve nimete nankörlük tavrıdır. o Allah' ın dengi değil, kuludur. Her ne kadar bir şer ve karanlık kuvvetiyse de Allah' ın irade ve takdiri içinde faaliyet gösterir. Mutlak kuvvet onu oluş diyalektiğinin bir kutbu, bir parçası olarak, bizzat kendi hür iradesiyle varlık alanına çıkarmıştır. Gerçekte kuran, iblise Allah' ı kabul ve o' nun yüceliğini itiraaf ettirerek, şeytan' ın ikinci bir ilah gibi algılanmasını baştan engellemiştir.
bakınız evlatlarım, akıl yoluyla tanrıya ulaşılamaz. bu konuda anlaşabilirsek sevinirim. esasen tanrıya ulaşabilen hiçbir yol yoktur. tanrı, insanın karanlığı açıklamaya çalıştığı bir önermedir. ancak bu açıklama "hiç akıllıca" değildir. eğer akıllıca olabilseydi, "akıl ile tanrıya ulaşmak" mümkün olurdu...
yeniden bakınız müritlerim, her konuda dengeye ulaşmak ihtiyacı içindeyiz. ve tanrı'yı dengelemek için şeytan'ı yarattık. ya da şeytanı, tanrı yarattı kendisini dengelemek için. iki olasılıkta da şeytanın bu olayda hiçbir iradesi yoktur ve bu nedenle kötü olması olası değildir. böylelikle şunu diyebiliriz. şeytan, ya tanrının ya da insanın içsel kötülüklerinin adlandırılmasından başka hiçbir şey değildir. gerçekte şeytan yoktur, bir kavramdan öte bir şey değildir.
Hz. Adem yaratıldığı zaman ona secde edilmesi emredilir fakat şeytan ateşten yaratılan cin taifesine mensup olduğu için kendi hammaddesini * yani ateşi topraktan üstün görerek buna bağlı olarak da kendini insandan üstün görerek secde etmeyerek isyan etmiş varlıktır.Hatta bazı fıkıh kitaplarından ateşle toprağın atıştıkları anlatılır. Tabi olarak toprak üstün çıkmıştır bu atışmadan.bir örnek vermek gerekirse:
ateş: ben yakar yıkarım benim yaktığıma hiçbir yaratık * benim yaktığım yeri söndürmeye ya da düzeltmeye muktedir değildir.
toprak:sen yakarsın ben söndürürüm sen yıkarsın ben düzeltirim sen bir ormanı yaksan ben o ormanı yine benliğimden tekrar oluştururum.bir evi yaksan ben onun üzerine atılmak suretiyle seni söndürürüm bu yüzden senden daha üstününüm sen harab edersin ben düzeltirim.
ikna kabiliyeti çok yüksek bir yaratıktır. kimi zaman ''hadi içelim lan bu akşam oğlun'' şeklinde kanınıza giren bir arkadaş, kimi zaman sahibinin cebinden düşen ve onu almanız için ayağınızın dibinde duran bir para, kimi zaman ise çok güzel bir kızdır. kısacası o her yerdedir ve her an karşınıza çıkabilir. dikkatli olun!
şeytan, bütün semavi dinlerin tanrı'ya şirk koştuklarının en açık delilidir. dinsel mitlere göre; tanrının yapabildiği her şeyi şeytan da yapar.
asıl olarak şeytan; yaşamın diyalektiğinin dinsel mitlerde bulunmuş ifadesidir. bütün dinlerde iyi tanrı ve kötü tanrı vardır. zaten hiçbir şey, karşıtı olmadan var olamaz, var edilemez...
peki, insan yönünden baktıığınızda tanrı ile şeytan'ın yapabildiği şeyler aynı değil midir? evet.
tanrı, insanı iyi yola, güzelliğe; şeytan, insanı kötü yola, çirkinliğe çağırır. ikisi de zaman ve mekan mefhumlarından muaftır. her zamanda ve her yerdedirler.
tanrı'nın ekistiradan yaptığı iddia edilen şeyler ise kurgudan ibarettir. genelde de yaşamdan sonrası için tasarlanmış ve dinsel miti nihayete erdirebilmek için uydurulmuştur. yaşayan bir insan için, tanrıyla şeytan arasında en ufak bir fark yoktur.
asıl olarak şeytan; şizofren bir tanrının diğer beninden başkası değildir. sizin naklettikleriniz tanrı'nın kitabından derlemedir. şeytan ise, yeryüzüne bir kitap göndermeyecek kadar kendine güvenlidir. çünkü o, tanrının ilkel benliği, alt beyni*, ilkel beyni**dir. ve ilkellik, her zaman çağdaşlık karşısında güçlüdür, güvenlidir. onun, kimseyi çağırmasına gerek yoktur. çünkü herkes, yeryüzüne "ilkel olarak" gelir. asıl olarak çağıran tanrıdır. çünkü, yeni gelene her şeyi öğreterek doğru yolda kalmasını sağlamak ona düşer. şeytan, hiçbir şey yapmadan etkinliğini sürdürebilir. tanrı'nın peygamberlere ve kitaplara ihtiyacı vardır her zaman. bu nedenle "semavi tanrı", sümer'lerden sonra yeryüzüne inebilmiştir. yazı bulunduktan sonra... ama şeytan, asla kışın bulunmasını beklememiştir yeryüzüne inmek için...
