şeytan Allahın varlığını biliyordu. onun tekliğini ve mutlak gücünü de biliyordu. yani ona "inanmaması" için hiç bir geçerli sebebi yokdu ve zaten ona inanıyor ve kulluk ediyordu.
buradaki gönderme inananlaradır. yani Allahın varlığını ve birliğini kabul eden insanlaradır.
zira şeytan Allahın kesin bir emrine "yapmıyorum" demiştir.
Allahın inananlar için net ve tartışmasız başka emirleri de vardır.
kul hakkı yeme
-yiyorum
çalma
-çalıyorum
namaz kıl
-kılmıyorum
oruç tut
-tutmuyorum
zekat ver
-vermiyorum
benden başkasına kulluk etme, tapınma
-senden başka daha bir sürü şeyin kuluyum kölesiyim. ve hepsine büyük bir şevkle tapınıyorum.
insanoğlunun ne denli büyük ve kaliteli orospu çocuğu olduğunu bir kez daha kanıtlayan durum. tüm pislikleri simgeleyen (ego, kibir, dedikodu vs.) şeytan insanı hor görür, allah ise insanı savunur. karşılığında insan denen nankör orospu çocukları şeytanı tercih ederler.
bahsi geçen hikayede söz konusu şeytan kibir ve nefsi temsil etmektedir. kibrine ve nefsine-modern isimle ego- hakim olamayan, onu hakimiyet altına alamayan kişi cezalandırılmaya mahkumdur. günümüzde de egosu yüksek olan insanlar genelde mutsuz ve yalnızdır zaten. kısacası şimdi burada "karakterli melek, delikanlı melek" falan diye abuk subuk konuşanlar acaba yanlarında kendisini beğenmiş birisini barındırıyorlar mı merak ediyorum...
-abi ben çok süperim ya hiç kötü huyum yok, en iyi benim en güzel benim sen kötüsün senin bi sürü salaklığın var...
+vay be ne delikanlı adammışsın helal olsun kankam benim vs...