* tüm vücut aktivitelerini düzenlediği gibi atalardan gelen bilgileri de depolayan, beynin en zengin bölümü.
** ilkel beyin: alkol, uyuşturucu, aşırı öfke, vs. gibi herhangi bir nedenle ortaya çıkabilen ve insanoğlunun sahip olduğu ilk ve evrim geçirmemiş beyindir. günümüz dünyasında gelişmiş beynin çözüm üretebileceği sorunlar karşısında etkisizdir. tek yapabildiği, adrenalin vasıtasıyla kanı kaslara yönlendirmek ve bu sayede vücudun enerji tüketimini artırarak fiziksel güç üretmektir.
ancak, ne yazık ki, gelişmiş beyin de dopamin üretememektedir!
ruh halinin sıfırı tüketmesi, dopamin eksikliğinin kesin bir göstergesini oluşturuyor. dopamin, çok fonksiyonlu bir beyin nörotransmitteri olarak nitelendiriliyor. nöroloji uzmanları, bu madde olmadan elimizi bile kıpırdatamayacağımıza dikkat çekiyor.
ve dopamin fazlalığı, şizofreniye yol açıyor! evet, tanrı şizofreniye giden yolu da kendisi tasarlamış görünüyor. ne diyelim, acil şifalar...
ilk dinledigimde "bu zamanlar fazla gezenlere, bize veren yok" diye anladigim sarkidir. "aaaaaa terbiyesiz" demisimdir ancak sonra gordum ki adamin gunahini almisim.
eğer efsaneler (ya da anlatılanlar) doğruysa oldukça akıllı bir varlıktır.
ama eğer tanrı yoksa (yani uydurulmuş ise) "iyilik" denilen efsaneyi dengelemek için yaratıldığını varsayabiliriz (drizzt do'urden - artemis entreri ya da raistlin - caramon ilişkisi benzeri, sadece bir taraf mutlak yaratıcı ve daha üstün, farkı o.),
şeytan da diğerleri gibi en başta melektir.bir gün rab ile oturur konuşurlar.rab şeytana der ki;
-yarın bir meleğim bana isyan edecek.
-ya rabbim!sana isyan etmeye hangi melek cesaret edebilir.
ve azazil bu konuşmadan sonra tüm melekler için Allah'a dua eder gelin görün ki sadece bir meleği unutmuştur,kendisini...
ve rab insanı yaratır,Allah'ın en sadık meleği olan Azazil de bu yaradılışa çok sevdiği rabbini paylaşmak istemediği için isyan eder.öyle çok sevmektedir ki yaradanını onun rızası için "kötü" olmaya razı olur.*
ne kadar kötü olduğu ise tartışılır zira bizim kötülüğümüzü geçecek kadar vesvesesi kalmamıştır artık.*
oyuna gelmiş varlık. şöyle ki; tanrı'nın insanı yaptığından bihaber iken arkadaşları* ona "tanrı insan diye bir şeyi yarattı ama bu bi'kandırmaca bizim ona boyun eğmemizi isteyecek, tabii biz insandan daha üstün olduğumuzu bildiğimiz için kabul etmeyeceğiz tamam mı?" diye şeytanı bir güzel kandırırlar. sonra tanrı, garibim şeytanı çağırır ve "bak bu insan, benim en son eserim, bunun karşısında eğil ve saygını göster." der, ama arkadaşları tarafından gaza gelmiş şeytan "hadi lan yeme beni, bu dandirik çamura mı eğilecem" der ve...sonrası malum hikaye.
En büyük hilesi günah teşvikçisi gibi algılanmasıdır. insanın hiç bir günahı ile ilgilenmez, hiç bir günaha teşvik etmez. Günahlar ve kötülükler umurunda değildir. Bütün kötülüklerin kaynağı gibi algılanması insanlık tarihinin gördüğü görebeliceği en büyük kamuflajdır. Hiç bir kötülüğün içinde yoktur.
Bir tek hedefi var. iman...
Modern, çağdaş, akıllı, yüksek iq lu, bilgili, numarası altında insanı kafir eder.
Günah tövbe edince geçer.
En son numaralarından birisi entry yazdırmak. Allah, Peygamber, Kuran, Sahabe gibi konulara hakaret dolu entry yazılması çok iyi gaz verir.
